Erdoğan; “Uçak gemisi yapacağız” deyince herhalde sıcaktandır dedim. İyi “uçan gemi” yapacağız demedi!
Belli ki yıllardır seçimlerde arabamızı, uçağımızı yapıyoruz diye afiş hazırlatıp asanlar için yeni konseptler bulmak gerekiyordu. Eskiler artık kesmiyordu. Star Wars’un Death Star’ını yapıyoruz diyecek halleri de yoktu... Onlar da durumu uçak gemisi ile kotardılar.
Hadi uçak gemisini yaptık diyelim, aramızın iyi olduğu ülkelerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyorken, gemiyi ota, boka yollayıp onlarla da aramızı mı bozacağız? Şam’ı hallettik, şimdi de Amsterdam’a cuma namazı kılmaya mı gideceğiz? Sahi ne yapacağız? İstikamet Katar mı?
Asrın lideri çok ısrarlıysa, tabanımı diri tutacağım diyorsa, şehir hatları vapuru Kanlıca’ya saç levhalardan pist kaynak ettirip gönlünü yapsak da o kadar para harcamasak olmaz mı?
Zira şu an helikopter gemisinden devşirme uçak taşıyabilen İspanya lisanslı bir gemi yapıyoruz. Yapıyoruz dediysem yarısı montaj... Muhtemelen onu millete “uçak gemisi” diye tanıtacaklar.
Uçak gemisinden kalkış, iniş yapabilen uçaklar bellidir. Eldeki F-16’yı indiremezsin. İnecek uçakları da sana satmazlar. Uçaksız uçak gemisini ne yapacaksın? Sen daha yerli araba üretecek bir babayiğit arama aşamasındasın. LPG’lisi tercih sebebi olsa da günün şartlarına uygun nükleer motorunu nereden bulacaksın?
Zikirmatikleri bile Çin’den ithal eden bir ülke olarak teknik imkânsızlıkları geçtim ve hadi sahicisinden bir tane yaptık diyelim. Ya sonra?
Son olarak Amerika ürettiği uçak gemisi 4.7 milyar dolar araştırma/geliştirme masrafından sonra 12.8 milyar dolar da gemi yapımına ödedi. Toplamı 17.5 milyar dolar tuttu...
Uçak masraflarını hiç saymıyorum ama böyle bir gemiyi suya salmak için Türkiye’nin sahip olmadığı kruvazörler gereklidir. Önüne taramalı tüfek koyup yollayacak değiliz ya... Denizaltılar, destroyerler, koruma gemileri, destek gemileri... Saymakla bitmez. Bunlar da bedava değil!
Asıl amaç eğitimsiz, düşünmeyen, fanatik kesimi gaza getirmekse sorun yok. Lakin illa yapacağım, üzerine de jet konduracağım dersen, danışmanlarından birinin o işin öyle basit olmadığını anlatması gerekir.
Yapabilsek bile giderlerini ülke bütçesi kaldırmaz, golf sahası olarak Antalya’ya çapa atar. Her yıl iki dönem motorlu taşıtlar vergisi bile Türkiye’nin bütçesini sarsar!
Bilinçli bir halkın; “ayağımda pantolonum, kıçımda donum yok, uçak gemisi yapana kadar şu mazottaki vergileri biraz düşürseniz ya” şeklinde itirazı olmalıyken, vaadiyle bile heyecanlanması yandaşların gaza basması, durumun vahameti açısından önemli bir gösterge.
Bu sıcakta uçak gemicileri gölgeye alalım, klimayı açalım serinledikten sonra bir daha düşünsünler. Klima demişken, sizce yüzde yüz Türk malı klima var mı?