Geniş çaplı reform projesi …
Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği KDV sistemine ilişkin olarak; 25 yıl içerisindeki en geniş reformlara ilişkin tasarıyı, 4 Ekim 2017 tarihinde yayımladı AB için kapsamlı bir KDV sistemi, Avrupa Komisyonu’nun uzun zamandır üzerinde çalıştığı bir konudur. Son zamanlarda Komisyonun ortaya koyduğu KDV Eylem Planı, tek bir AB KDV bölgesine ulaşma ihtiyacını ayrıntılı olarak açıklamaktadır.
Komisyon, AB’nin KDV sistemini iyileştirmek ve modernize etmek için; tasarlanan AB KDV bölgesine bir dizi temel prensipler ve kilit reformlar öneriyor. AB’nin önceliği, hileyi önlerken KDV sistemini daha güçlü ve daha basit hale getirmektir. Mevcut öneri, sınır ötesi satışlarda KDV’nin varış ülkesinde geçerli olan oranda uygulanacağı bir sistem öngörmektedir. KDV, malın veya hizmetin tedarik edildiği ülkenin vergi dairesince toplanacak ve mal veya hizmetlerin nihai olarak tüketildiği ülkeye aktarılacaktır. Örneğin; bir Alman şirketi bir İtalyan müşteriye satış yaparsa, İtalya’ya ait KDV’yi talep edecektir ve tahsil ettiği KDV’yi İtalya Vergi İdaresi’ne aktaracaktır. Başlangıçta bu yeni KDV sistemi, sadece mallara odaklanmaktadır.
Komisyon hangi konularda uzlaşma aramaktadır?
Tek Durak Noktası: Ülke dışı satış yapan firmaların KDV yükümlülükleri basitleştirilecektir. Tek Durak Noktası bir kavram olarak, çoktandır ülke dışı ticarette kullanılmaktadır. AB KDV mükellefiyetine ilişkin çok sayıdaki olası gereksinimleri ortadan kaldırmak için işletmeler, e-hizmetlerin tedarikinde olduğu gibi, tek bir online portal üzerinden sınır ötesi malların beyanlarını, ödemelerini ve kesintilerini yapabileceklerdir. Online portal, KDV’nin satışın yapıldığı ülkede toplanmasına ve malların nihai olarak tüketildiği ülkeye transfer edilmesine izin vermektedir.
Daha Fazla Tutarlılık: Nihai tüketicinin Üye Devletine, o Üye Devlette uygulanan oranda KDV’nin nihai olarak ödendiği “varış ilkesine” geçiştir.
Daha Az Bürokrasi: Satıcıların, fatura düzenleme yükümlülüklerine ilişkin faturalama önemli ölçüde basitleştirilmedir.
KDV Yolsuzlukları ile Mücadele: KDV oranları farklı ülkeler arasındaki işletmelerin ticareti üzerinden hesaplanmalıdır. Mevcut düzenlemeye göre bu türden ticari faaliyetler ihracat olarak kabul edilmesi nedeniyle KDV’den istisnadır.
Güvenilir vergilendirilebilir kişi kavramı…
Yukarıdaki geniş çaplı reform önerileri bizi çok yeni bir kavram ile tanıştırmaktadır. Bu kavram “Güvenilir Vergilendirilebilir Kişi” kavramıdır. Basitleştirilmiş ve zamandan tasarruf sağlayan kurallardan yararlanacak olan kurumlar “Güvenilir Vergilendirilebilir Kişi” olarak tanımlanmaktadır. Bu, AB sınırları içinde faaliyet gösteren şirketler için, ticareti kolaylaştırmak ve basitleştirmek için yeni bir kavramdır. Şirketler bir dizi kritere uyması koşuluyla, AB genelinde bir “Güvenilir Vergilendirilebilir Kişi” olarak görülebilecekleri bir sertifika elde edebileceklerdir. Sertifikanın elde edilmesinde sonra hem “Güvenilir Vergilendirilebilir Kişi”, hem de onunla iş yapan herhangi bir şirket, sınır ötesi KDV’nin beyanı ve ödenmesi için bir dizi basitleştirilmiş prosedürden faydalanacaktır. “Güvenilir Vergilendirilebilir Kişi” statüsü, tüm AB Üyesi Devletler tarafından tanınacaktır.
Türkiye, hangi modeli tartışırsa tartışsın; yüzde 18 genel KDV oranını indirmediği sürece, yapılan bütün tartışmalar havada kalacaktır. Ülkemizde toplanan Katma Değer Vergisi’nin yarısının 2.5 milyon KDV mükellefi olmasına rağmen, sadece 2 bin mükellef tarafından ödeniyor olmasının cevabını, birilerinin vermesi gerekmektedir.
Ülkemizdeki çarpık vergilendirme yapısı, Katma Değer Vergisi’nde 2017 yılı tahakkuk tahsilat oranının yüzde 35’lerde kalmasına neden olmuştur. Ayrıca sonraki döneme devreden KDV tutarı olarak, işletmelerin 140 milyar TL’lik yükü de taşımaları artık mümkün değildir.