İstanbul Kongre Merkezi'nde 25 ülkeden İstanbul'a gelen turizm bakanlarının katıldığı Dünya Turizm Forumu'nda konuşan Başbakan Binali Yıldırım önemli açıklamalarda bulundu. İşte Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları:

Toplama 11 bin civarında misafiri ağırlıyoruz. Nerede ağırlıyoruz dünya şehri İstanbul'da ağırlıyoruz. Asya'dan Arap Yarımadası'ndan Ortadoğu'dan Amerika'dan dünyanın dört bir köşesinden gelen misafirlerimiz var.

Bugün küresel turizm konuşacağız. Bilgilerimizi birbirizle paylaşacağız. Ve güzel anılarla dünya şehri İstanbul'dan ayrılmış olacağız. Bugün sizleri eşsiz tarihi eserleri dünya kültür mirasının en seçkin örneklerine sahip İstanbul'da ağırlıyoruz. Gururla ifade etmem gerekir ki dünya üzerinde son yıllarda en çok söz ettiren şehirlerin başında İstanbul geliyor.

'TURİZM, HİZMET SEKTÖRLERİ ARASINDA BİRİNCİ'


Gündelik hayatın zenginliği ile İstanbul bir açık hava müzesi, 5 kıtanın renklerini yansıtan bu mubarek şehir insanların barış içinde yaşadığı asırların zengin izlerini taşıyor. Burada bütün zenginliği ile yaşatılmaya devam eden bir medeniyet birikimi var. Forumdaki etkinliklerden arta kalan zamanlarınızda benim size önerim mutlaka İstanbul'u gezin, güzelliklerini keşfedin. Kıymetli misafirler turizm dünyanın belli başlı endüstrilerinden birisi olma yolunda hızla ilerliyor. 90'lı yılların sonundan bu yana gelişmelere baktığımızda çarpıcı farkları biliyoruz. Bu anlamda turizm sektörü dünyada hizmet sektörü arasında birinci sıraya çıkmış vaziyette.

1980 yılında yabancı ülkelere turistlik amaçla seyahat eden toplam ziyaretçi sayısı 260 milyon civarıydı. Bugün bu sayı 1.2 milyara ulaşmış. Bu ne demektir? Neredeyse dünya nüfusunun 5'te 1'i başka bir ülkeyi ziyaret ediyor.

En iyi hizmet kuruluşundan havayolu şirketine varıncaya kadar birçok alanda bu başarılar ödüllendirilecek ve ödüller sahiplerini bulacak. Ben bu vesileyle ödül almaya hak kazanan bütün kişi ve kuruluşları tebrik ediyorum.

'TURİZM BARIŞ KARDEŞLİK İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR SEKTÖR'


Kişi bilmediğine düşmandır. İnsanlar bir araya gelir konuşursa güzel anılar geride bırakırsa kavga olmaz. Karışıklık olmaz anlaşmazlık olmaz. Düşünün siz daha önce gittiğiniz bir ülke hakkında karar alma durumunda kalırsanız önce zihninizde o ülkeyi canlandırırsınız. Oradaki hatıralarınızı canlandırırsınız. O bakımdan turizm barış için kardeşlik için çok önemli bir sektördür. Önemli bir faaliyettir.

Eşsiz tabi ve tarihi kültürel potansiyele sahip olan Türkiye'de turizm sektörü yıllar boyunca büyümeye devam ediyor. Sadece bir kaç rakamı bir kaç göstergeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunu yapıyorum çünkü nereden nereye geldiğimizi ancak bu rakamları kıyaslayarak anlayabiliriz.

2002 yılında toplam Türkiye'ye gelen turist sayısı 13 milyon civarındaydı. Önceki yıl bu sayı 40 milyona ulaştı. 3 katı bir artıştan bahsediyoruz. Turizm gelirleri 12 milyar dolardan 30 milyar doların üzerine çıktı. Niye 2002'yi referans alıyoruz. Çünkü Türkiye'de iş başındayız. 15 yıllık bir süre içerisinde kendi performansımızı kıyaslama imkanına sahibiz.

Ne diyor Mevlana gel kim olursan ol yine gel bizim dergahımız umutsuzluk dergahı değildir.

Turizm sektöründe bir adım öne çıkmak için başka ülkeleri güvensiz ilan etmek isteyenler var.

70'li yıllarda havacılığın merkezi Amerika'daydı.  80'li yıllarda Avrupa'nın batısına doğru geldi. 90'lı yıllarda Avrupa oldu. 2000'li yıllarda artık doğuya doğru devam ediyor. Şu anda havacılığın merkezi Türkiye'ye kayıyor.

'PARİS NE KADAR GÜVENLİYSE İSTANBUL DA O KADAR GÜVENLİ'


Terör her yerde. Terörün olmadığı yer yok. Terörden korkmak terörle korkutmak ancak terörün işine yarar. Teröristlerin işine yarar. Onun için ben gururlu ve güvenle söylüyorum. Paris ne kadar güvenliyse İstanbul da o kadar güvenli. Saraybosna ne kadar güvenliyse Ankara da o kadar güvenli, Bakü ne kadar güvenliyse İzmir de o kadar güvenli.

Enerjimizi, kaynaklarımızı, imkanlarımızı savaşa değil, tanka topa, tüfeğe değil, insanların refahına, mutluluğuna ve çocukların aydınlık geleceğine ayırmamız lazım. Tarih, gelecek, ecdat bizden bunun hesabını sorar.

Dün Mostar'ı bombalayan zihniyet, bugün Halep'i yağmalıyor.