[caption id="attachment_115534" align="alignnone" width="670"] Sözcü Kitabevi'nden satın almak için TIKLAYIN[/caption]

Türkiye Gençlik Birliği 19 Mayıs’ta onuncu yaşına giriyor. Bu on yıllık tarihçelerini “Şu Çılgın Gençler” isimli kitapta topladılar.

*

Karşıdevrim’in karşısına neden dikildiklerini, niye kurulduklarını, neyi nasıl yaptıklarını, nerelerde, hangi konularda mücadele ettiklerini, neler yaşadıklarını kendi ağızlarından anlatıyorlar. Bazen cesaretleriyle tüyleriniz ürperiyor, bazen esprileriyle kahkahaya boğuluyorsunuz. Sadece yürekleri ve cep harçlıklarıyla yarattıkları imece’ye hem hayran oluyorsunuz, hem hayret ediyorsunuz.

*

TGB’ye katılmak için yurtsever olmak yeterli... Kuruluş ilkeleri gereğince, isteyen her TGB’li istediği partiye üye olabiliyor, kimseyi ilgilendirmiyor, ama, TGB içinde asla partisinin propagandasını yapamıyor. Parti aidiyeti TGB’nin dışında kalıyor. Çok büyük çoğunluğu hiçbir partiye üye değil, sadece Atatürk’e mensuplar.

*

Bu şaşmaz kuralı öğrenince, neden Türkiye’nin en etkin gençlik yapılanması olduklarını, neden giderek daha fazla güçlendiklerini anlıyorsunuz.

*

Tamamı renkli 160 fotoğrafın yeraldığı 374 sayfalık kitapta, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Doğu Perinçek’in Metin Feyzioğlu’nun Ataol Behramoğlu’nun Gülsen Tuncer’in Tarık Akan’ın değerlendirmeleri de var. Önsözünü benim yazmamı istediler. Yazdım.

*

Aslına bakarsanız...
Önsöz değil bu.
Seneler önce yazılmış, sonsöz.
Nutuk’un sonsözü.

Sayfa sayfa anlatmıştı Mustafa Kemal, detay detay... Maalesef hepsinin silbaştan, tekrar yaşanacağını, geldikleri gibi gidenlerin, gittikleri gibi geleceklerini, silahla beceremeyenlerin silahsız işgal güçleri olarak geri döneceğini, 9 Eylül’de mecburen koydukları virgülü, dahili bedhahların gaflet, dalalet ve hatta hıyanetiyle yeniden noktalamaya çalışacaklarını adı gibi biliyordu.

Ulusal marşı “korkma” diye başlayan ahalinin korkacağını, sineceğini, egemenlere teslim olacağını biliyordu.

İşte tam bu nedenle...
“Ey Türk gençliği” dedi.
Gençlere emanet etti.

Türkiye Gençlik Birliği...
İşte o sonsözdeki gençliktir.

Ulusal bilincin çocuklarıdır.

Bazen Hasan Tahsin’dirler.
Bazen Kara Fatma’dırlar.
Bazen Kubilay’dırlar.
Onlar sonsözü söylemeden...
Bu topraklarda hiçbir şeye nokta konulamaz.

Ve bir nevi...
10’uncu Yıl Marşı’dır bu kitap.
Az zamanda çok iş başardılar.

Değerli analar babalar...
Bu gençler henüz dünyaya gelmemişti, ben gazeteciydim. Onların ömürlerinden daha fazla süredir yurdu, yurttaşları gözlemleyen biri olarak onurla yazıyorum.

19 Mayıs
23 Nisan
9 Eylül
29 Ekim dediğin, TGB’dir.
Bu ruhtur.

Evlatlarınızı TGB’ye kaydedin kardeşim.
Böyle evlatlar yetiştirin.
Davranın.
Gönüllü imece’ye katılın.

*

Değerli analar babalar...
Demokrasiye inanan ailelerin yetiştirdiği, biat etmeyen, boyun eğmeyen, özgür evlatlar onlar.
Hani zaman zaman karamsarlığa kapılıp “ne yapabiliriz” diye mesaj atıyorsunuz ya... Bunu yapın.
Şu Çılgın Gençler’i alın.
Çocuklarınıza torunlarınıza hediye edin.
Hem memleket sorumluluğunu üstlenen bu gençleri ödüllendirin, hem kendi çocuklarınızı memlekete dair sorumluluk üstlenmeleri için yüreklendirin.