Dünya çok küçüldü, sanki küçük bir köy oldu. Herkes, birbirinden haberli. Güney Kore’de sinek uçsa vızıltısı Türkiye’den duyuluyor. Türkiye’de bir köprü açılsa “geçiş ücreti” Güney Kore’de merak uyandırıyor.
Türkiye’de sevinç yaşandı.
2016’da 3’üncü köprü açıldı.
Adı Yavuz Sultan kondu.
Geçiş ücreti: 3 dolar yapıldı.
2017’ de zam geldi.
Geçiş parası yüzde 20 arttı. Güney Koreliler, hep birlikte merak ettiler. Hemen kendi köprüleri ile kıyasladılar.
Yu Sun-Sin Köprüsü
Uzunluğu aynıydı.
Geçiş ücreti bedava.
Güney Kore’de kişi başına milli gelir 24 bin dolara çıkmıştı. Türkiye’de ise kişi başı milli gelir, bir ara 10 bin dolara kadar yükseldi fakat orda tutunamadı, bugünlerde  8- 9 bin dolar arasında gidip geliyor. Bugün 4 Türk’ün gelirini toplasan ancak 1 Güney Koreli ediyor.
Fakat!
Türkiye’de köprü paralı.
Güney Kore’de bedava.
Güney Koreliler kendileriyle gurur duydular. Türklerden 4 kat daha zengindiler yine de cumhurbaşkanı yaptıkları yöneticileri, geçişi bedava olan köprüler yapıyordu.

*  *  *

Cumhurbaşkanları seçilmişti.
Çalışkandı. Dindardı.
Tarikat liderinin kızıydı.
Güney Koreli İşçiler, öğrenciler, memurlar, akademisyenler, şairler, yazarlar, kadınlar, erkekler, gençler, yaşlılar, din adamları Budist rahipler de başkentin ve diğer büyük kentlerin meydanlarına doluştular. “Çalıyor ama çalışıyor, bize bedava geçtiğimiz köprüler yapıyor” demediler.
Cumhurbaşkanını istifaya çağırdılar.
Güney Kore Cumhurbaşkanı Park Geun-hye’ nin istifa edip gitmesini istediler. Makamını, koltuğunu, nüfuzunu, yakın arkadaşına kullandırarak, büyük şirketlerden “vakıf için bağış topladığı” ortaya çıkmıştı. Güney Kore adaleti, özel bir soruşturma ekibi kurdu, cumhurbaşkanı yolsuzluğunu didik, didik incelemeye başladı. Savcı, “cumhurbaşkanının bağış toplayanlarla ortak hareket ettiği kanaatine vardığını” açıkladı. Cumhurbaşkanı Park Geun’un 2 danışmanını da tutuklayıp hapse koydular. Güney Kore Anayasası’na göre Meclis’in “suç işlemesi halinde cumhurbaşkanının yetkilerini askıya alma hakkı” vardı. Meclis de yolsuzlukla suçlanan cumhurbaşkanının yetkilerini askıya aldı. Güney Koreli yine de ikna olmadı. 150 gün (2016 Kasım ayından beri) her hafta sonu sokağa indi, protesto etti, bağırdı: Çaldıysa orada duramaz. “Çalıyor ama çalışıyor” yok. Cumhurbaşkanı olamaz.

*  *  *

Ve dün sabah karar çıktı.
8 üyeli Güney Kore Anayasa Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Park’ın yetkilerini elinden alan meclis kararını oybirliğiyle onadı, hukuk önünde hesap vermek üzere dokunulmazlığı kaldırıldı. Anayasa mahkemesi başkanı, “Cumhurbaşkanı Park’ın eylemleri demokrasi ve hukukun üstünlüğü ruhuna ciddi anlamda zarar verdi” dedi.
Dünya küçüldü.
Güney Kore- Türkiye!
Kıyaslanır yanlarımız çok!

HAYIR demek için 60 neden (24) 

“Üst Akıl”dan  “Tek Akıl”a ikramiye!


ABD, Rusya, İngiltere, Almanya,  bunlar “dünyayı yöneten” ülkelerden sayılıyor. Yeri gelince “üst akıl” diye yazılıyorlar. Almanya’daki “üst akıl”  hangi akla hizmet etti de Türkiye’nin bakanlarının salon toplantısı yapıp, Türk işçilerine “evet oyu verin” propagandası yapmasını engelledi. “Türk işçileriyle kurduğumuz gönül bağını kesmek istiyorlar” söylemine malzeme oldu. Son anketlere göre Türkiye’de seçmenin yarısı ise geleceğini bu yeni anayasa ile  “Tek Akıl” a teslim etmemeye karar verdi, “hayır” demeye hazırlanıyor. Alman üst aklı ise Türkiye’deki “Tek Akıl” a yeni bir mağduriyet ikramiyesi sundu, sonra da “Naziliği bu işe karıştırma” diye geri çekildi. Türkiye’nin Tek Akılcıları da “zaten biz Nazi söylemini şu anki yönetim için söylemedik” diye dost sarılışı yaptılar. Sanki, “Üst Akıl” ile “Tek Akıl” propaganda işbirliği içindeler!