Otomotiv sektörünü huzursuz etmeyin. TOBB asla bir girişimci değildir ve olmamalıdır. Bu serbest pazar ekonomisinin ahlâkına aykırıdır. Eğer, yerli otomobil imal edecek babayiğit TOBB üyeleri arasından çıksın deniyorsa, hodri meydan.  Ama öyle “zararı devlete, kârı bana” ayağına yatmak yok.

04szt06a_ist_izm_ant_trb_ank_adn

Türkiye’nin her bakımdan en gelişmiş sanayi sektörü otomotivdir. Çünkü dünyanın önemli otomotiv kuruluşlarının ülkemizde ciddi yatırımları vardır. Yabancı otomotiv firmaları, nihai araç üretimi dışında bu sektörde çok kapsamlı bir yan sanayi doğmasına vesile olmuştur. Türkiye’de faaliyet gösteren Fransız, Amerikan, Alman, İtalyan, Japon ve Kore firmalarının hiçbiri Türk Devleti tarafından verilmiş bir imtiyaza sahip değildir ve korunmaları yoktur.
Bu sektörde yabancı firmalar arasında (küçük bir istisna hariç) adil rekabet vardır. Sektörün tek imtiyazlı şirketi yerli olanıdır. 2016 yılında ülkemizde 1 milyon 500 bin adet motorlu araç üretilmiştir. Bunların 1 milyon 100 bini ihraç edilmiştir. Sektörün ihracatı 24 milyar dolar, ithalatı 22 milyar dolardır.

YERLİ OTOMOBİL MERAKI

Daha öğrenciyken çalışmaya başladığım ilk işyerim, bir iktisadi devlet teşekkülü olan Federal Türk Kamyonları fabrikasıdır. (TOE-Türk Otomotiv Endüstrisi) Bu kuruluşta çalışırken edindiğim bilgi ve gözlemlerle “Otomotivde sanayileşme, otomobil değil, otobüs imal ederek başlar” başlıklı bir rapor yazdım. 27 Mayıs 1960 darbesinden (darbecilere göre o hareket bir devrimdi) sonra, sanayide geri kalmış olmanın verdiği eziklikten kurtulmak için Milli Birlik Komitesi “Devrim” markalı bir yerli ve milli otomobil yapılmasını emretti. Bu projede çalışanlara saygıda kusur etmek istemem ama proje amatör işiydi. Prototip yapmakla, sanayi kurmak arasındaki farkı bilmeyenler bu işe soyunmuştu.
976 yılında da, Tuzla’da askerlerin kurduğu Jeep montaj atölyesini sanayi haline dönüştürmek için benden fikir istendi. Sanayi ile sanat yine birbirine karıştırılmıştı. Asker mühendislere hiçbir şey anlatamadım.

TÜRK OTOMOTİV SEKTÖRÜ BAŞARILIDIR

Yabancı firmaların hâkimiyetinde bulunan otomotiv sektörümüz başarılıdır. Bu başarı, 1980’den sonra Turgut Özal’ın başlattığı ama sonunu getiremediği “ekonomide dönüşüm” den sonra patlama yapmıştır. Sektördeki başarının iki sebebi vardır. Birincisi Türkiye’de “Türk Malı” değil “Yabancı Markalı” araçlar üretilmektedir. Bu araçların “kalite/fiyat” ilişkisi, nerede üretildiği ile değil hangi markayı taşıdığına göre teşekkül etmektedir. Her şey bir yana, ağzımdan yel alsın, eğer bir gün yerli ve milli bir otomobil üretir ve bunu ihraç etmeye kalkarsak, “marka değeri” olmayan araçların kârlı bir fiyata satılamadığını göreceğiz.
aşarının ikinci sebebi Türkiye’de işçilik maliyetinin, kişi başına milli geliri bizden üç veya dört kat yüksek olan ülkelere göre, aynı oranda düşük olmasıdır. Araçlar ucuza mal olmakta ama ucuza satılmamaktadır.

SERBEST PAZAR EKONOMİSİNİN AHLAKINA AYKIRI

Öncelikle şunu vurgulayayım. TOBB asla ve asla bir girişimci değildir, olamaz ve olmamalıdır. Bu serbest pazar ekonomisinin ahlâkına aykırıdır. Eğer, yerli otomobil imal edecek babayiğit TOBB üyeleri arasından çıksın deniyorsa, hodri meydan. Ama öyle “zararı devlete, kârı bana” ayağına yatmak yok. Zaten bu heves yüzünden İsveçlilerden koca bir kazık yedik.
Son söz: Bir besleme şirket, bütün sektörü berbat eder.