Si­zin de dik­ka­ti­ni­zi çek­miş­tir.
Ekim ayı baş­la­rın­da Lüb­na­n’­ın baş­ken­ti Bey­ru­t’­ta­ki Re­fik Ha­ri­ri Ha­va­li­ma­nı­’n­da bir ope­ras­yon ya­pıl­mış ve Suu­di Pren­si Ab­dül Muh­sin Bin We­lid Bin Ab­dü­la­zi­z’­in özel je­tin­de, 2 ton uya­rı­cı ele ge­çi­ril­miş­ti.
Lüb­nan ma­kam­la­rı 40 ba­vul do­lu­su sen­te­tik uya­rı­cı­nın IŞİ­D’­li te­rö­rist­ler ta­ra­fın­dan kul­la­nı­lan­la ay­nı tür­den ol­du­ğu­nu açık­la­mış­tı.
Böy­le­ce zi­hin­le­re “I­Şİ­D’­in uya­rı­cı ih­ti­ya­cı­nı Suu­di Ara­bis­tan mı kar­şı­lı­yor?” so­ru­su­nu yer­leş­tir­miş­ti.

* * *

Bu ha­ber be­ni 1986 yı­lı­na gö­tür­müş­tü.
O yıl, mer­hum Ay­han Şa­hen­k’­in Ye­me­n’­in baş­ken­ti Sa­na­’nın 120 ki­lo­met­re uza­ğın­da in­şa et­ti­ği Ma­rib Ba­ra­jı­’nın açı­lı­şı­nı, Hür­ri­yet Ga­ze­te­si adı­na ta­kip et­miş­tim.
Bir­kaç gü­nü kap­sa­yan Ye­men yol­cu­lu­ğu­muz­da he­pi­mi­zi şa­şır­tan bir du­rum­la kar­şı­laş­mış­tık.
Ye­men hal­kı­nın yüz­de 60-70’i, her gün öğ­le sa­at­le­rin­de işi gü­cü bı­ra­kı­yor, ak­şa­ma ka­dar “Ga­t” de­ni­len bir bit­ki­yi çiğ­ni­yor­du.
Bu ra­ka­ma res­mi da­ire­ler­de ça­lı­şan­lar, hat­ta so­kak­ta gö­rev ya­pan po­lis­ler de dahil­di.
Çiğ­ne­ye­ni uyuş­tu­ran bit­ki­nin bir özel­li­ği da­ha var­dı:
Çay fi­li­zi­ni an­dı­ran uç­la­rı­nın sa­ba­hın er­ken sa­at­le­rin­de ke­sil­me­si ve öğ­le­ne ka­dar tüm ül­ke­de da­ğı­tı­mı­nın ta­mam­lan­ma­sı ge­re­ki­yor­du.
Ko­nuş­tu­ğu­muz Ye­men­li mes­lek­taş­la­rı­mız, bu zah­met­li ve ma­li­yet­li işin giz­li fi­nan­sö­rü­nün Suu­di Ara­bis­tan ol­du­ğu­nu söy­lü­yor­lar­dı. On­la­rın id­di­ası­na gö­re Su­ud’­lar bu­nu sa­vaş­çı Ye­men­li­le­ri uyuş­tu­ra­bil­mek için ya­pı­yor­lar­dı!..
Oy­sa ay­nı bit­ki­nin Suu­di Ara­bis­ta­n’­a so­kul­ma­sı­nın ce­za­sı idam­dı!..
Ni­te­kim son dö­nem­de uçak­la­rıy­la, tank­la­rıy­la, top­la­rıy­la ve baş­ka ül­ke­le­rin as­ker tak­vi­ye­siy­le sal­dır­dık­la­rı Ye­me­n’­li Hu­si­’le­rin Su­ud’­la­ra kök sök­tür­me­si, “Ga­t”­la uyuş­tur­ma id­di­asın­da­ki “kor­ku­yu­” doğ­ru­la­yan bir ge­liş­me ol­du.

* * *

Sev­gi­li okur­la­rım,
AKP ik­ti­da­rı­nın mez­hep­çi po­li­ti­ka­sı ne­de­niy­le sı­kı iliş­ki­ler kur­du­ğu, Su­ri­ye kri­ziy­le bir­lik­te as­ke­ri it­ti­fak yap­tı­ğı, hat­ta TSK’­yı em­ri­ne ve­re­bi­le­ce­ği an­laş­ma­la­ra im­za at­tı­ğı Su­ud’­lar, Vah­ha­bi­’li­ğin dı­şın­da­ki tüm mez­hep­le­ri red­de­di­yor ve on­la­rın men­sup­la­rı­nı ka­fir sa­yı­yor.
Vah­ha­bi­’li­ği ih­raç ede­bil­mek için uyuş­tu­ru­cu, te­rör ve pa­ra yar­dı­mı da­hil her yön­te­mi de­ni­yor.
Bu uğur­da bir­çok ül­ke­de mil­yar­lar­ca do­lar har­cı­yor.

* * *

Tür­ki­ye­’nin ef­sa­ne­le­şen ga­ze­te­ci­le­rin­den ba­sın şe­hi­di Uğur Mum­cu 1987 yı­lın­da ken­di­siy­le pay­laş­ma onu­ru­nu ya­şa­dı­ğım Se­dat Si­ma­vi Ga­ze­te­ci­lik Ödü­lü­’nü alır­ken yap­tı­ğı ko­nuş­ma­da bu ger­çe­ği ba­kın na­sıl açık­la­mış­tı:
La­ik­li­ğin gü­nü­müz Tür­ki­ye­’sin­de­ki öne­mi, her gün bi­raz da­ha an­la­şı­lı­yor. Bu yüz­den jü­ri­nin ge­rek Uğur Dün­da­r’­ı, ge­rek­se be­ni, la­ik­lik ko­nu­sun­da­ki ya­yın­la­rı­mız­dan do­la­yı ödül­len­dir­me­si­ni, bi­linç­li ve du­yar­lı bir se­çim di­ye yo­rum­lu­yo­rum.
(...) “Ra­bı­ta­” di­zi­sin­de, din­sel akım­la­rın yurt­dı­şın­da­ki mer­kez­le­ri­ni, bağ­lan­tı­la­rı­nı ve iliş­ki­le­ri­ni vur­gu­la­ma­ya ça­lış­tım.
(...) İs­lam fi­nans ku­rum­la­rı Tür­ki­ye­’ye ye­ni ye­ni ge­li­yor­lar. Tür­ki­ye­’de bu­gün, yurt­dı­şın­dan mad­di yar­dım alan İs­lam­cı akım­lar ci­rit atı­yor. Bu­nu da­ha net, da­ha açık, isim isim açık­la­ya­ca­ğım.
Han­gi si­ya­sal gü­cün için­de bu­lun­duk­la­rı­nı, han­gi ser­ma­ye grup­la­rı­nın ar­ka­sın­da ol­duk­la­rı­nı ka­nıt­la­ma­ya ça­lı­şı­yo­rum...”

* * *

Bü­yük ga­ze­te­ci Mum­cu, ya­şa­dık­la­rı­mı­zı ve bun­dan son­ra ya­şa­ya­cak­la­rı­mı­zı da­ha o ta­rih­te ne ka­dar net gör­müş de­ğil mi?