1

“İnsanın neresi ağrıyorsa canı oradaymış” derler ya. Gerçekten de öyle... Hafta başından beri yeni bir salgın olan ‘mide gribi’ ile uğraşıyoruz. Çoluk çocuk sefil olduk!
Doktorumuzun söylediğine göre bu, yeni bir salgınmış! Üç gün sürüyor... Korkunç bir mide bulantısı, kusma, ateş...
Son birkaç yıldır ülkemizde daha önce hiç karşılaşmadığımız hastalıklarla uğraşıyoruz. Bunları da öyle kolay kolay atlatamıyoruz.
“Sebebi, ülkemize gelen üç milyon civarı yabancının taşıdığı virüslere alışık olmayan bağışıklık sistemimiz olabilir” dedi doktor…
Haklı da… Suriye’den gelen ve hiçbir sağlık kontrolünden geçmeden ülkemize giren Suriyeliler beraberlerinde istemeden de olsa bünyelerinin alışık olduğu ve onları etkilemeyen ancak burada salgına yol açan mikropları da getirdiler.
Bu Suriyelilerin bir kısmı sürekli ülkelerine gidip geliyor. Sonuçta kayıtlı, kayıtsız üç milyondan fazla Suriyeli, Türkiye’nin her bir yanına dağılmış durumda.

* * *

“Yok artık!” demeyin. Amerika’nın keşfinden sonra Kuzey ve Güney Amerika’da yaşayan yerli halkların birçoğu oradaki zenginlikleri sömürmek için giden Avrupalıların getirdikleri bulaşıcı hastalıklar yüzünden ölmüştür. 1490 yılından itibaren 50 milyon olan nüfus, daha önce hiç rastlamadıkları hastalıklarla karşılaşınca 8 milyona düşmüş. Bu rakam, Avrupalıların silahlarla öldürdüklerinden kat be kat fazla.
Tabii günümüz tıbbının nimetleri sayesinde biz o kadar telef olmuyoruz ancak tedbir alınmadan yapılan bir hareketin cezasına daha uzun yıllar katlanmak zorunda kalacağız gibi görünüyor.

* * *

Diziler de salgın hastalıklara yakalanıyor!
Senaristler ne yiyip içiyorlarsa... Ya hepsi beraber yaşıyor ya da aralarında karşı konulamaz bir telepatik bağ var. Çünkü birinin aklına herhangi bir fikir geldi mi sanki bu hepsine bulaşıyor! Diziler de salgın hastalıklara yakalanıyor gibiler.
Mesela reyting alan bir dizide çocuk kaçırma olayı oluyor diyelim... Akabinde bu konu tıpkı salgın gibi diğer dizilere de bulaşıyor.

* * *

Hele son zamanlarda konuların en salgını çocukların babalarının belli olmayışı! Bütün dizilerde bir DNA testidir gidiyor. Artık bunun ne olduğunu, nasıl yapıldığını bilmeyen kalmadı. Birkaç saç teli yetiyor bu testin sonucunu almak için. En iyisi sırf DNA testi yapan bir laboratuvar açmak galiba.
Bu dizilerden sonra herkes kendi anne babasından şüphe eder hale gelecek. Hayır, babası komşu çıksa kimse şaşırmayacak; durumu o kadar kanıksadık yani!
Ben bu işin geleceği olduğuna inanıyorum... Bu diziler sürdükçe DNA testleri daha çok para kazandırır!