Reuters'a açıklama yapan bir muhalif kaynağı, hükümet temsilcileriyle doğrudan ve yüz yüze görüşme yapmayı düşünmediklerini söyledi.

Kaynak, hükümet temsilcileriyle sadece açılış konuşmalarının yapılması sırasında bir araya geleceklerini söyledi.

Görüşmelere katılacak olan Suriye muhalefeti delegasyonunun sözcüsü Yahya al Aridi, "Siyasi görüşmelere girmeyeceğiz, tek konu ateşkese riayet ve kuşatma altındaki Suriyelilerin acılarının hafifletilmesi ile alıkonulanların serbest bırakılması ve insani yardım ulaştırılması" dedi.

Reuters'ın haberine göre; Aridi, "Dikkatin bu konulara yoğunlaşmasını önlemek Suriye rejiminin çıkarına. Suriye rejimi Astana'daki varlığımızın teslim olmak olduğunu düşünüyorsa bu bir aldanmadır" dedi.

FOTO: REUTERS FOTO: REUTERS

DIŞİŞLERİ MÜSTEŞAR YARDIMCISI GÖRÜŞMEDE


ABD sadece Kazakistan büyükelçisiyle bir gözlemci sıfatıyla toplantıda yer alacak. Rusya'yı Putin'in Suriye özel temsilcisi Aleksandr Lavrentyev temsil edecek.

Ankara da, garantörlüğünü yapacağı Astana toplantısına Dışişleri Bakanlığı’ndan müsteşar yardımcısı başkanlığındaki teknik bir heyetle katılmayı uygun gördü. İran heyetine ise Dışişleri Bakan Yardımcısı Hüseyin Caberi Ensari başkanlık edecek.

Muhalif heyetin başkanlığını da İslam Ordusu’nun temsilcisi Muhammed Alluş yapıyor.

FOTO: REUTERS FOTO: REUTERS


Deutsche Welle Türkçe'nin Türk Dışişleri yetkililerine dayandırdığı haberinde önemli analizler yer aldı.

Ankara'nın müsteşar yardımcısıyla temsil edilme tercihine ilişkin Türk Dışişleri yetkilisi şu ifadeleri kullandı: “Çünkü bizim asıl amacımız tarafları bir araya getirmekti; yani Rusya’nın önerisiyle Suriye’deki rejim ile muhalif kanadı aynı masaya oturtmaktı. Sonuçta herkesin istediği oluyor."

YPG'NİN MASADA OLMAMASI TÜRKİYE'NİN BAŞARISI


Türk Dışişleri yetkilisi, Suriye’deki silahlı muhalif gruplar toplantıya davet edilirken özellikle YPG’nin dışlanmasının Ankara için bir başarı olduğunu da söylüyor.

DW Türkçe’ye konuşan Türk Dışişleri yetkilileri, “Astana’nın temel amacı kalıcı barıştır ve herkesin maksimum fedakârlıkta bulunmasını beklemek geldiğimiz noktada sadece Türkiye’nin değil tüm tarafların ortak hissiyatıdır” diyor.

Aynı yetkililer, Suriye savaşının 6'ıncı yılına girdiğini, asıl barış görüşmelerinin Şubat’ta Cenevre’de yapılacağını hatırlatırken, “Astana, barışa giden tarihi bir adım olacaktır. Ankara, Suriye’de herkesi kucaklayacak bir yönetimin sağlanması için kendisinden beklenen ne varsa yapacaktır. Bu noktada tek önemli kriterimiz, kuzeyde bir Kürt oluşumuna izin verilmemesidir. Bunun için de Trump yönetimiyle özel diyalog kanalları açılmıştır. Şimdi herkes Astana yolunda kalıcı barışa odaklanmıştır” diyor.

ÜLGEN: CENEVRE'YE ALTERNATİF DEĞİL


Peki, Astana'da başarının kriteri nedir? Ankara, kalıcı barış için sağlam bir zemin yaratabilecek mi? Türkiye Ekonomi ve Dış Politika Araştırmalar Merkezi Başkanı Sinan Ülgen DW Türkçe’nin sorularını yanıtladı. “Astana, süreç olarak Türkiye’nin bir başarısı” diyen Sinan Ülgen, Türkiye’nin Rusya ve İran’la beraber bölgede daha önce yapılamayanı, Suriye’yle ilgili tarafları bir araya getirmeyi başardığını söylüyor.

Ülgen, “Astana, Cenevre sürecinin bir alternatifi değil, nihai bir siyasi uzlaşı çıkmayacak, uzlaşının hazırlığı için çerçeve belirleyecek. Sahadaki ana aktörler temsil edilecek. Ne kadar katılım olursa, siyasi uzlaşma da o kadar yakın olacak” diyor. Astana sürecinde Türkiye, İran ve Rusya’nın birlikte hareket etmesinin de ‘şans’ olarak görülmesini isteyen Ülgen, bu şansın rejim ile muhalefet arasındaki ihtilafı sona erdirme çabalarını destekleyeceğini, kalıca barışa yeşil ışık yakacağını söylüyor. En büyük sıkıntının ise sahadan kaynaklandığı tespitini yapan Ülgen, “Rejim güçlerinin İdlib’e yönelmesi Türkiye açısından sıkıntılı olacak.

Ülgen, “Gelinen noktada Türkiye, Suriye konusunu daha makul bir çerçeveye oturttu kafasında. İstemeye istemeye de olsa Esad yönetiminin kalıcılığını kabul etti, şimdi daha büyük resme bakmanın zamanı” yorumunu yapıyor.

ATEŞKES İHLAL EDİLİRSE...


Emekli büyükelçi Ünal Çeviköz de, “Ateşkes ihlale uğrarsa, Cenevre de olmaz. Cenevre’nin garantiye alınması için ihlallerin önünün alınması gerekiyor” diyor ve bunun bilincinde olan Ankara’nın Astana’da özellikle İran’a yükleneceği öngörüsünde bulunuyor.

Astana’dan Suriye’de ateşkesin devamına ilişkin karar çıkmasının Ankara açısından en başarılı sonuç olacağını belirten Çeviköz, “Astana’nın bir hedefi de, Cenevre’ye katılacakları belirlemek olacak.