1973 doğumlu. Elazığ Baskil’li…
Liseyi orda okumuş. Ailesi yoksul.
Tanıyanlar “imkanları olsaydı çok güzel okurdu, çok zeki çocuktu” diye anlatıyor…
Polis Meslek Yüksek Okulu’ndan mezun olmuş.
Mezuniyet yıllığında şöyle yazıyor :
“Polis okuluna efsane gibi gidip gelen, uykusunda bile hoşkin oynama kabiliyetine sahip, mert Gakkoş’u karakteriyle, hoş gülüşüyle biz arkadaşları asla unutmayacağız”…

*  *  *

Gençliğinden beri ülkücü, Türkeş’e hayran.
Galatasaraylı. Ama aynı zamanda memleketi Elazığspor’u destekliyor…
Kürtçe’nin Kurmançi lehçesini konuşuyor.
Hatta İzmir Adliyesi’nde bazı davalarda tercümanlık, bilirkişilik yapıyormuş.
Sevmeyen yok.
Adliyede herkesin arkadaşı.
Avukatların “Fethi Abisi”.
Adliyenin kantincisi şöyle anlatıyor “çok iyi adamdı, sert gözüken, ama çok düzgün…”
Üç çocuk babası, iki kız bir oğlan.
Eşi, Rabia Sekin.
Onlarınki “büyük aşk”.
Eşine de ailesine de çok düşkün.
Facebook sayfasında “Aşk Sözlerini” paylaşmış, diyor ki:
“Kızarım, trip atarım… Ama sana bir şey olursa ilk ben koşarım…”
Bir de Hz. Ali’den bir söz : “Erkeğe altın haramdır. Erkeğin en değerli altını hanımıdır.”
Sadece eşi değil, ana babası da çok değerli…
62 yaşındaki annesi Hatun hanımı, 55 gün önce kanserden kaybetmiş… 66 yaşındaki babası Mehmet Zeki bey de eşinin vefatının ardından İzmir’deki oğlunun yanına taşınmış.

*  *  *

2014 yılında bir kez daha ölümden dönmüş.
İzmir Emniyeti’nde motosikletli Şahinler Timi’nde görev yaparken, bir otomobil çarpmış.
Yayayken geçirdiği bu kazada, havaya uçmuş, bel ve sırtından yaralanmış.
5 gün iş göremez raporu verilmiş.
Kazayı “böylesini ilk kez yaşadım” diye anlatıyor “karşıdan karşıya geçerken bir araba arkadan çarptı…”
Nerden bilsin 2017’nin daha ilk haftasında korkunç bir saldırının kahraman şehidi olacağını…

*  *  *

Fethi Sekin, İzmir Adliyesi’ni hedef alan saldırıda teröristleri ve canlı bombayı herkesten önce fark etti.
Elindeki kısıtlı mermiyle son ana kadar mücadele etti.
İzmir’i kana bulayacak saldırıyı tek başına önledi.
O, kalleş kurşunların hedefi olurken, evdeki 3 evladı babalarının işten dönmesini bekliyordu…
Bornova İlçesi Osmangazi Mahallesindeki mütevazı apartman dairesi, çalan kapıyla yasa boğuldu.
Rabika Sekin haberi alır almaz kendini kaybetti. Ancak hastanedeki tedavisinin ardından eve dönebildi…
O döndüğünde yakınları, komşuları evin balkonuna ve apartman girişine dev bir Türk bayrağı asmışlardı bile…
O bayrak, bu yüce evlatların yüzü suyu hürmetine hala dalgalanıyor.
Bu ülke, bu eşsiz kahramanların omuzları üstünde hala ayakta.
Elbette Fethi Sekin hiç unutulmayacak.
Elbette hatırası her biçimde yaşatılacak, onurlandırılacak…
Yine de… keşke hayatta olsaydı.
Keşke, 2016 yılından bugüne kaybettiğimiz binlerce vatandaşımız hayatta kalsaydı.
Keşke, ölümden değil, yaşamdan, insanca yaşamaktan konuşabilseydik…
Keşke.

Türkiye terör haritasının neresinde ?


Sadece iki istatistik vereceğim size.
Üzerinde kara kara düşünmemiz gereken iki rakam.
Dünyada en fazla canlı bomba saldırısının yaşandığı yıl, 2016.
Bu saldırılarda dünya genelinde toplam 5650 kişi öldü.
Türkiye canlı bomba saldırılarında dünya coğrafyasında 8. sırada yer alıyor.
Bizden önceki 7 ülke hangileri derseniz, birden yediye sıralayarak, buyrun :
Irak, Suriye, Afganistan, Nijerya, Yemen, Somali ve Libya.
Bunun üzerine tek satır daha yazılamaz bence…

Bak Kızım;


“Güvensizliğin yaygın, toplumsal ıstırapların derin olduğu hayatlara güven veren tek bir sözcük vardır; evet, sevgi.” John Berger.