İLÇE UCUBEYE DÖNDÜ
Ataman, 2010-2016 yılları arasında 62 bin 786 konut ve 130 konut projesi ile İstanbul’un en çok konut projesi üretilen ilçesi olan Esenyurt’taki bir çok inşaatın 3194 sayılı İmar Kanunu, ilgili yönetmelikler ve imar planlarına göre kaçak veya ruhsata aykırı yapıldığı yönünde duyumlar aldıklarını da aktardı. Ataman, gerek TEM otoyolundan gerek E- 5 yolundan geçerken karşılaşılan manzarayı “ucube” olarak niteleyerek mevcut imar planı ve yönetmeliklere göre bu binaların durumunun çok dikkat çekici olduğunu vurguladı. Ataman şöyle devam etti:
“Bir çok güçlü büyük ölçekli inşaat firmasının aşırı inşaat emsali ile yüksek katlı binalar yapabilmelerine belediye imkan tanıdı ve bu kadar yoğun yapılaşma ilçeyi yaşanmaz hale getirdi. Ancak bazı müteahhitler de belediyenin uygulamaları nedeniyle zarar edip projelerini yarım bıraktı. Bu projelere daire sahibi olma ümidi ile yatırımda bulunan birçok vatandaş da mağdur oldu. Bir çok müteahhit artık bu ayrıcalıklı uygulamalar nedeniyle Esenyurt’u terk etti. “
İLÇE KALE GİBİ KUŞATILDI
Esenyurt’un “ayrıcalıklı” bir konumda olduğunu dile getiren Ataman “Gürbüz Çapan döneminde yapılmış bölgedeki düzenli yapılaşma içeriden sanki hançerlenerek dışarıdan kale gibi kuşaklanarak, havası olmayan, çevreye zarar veren, ulaşımı felç olmuş, karmaşık keşmekeş yaşanmaz bir ilçe oluşturulmuş durumda” diye konuştu. Ataman belediye başkanının ilçeyi aile şirketi gibi yönettiğini de söyledi. Buna en somut örneğin Esenyurt Üniversitesi olduğunu ifade eden Ataman “Üniversiteyi, Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun başkanı olduğu Yeşilköy 2001 Vakfı kurdu. Üniversitenin yönetiminde Kadıoğlu’nun oğlu, iki yardımcısı ve bir müdürü bulunuyor. Üniversite yönetiminin başında da Kadıoğlu’nun birlikte birçok inşaat projesine imza attığı Özyurt A.Ş’nin yönetim kurulu başkanı Orhan Özyurt var” dedi.