Sevgili okurlarım, sektörlerin en kazançlısı olan din ticareti ve din sömürüsü bu iktidarın uzmanlık alanına giriyor.
Bunların en son icadı, kutlanmasına son yıllarda başlanan Kutlu Doğum Haftası.
Peygamberimizin doğum tarihini 20 Nisan gününe sabitlediler ve bir hafta boyunca özellikle ilköğretim okullarında törenler düzenliyorlar!..
O halde örneğin Ramazan ayını, kurban bayramını falan niçin sabitlemiyorlar? Niçin sadece kutlu doğum haftası sabitlenmiş durumda?
Amaç 23 Nisan’ı gölgelemek.
Şimdi kendilerine soruyorum: Peygamberimizin 20 Nisan günü doğduğuna ilişkin hangi bilgi veya belgeye sahipsiniz?
Böyle bir şey elbette ki yok.
Kafadan, işlerine gelen bir tarih uydurdular.
Burada amaç bu haftayı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramına denk getirip, ulusal bir bayramın kutlu doğum haftası altında ezilmesini, yok edilmesini, ikinci plana atılmasını sağlamaktı...
Her yıl bu günlerde Türkiye’nin dört bir yanında kutlu doğum haftası programları düzenleniyor, bu törenler özellikle okullarda gerçekleşiyor.

*  *  *

Adına Diyanet denilen kuruluşun AKP’nin arka bahçesi olduğunu burada defalarca vurguladım. Hem arka bahçesi, hem de yan kuruluşu.
Türkiye’de devlet bütçesinden en büyük parayı Diyanet alıyor. Elinde sonsuz maddi olanaklar var. Üstelik vakıfları ve yatırımları falan da eklendiğinde, bu para gücü karşımıza acayip bir biçimde çıkıyor.
Arka bahçe olma görevini iyi yapar ama Türkiye soyulur, üst düzey birileri rüşvet alır, yolsuzluk yapar, Bakara-makara diye Kuran ayetleriyle alay eder ve Diyanet tepki vermez.
Hükümeti ve Tayyipgilleri zor duruma düşürecek olaylar olur, Diyanet sütre gerisine çekilip sessizliğe bürünür, üç maymunu oynar.
Ama ne zaman ki hükümete destek atışı gerekir, işte o zaman piyasaya bütün gücüyle çıkıp iktidardan yana tavır alır.
Şimdi söyleyin, böyle bir Diyanet’in biz nesine saygı duyalım, nesine güvenelim!

*  *  *

Türkiye’de kullandığımız resmi bir takvim var. Miladi takvim... Eski Arap takviminden farklı.
İki takvimin günleri ve ayları birbirini tutmuyor.
O yüzden, dinimizde yer alan hiçbir gün sabitlenmiş değil...
Çünkü peygamberimiz döneminde ay takvimi kullanılırdı, Cumhuriyet döneminde miladi takvim kullanıyoruz.
İlki 355, ikincisi 365 gün.
Dolayısıyla arada 10 günlük bir fark var.
İşte o yüzden örneğin Ramazan ayı her yıl 10 gün daha erken başlar, Kadir gecesi gibi kutsal günlerimiz 10 gün daha öne gelir.
Varsayalım peygamberimizin doğum günü (asla bilinmiyor bile olsa) 20 nisandı.
Bu tarih ay takvimine göredir. Dolayısıyla öteki günler gibi her yıl 10 gün önce kutlanması gerekir.
Bu yüzden, bir hafta boyunca yapılan bu törenlerin hiçbir dini değeri yoktur. Aldatmacadan ibarettir.

*  *  *

CHP eski milletvekili İhsan Özkes müftü ve gerçek bir din adamı. Diyanet Başkanı Mehmet Görmez’e bir çağrıda
bulunmuştu:
“Diyanet’i Tayyip Erdoğan’ın emrinde bir kurum haline getirdin. 17 Aralık’tan bu yana rüşvet ve yolsuzlukla ilgili ayet ve hadislere sansür uyguluyorsun. Kutlu doğum haftası, iktidarın din sömürüsü ve Erdoğan’ı aklama haftasına dönüştü. Bu durum sevgili peygamberimizin ruhunu da incitir. Yüce Allah’ın dininin ve ayetlerinin Tayyip Erdoğan’ın saltanatı için kullanılması Gayretullah’a dokunur. (Allah’ın gazabı üzerinde olur.) Mehmet Görmez Diyanet’i Tayyip Erdoğan’ın emrinde
kullanılan bir kuruma dönüştürmüştür. Görmez cüppesini çıkarıp siyaseti öyle yapmalıdır.”
İhsan Özkes’in yaptığı bu çağrı çok mantıklı değil mi?

*  *  *

Peygamberimiz bundan 1445 yıl önce doğmuş.
Doğum tarihini bilen yok, bu konuda hiçbir kaynak yok.
Zaten o dönemde kim kimin doğum tarihini bilirdi?
Varsayalım 20 nisan günü doğmuş olsun. O halde bu kutlamaların da her yıl 10 gün erkene kaydırılarak yapılması gerekmez mi?
Gerekmez!.. Çünkü bunların yaptığı din için değil, kendi siyasi çıkarları ve din tüccarlığı içindir.
Şimdi bir başka soru soruyorum:
Dünyada pek çok Müslüman ülke var. Pakistan, İran, Suudi Arabistan, Katar, Malezya vesaire... Bunlardan hangisinde kutlu doğum haftaları düzenleniyor?
Bu soruya da yanıt veremezler çünkü başka hiçbir İslam ülkesinde böyle bir uygulama yok. Varsa açıklasınlar.
Bu olay bizimkilerin icadı!

*  *  *

Diyanet ve başındaki Mehmet Görmez dibine kadar siyasete bulaşmış, Tayyip’e hizmet sunuyorlar.
Camilerde okunacak tüm hutbeler Diyanet tarafından kaleme alınıp gönderilir.
Türkiye’de nice hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, vurgun
olayları ortaya çıktı ve hepsi belgelendi...
Acaba Diyanet’in bu olaylara ilişkin olarak bugüne kadar hazırladığı ve camilerde okuttuğu kaç Cuma hutbesi oldu?
Bir tek hutbede bile “Ey Müslümanlar, bu pisliklere bulaşanlar sizden değildir. Allah indinde günahkâr olan bu gibileri asla affetmeyin” denildi mi?
Elbette ki hayır!
Kutsal dinimiz amacından saptırılıyor, bir sürü yanlış işlere ve siyasi çıkarlara alet ediliyor.
İyi niyetli müminleri, inançlı insanları işte böyle kandırıyorlar. Son icatlardan biri işte bu kutlu doğum haftası!
Günahtır yahu, günahtır.