Ünlü yazar Aldous Huxley, "Tarihten alınabilecek en büyük ders insanlığın tarihten ders almamasıdır." demiştir. 2. Dünya Savaşı, öncesi ve sonrası ile insanlık tarihinin en trajik vakalarından biridir ve bu vakanın merkezinde Adolf Hitler vardır. Peki tarihin en kanlı canilerinden biri olan Adolf Hitler, ülkenin tüm idari yetkilerini nasıl tek başına kendisinde toplamıştır?

DİKTATATÖRLÜK DEMOKRATİK YOLLARLA GELDİ
Hitler demokratik yollarla başa gelmiş ama bunu yeterli bulmamış daha çok güç için yetkilerini artırmış ve bu yetkilerle demokrasiyi ortadan kaldırıp tarihin en vahşi diktatörlerinden biri olmuştur.

berlin-reichstagssitzung
DİKTATÖRLÜĞE GİDEN YOLUN BAŞLANGICI: EKONOMİK KRİZ

Adolf Hitler'in siyasi parti hayatı Alman İşçi Partisine katılımı ile başlar. Hitler 1920 yılında partinin propagandasını ele aldıktan sonra partinin adı  Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi(NSDAP) olarak değiştirildi.  Komünistler ve sosyal demokratlar bu partinin destekçilerine onları küçümseme maksadıyla kısaca “Nazi” diyorlardı. Partide hızla yükselen Hitler 1921'de parti lideri oldu. Hitler'in partisi 1929 yılına kadar başarısız olsa da dünyada yaşanan ekonomik kriz sonrası oylarını artırdı ve 1930 yılında yapılan seçimlerde meclisin ikinci büyük partisi oldu.

İLK YENİLGİ: CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ
Almanya'da 1932 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerine NSDAP'ın adayı olan Hitler en güçlü rakibi Hindenburg ile ikinci tura kaldı. İkinci turda Hitler yenildi ve Cumhurbaşkanı Hindenburg oldu.

KOALİSYON KURULAMAYINCA YENİDEN GENEL SEÇİM
Cumhurbaşkanlığı seçileri sonrası yapılan genel seçimde ise Hitler'in partisi mecliste en çok sandalye sayısına sahip parti oldu ama yine de hükümet için koalisyon gerekiyordu.

Cumhurbaşkanı Hindenburg, koalisyon yapıp hükümet kurması için Hitler'i şansölye (Başbakanlığa tekabül ediyor.) atadı. Ancak koalisyon kurulmayınca Hitler, Alman Ulusal Partisi'nin desteği ile ülkeyi yeniden genel seçim sürecine soktu.
hitler-kitlelere-konusma-yapiyor
ÖZEL KARARNAME İLE VATANDAŞLIK HAKLARIN KISITLANMASI VE PARTİLERİN YASAKLANMASI

Almanya'da o tarihlerde parlamentonun toplandığı Reichstag'ta çıkan yangın Hitler'in diktatörlüğe giden yolda önemli dönemeçlerden biri oldu. Yangının Hitler'in partisi tarafından çıkartıldığı iddia edilse de soruşturma Nazi Partisi'nin (NSDAP) o dönemki en güçlü siyasi rakiplerine odaklanmıştı. Bu olayın yarattığı atmosferde Hitler, Cumhurbaşkanı Hindenburg'a imzalattığı bir kararname ile vatandaşların çeşitli kişisel ve siyasi haklarını kısıtladı. Bunu takiben Hitler'in partisi NSDAP ve Alman Ulusal Parti dışında tüm partilerin yayınları ve seçim çalışmaları durduruldu.

YASAKLI DÖNEMDE SEÇİMLE İKTİDAR OLDU
Hitler'in partisi bu olağanüstü şartlarda yapılan seçimde Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) %44 oy ile tek başına iktidar oldu ama salt çoğunluğu elde edemedi. Daha çok yetki isteyen Hitler, diktatörlüğe giden yolda büyük bir adım attı.

HİTLER'İN, MUHALİFLERİN SOKULMADAN MECLİS'TEN KANUN YAPMA YETKİSİ İSTEMESİ
Hitler, 1933'te Meclisten "geçici" olarak geniş yetkiler istedi. Hitler'e ve hükümetine meclisin salt çoğunluğunun onayına ihtiyaç duymadan kanun yapma yetkisi veren bu yetkilerin yasalaşması için meclisin üçte birinin oyu gerekiyordu.  Oylamanın yapılacağı gün parlamento, hükümetin polisi (SA) tarafından kuşatıldı ve bazı sosyal demokrat parlamenterler Meclis'e sokulmadı. Ayrıca 81 komünist parlamenter de seçimlerden önce gözaltına alınmıştı.

MECLİSİ ETKİSİZLEŞTİREN VE ANAYASAYA AYKIRI YASA YAPMA YETKİSİNİ ELDE ETTİ
Hitler'in yasa tasarısı oldukça kısaydı ama ona büyük yetkiler veriyordu. Hitler sadece 5 madde ile meclisin geri kalanını etkisizleştirdi ve tüm gücü üstünde toplayarak anayasaya aykırı kanunlar çıkarma yetkisini elde etti. 5 maddeden oluşan tasarının 3 maddesi çok kritikti:

- Hükümet, Anayasa'da belirtilen kanun çıkartma sürecinden ayrı olarak da kanun çıkartabilir.   - Hükümetin çıkarttığı kanunlar, meclis kurumlarını etkilemediği sürece anayasadan sapabilir. Devlet başkanının yetkileri bundan etkilenmez.

- Devletin yabancı milletlerle yapacağı anlaşmalar ve bu anlaşmaların gerektireceği kanunlar için meclis onayı gerekmez. Hükümet bu anlaşmalar için gerekli gördüğü kanunları çıkartır.

Bu maddeler hükümetin meclise danışmadan, kanun çıkartmasına, bütçe onaylamasına ve uluslararası anlaşmalar yapmalarına olanak veriyordu.

REJİM DEĞİŞTİ, DEMOKRATİK YOLLAR KAPANDI
23 Mart 1933'te yapılan parlamento oturumunda “Halkta ve İmparatorlukta Sıkıntının Kaldırılmasına Dair Yasa” kabul edildi.

Yetki yasasının geçişi ile her ne kadar ortada bir meclis olsa da pratikte rejim değişti ve meclisin ülke yönetimine bir etkisi kalmadı ve demokratik süreçler ortadan kalkmış oldu. Hitler Üçüncü Reich ilan edildi. Hitlerin yetki kanunu ile yasama ve yürütme yetkilerini aline alması sonucu Cumhurbaşkanı Hindenburg'un da pratikte bir etkisi kalmadı.

ÇOK PARTİLİ MECLİSTEN TEK PARTİLİ MECLİSE GEÇİŞ
Hitler yetkilerini çok partili sistemden tek partili sisteme geçiş için kullandı ve 1933 yılında çıkarttığı yasalarla Nazi partisi dışında bütün partileri yasadışı ilan etmiş oldu. Çok tartışılan hitabet yeteneği ve elindeki propaganda araçlarının etkisiyle Alman toplumunu Nazi partisinde birleştirdi.