Bursa’ya uzay ve havacılık merkezi inşa ediliyor. Astronot da yetişecekmiş. Belli ki Mars astronota gönderen ilk ülke olacağız. Yoksa bizim gitmemiz kolay değil...
Hikâyeyi biraz başa sararsak taa Orta Asya’dan göç edip buralara geldik.
Diyelim ki yine göçebelik damarımız kabardı. Baktık dünya da artık bizi kesmiyor. Hazır uzay ve havacılık merkezimiz de var. Bu sefer de Mars’a taşınmaya karar verdik.
Etrafı toparladık, hesabı kapatalım öyle mekiğe binelim dedik... Halt ettik... Oturun oturduğunuz yerde hiçbir yere gidemezsiniz! En fazla bir arkadaşa bakıp çıkarsınız.
Türkiye günün birinde yurtdışı ile “alacaklarıyla, verecekleri sıfırlayalım bari” derse durum ne olur biliyor musunuz? Yani Türkiye’nin yurtdışında sahip olduğu tüm varlıkları ile yurtdışına karşı tüm yükümlülükleri arasındaki fark ne kadar çıkar?

* * *

Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri 648 milyar dolar, yurtdışı varlıkları ise 223 milyar dolar düzeyinde... Uluslararası yükümlülükler ile varlıklar arasındaki dengede net 425 milyar dolar açık söz konusu...
Geçen yıl 357 milyar dolarmış... Nasıl geniş takılmışsak 6 ayda 68 milyar dolar daha içeri girmişiz.
Önce öde sonra gidersin Mars’a, derler adama... Neyinle ödeyeceksin? Dünya kadar yabancı parası kullanıp ekonomik kalkınmayı sağlayamadık ki... Kısmetse Mars’ta...
Hani Cumhuriyet tarihinde yapılmayanları yaptık diyorlar ya, doğru söylüyorlar. İktidarları öncesindeki 79 yılda bahsettiğimiz açık 85 milyar dolar düzeyinde bulunurken, sadece 15 yılda tam 5 kat artırmayı başararak 425 milyar dolara çıkardılar. Bu hızla Marsa ilk bizim varacağımız kesin...

* * *

Türkiye’nin ekonomik durumunu anlamak için fazla detaya ihtiyacımız yok aslında... Bildiğimiz dört işlem yeterli...
Yurtdışına sattığımız malın yanına Türkiye’ye giren yatırımı, turizm gelirlerini, işçi dövizlerini, müteahhitlik gelirlerini, para transferlerini eklersek cari gelirimize ulaşırız.
Yurtdışından aldığımız mal ve ufak tefek diğer harcamalarımız ise cari giderimizi ortaya koyar. Bildiğiniz bakkal hesabı, gelir-gider hikâyesi... Sattığımız mal, aldığımız malın ancak yüzde 70’ini karşılayabiliyor. Aradaki farkı yazıyoruz deftere... Bu yıl 40 milyar dolar daha yazacağız.
Peki, bu kadar borç yüküyle nereye kadar gidebiliriz? Daha Avrupa’ya vizesiz gidemiyoruz, ne Mars’ı? Her yere gittin bir Mars kaldı! Mancınık vuruyor mu ki orayı?