Aynı zamanda yandaş medyanın “Reisçisi” bu...
Fuat Uğur diye biri... Türkiye Gazetesi’nde nasıl olmuşsa hasbelkader bir köşe kapmış, orada yazıyor ve Reis kulağını çekince korkudan uzun süre sesi soluğu çıkmıyor!
Bir video, onun foyasını meydana çıkardı.
Meğerse bu adam içimizdeki “Kürdistanlı” imiş... Hem de hızlı bir Kürdistanlı!
Kuzey Irak bölgesinin Kürdistan olduğunu ve bağımsız bir devlet olması gerektiğini savunuyor.
Türkiye’nin Irak ve Kuzey Irak politikalarına tamamen ters!
* * *
Oda Tv’de yayınlanan ve sosyal medyada da paylaşıma sokulan gayrı meşru referandumla ilgili video bu zatın foyasını meydana çıkarttı.
Fuat Uğur denilen kişi, Kürdistan 24 Televizyonu’na verdiği röportajda aynen:
“Kürdistan bağımsız olması gereken bir ülke” dedi ve ekledi:
“Özerk bölge olarak tanımlanan, parlamentosu olan, Cumhurbaşkanı olan, Başbakanı olan bir özerk bölge... Bana göre bir ülke... Bence bağımsız olması gerekiyor. Ben, Türkiye’nin de adım adım buna yaklaşan bir tavır içinde olduğunu görüyorum.
Kuzey Irak diye tanımladığımız yer Kürdistan Cumhuriyeti bana göre... Bir bağımsız devlet gibidir, ona göre davranıyoruz. Kürdistan Cumhurbaşkanı Barzani’nin Türkiye’de ağırlanmasına, Kürdistan bayrağının asılmasına karşı olanlar aslında köken itibariyle Kürt düşmanıdır.”
* * *
Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Barzani’nin Türkiye temsilcisi gibi konuşan, onu şimdiden “Cumhurbaşkanı” ilan eden yandaş medyanın “Reisçisi”nin sözleri Ankara’nın açıklamalarına hiç uymadı. Herhalde kulağı bir kez daha çekilecektir!
Çekile çekile, günün birinde kulağı kopar da kulaksız kalırsa şaşırmamak lâzım!
İngiltere’de okuyan bir Türk gencinin mektubu
Birkaç gün önce “Türkiye’den kaçan kaçana” diye bir yazı yayınlamıştım.
“Beyin Göçü”nden bahsediyor, özellikle gençlerin Batı ülkelerine gitmeye çalıştıklarını, yurt dışında okuyan öğrencilerin de Türkiye’ye dönmek istemediklerini anlatıyordum.
Araştırmalar bunu gösteriyordu.
Tabii ki bu, bütün gençler ve öğrenciler için geçerli değildi. Yürekleri yurt sevgisiyle dolu olan ve her türlü olumsuz şartlara rağmen anavatanda yaşamayı tercih eden Türkiye sevdalısı gençlerimiz de çok...
İngiltere’nin ünlü Oxford Üniversitesi’nde okuyan Onat Işık’tan bir mektup aldım. Şöyle diyor:
“Şu anda yüksek lisansımı Oxford Üniversitesi’nde uluslararası ilişkiler üzerine yapıyorum. Aziz Türk gençlerinin yurt dışı göçüne bizzat şahit olmaktayım. Burada tanıştığım bir çok Türk vatandaşı Türkiye’ye geri dönmeyeceklerini, geleceklerini Avrupa ülkelerinde arayacaklarını söylüyor.
Fakat... Belirtmek istediğim önemli bir nokta daha var: Diplomalarını aldıktan sonra Türkiye’ye, anavatanımıza dönmek için sabırsızlıkla gün sayan bir çok aziz Türk genci de var.
Bizler için asıl hedefin para ve rahat hayat olmadığını, devletimizin ve milletimizin bekası için çalışmak olduğunu belirtmeliyim.
Atatürk ilkelerine sahip olan her Türk genci bilmelidir ki, alınan o diplomaların asıl görevi her ne şart altında olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne hizmet etmektir.
Uzun yıllardır yurt dışında yaşayan bir Türk genci olarak belirtmek isterim ki, hiçbir yer, hiçbir ülke Türkiye’nin yerini tutamaz.
Bizler her gün memleket sevdası için yanıp tutuşmaktayız. Nerede okursak okuyalım, bizim için en büyük şeref, yüce Türk bayrağının gölgesinde hizmet etmektir. Saygılarımla. (Onat Işık-Oxford, İngiltere)
Tebessüm
Berber dükkânının kedisi!
Sağlık eski Bakanı Rifat Serdaroğlu’ndan bir fıkra:
Temel askerde berber çıraklığı yapmış.
“Ben bu işi öğrendim” diye köyde bir berber dükkânı açmış.
Arkadaşı Dursun tıraşa gittiğinde dükkânda dolaşan bir kedi görünce sormuş:
“Temel, ha bu kedi berberliğe çok mu meraklı?”
“Yok ula, bazen yanaktan, bazen kulaktan kopan parçaları bekliyor daa!”
Bu fıkrayı anlatan Rifat Serdaroğlu:
“Çok değil, henüz üç nesil önce Türk milletinin, uğrunda can vererek, kan dökerek kurduğu Atatürk Cumhuriyeti’nin her gün bir yerini (acemi berber gibi) kesip, kopartıyorlar!” diyor.
GÜNÜN SÖZÜ
Şüphe doğdu mu her şey
biter! Güven bir ruh gibi bir
kez gitti mi, geriye dönmez!
