25 milyar dolarlık büyüklüğe sahip ve 900 bin kişiye istihdam sağlayan tekstil ve hazırgiyim sektörü yüzünü Doğu Avrupa’ya çevirdi. Üretim maliyetlerinin düşük olması ve pazara açılma avantajları tekstilci için Balkanları cazip hale getirdi. Terör ve güvenlik sorunları nedeniyle son iki yıldır dünyaca ünlü büyük alım gruplarını Türkiye’ye getirmekte zorlanan tekstilciler, üretimin bir kısmını Doğu Avrupa’ya kaydırmaya hazırlanıyor.

"MAL MURDAR OLUYOR"

Bir dönem ihracatın lokomotifi olan tekstilde ciddi bir kan kaybı yaşanıyor. Sektör temsilcileri, artık alım gruplarının ürün seçmek için Türkiye’ye yaptıkları ziyaretlerin sayısını da iyice azalttığını ifade ediyor. Sektörün bir yol ayrımında olduğuna dikkat çeken Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Şeref Fayat “Müşteri gelemezse gidip ayağına götürüyorsunuz ürünü, ama mal murdar oluyor, malı ucuza veriyorsunuz” dedi.

basliksiz-2

 

Sektördeki 1.000 üreticinin toplam ihracatın yüzde 80’ini gerçekleştirdiğini kaydeden Fayat, sektörün bu kâr seviyelerinde devam etmesi durumunda yatırım iştahının kapanacağını belirtti.

Fayat, şöyle devam etti: “Bu firmalar yatırımların bir bölümü de ‘Avrupa’nın doğusunda olsun’ diye düşünmeye başladı. Doğu Avrupa’da, Sırbistan, Kosova, Bosna Hersek gibi ülkelerde brüt ücret 300 Euro, bizde 600 Euro. Neredeyse yarı fiyatına. Ayrıca, Türkiye’ye gelmeyen müşteri oraya gelir. Tamamen tesisi kapatıp oraya yatırım yapan yok, ama ‘Bir ayağımı atayım müşteri de gelmemeye devam ederse ben en azından orada da varım’ diyorlar.” Yeni anlaşma ve yatırımlar için başkanlık seçiminin beklendiğini dile getiren Fayat, “Ben Türkiye’de yatırım iştahının tamamen net bir şekilde geri gelmesi, herkesin kafasının rahat olması için başkanlık seçiminin de bitmesi lazım diye düşünüyorum” dedi.