1

Bülbülü altın kafese koymuşlar, “Yine de vatanım” demiş.
Kuş kadar olamayanlar var! Altın kafesi tercih edenler neden vazgeçtiklerinin farkında değil herhalde!
Türkiye Cumhuriyeti belki de kuruluşundan beri en kritik dönemini yaşamakta.
Ölüm-kalım savaşı vermekte!
Nisan ayında yapılacak referandumla halka başkanlık sistemine onay verip vermediği sorulacak.
Ve bu başkanlık sistemiyle birlikte bütün özgürlükler tek bir kişinin ağzından çıkacak sözlere bağlanacak. Onun istediği her şey olacak, istemezse yasaklanacak! Durumdan memnun değilseniz şikayeti yine ona yapacaksınız ve son kararı yine o verecek!
Biz de işte bu kadar özgür olacağız!
Oysa Atatürk ne güzel söylemiş: ‘‘Ey Türk gençliği, birinci vazifen, Türk istiklâl ve cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.’’
Ve nedenini de belirtmiş:
‘‘Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.’’
Yani varlığımız, özgürlüğümüz ve geleceğimiz ‘cumhuriyet sistemine’ sahip çıkmamıza bağlı!
Bu sadece bizim değil çocuklarımızın da geleceği!
Ve Atatürk çözüm yolunu da göstermiş:
‘‘Muhtaç olduğun kudret damarlarındaki asil kanda mevcuttur!’’

2

* * *

Tabii çıkarları doğrultusunda bu başkanlık sistemini isteyenler de var!
Yine de insan, görünüşüne aldanıp, aydın biri zannedip, ayrı yere koyduğu sanatçıların altın kafesi tercih edip ‘şeytan’a uyduklarını görünce yüreği burkulmuyor değil.
Doğruyu söylemek gerekirse ben çok üzülüyorum!
Sanki güvendiğim bir arkadaşımdan kazık yemiş gibi hissediyorum!
Onları sevip idolleştiren binlerce genci altın bir kafes uğruna yanlış yönlendiriyorlar!
Daha Türkiye’nin hangi yarımkürede olduğunu bilmeyen, kaç bölgeden oluştuğunu söyleyemeyen futbolcular ‘‘Güçlü bir Türkiye için evet’’ diyor. Acaba neden bahsettiklerini biliyorlar mı?!

* * *

Bir de bunun ‘rejim’ değil ‘sistem’ değişikliği olduğunu söyleyenler var!
Yine aynı aldatmaca! Yine bir algı yönetimi!
Çünkü rejim değişimi derlerse herkesin aklına İran’daki rejim değişimi gelecek ve ürküp bu yeni sistemi istemeyecekler.
Oysa sistem değişimi diyerek sanki başka bir şeyden bahsediyorlarmış gibi halkın kafasını karıştıracaklar.
Arada ne fark var ben anlamadım!
İkisi de Fransızca kökenli kelimeler ve ikisinin anlamı da ‘düzen, yol, yöntem’.
Ancak, rejim kelimesi bir devletin uyguladığı yönetim biçimi anlamında kullanılıyor.
Peki bir ülkedeki yönetim sistemi değişince rejim değişmemiş mi oluyor yani?!
Adalet sistemi tek bir kişinin eline bırakılınca rejim değişmemiş mi olacak?
Şeytan’a uymayalım ve ona ‘HAYIR’ demekte bir hayır olduğunu unutmayalım.
Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!

* * *

Bu arada geçen hafta yazdığım yeni müfredattan Atatürkçülük ve İnkılap Tarihi konularının çıkartılması hakkında Milli Eğitim Bakanlığına 10 günde 112 bin şikayet ve öneri gelmiş!
Tarih, İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konularının müfredatta olması gerektiği en çok önerilen konu olmuş.
Bu rakamlar, toplumun önemli bir kesiminin yeni müfredattan memnun olmadığını gösteriyor.
Bakalım Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz sözünü tutup bu görüşleri değerlendirmeye alacak mı?!

3