Sosyal medyadaki paylaşımlarında “Vatanımız, ülkemiz çok zorlu bir süreçten geçiyor, adeta bir İstiklal Savaşı. Güçlü bir Türkiye istiyoruz. Güçlü bir Türkiye için ‘Evet’, ben de varım” diyorsun.
Anayasa referandumunda “Evet” oyu kullanacağını belirtiyorsun.
Belki farkında değilsin ama, bunları söylerken Türkiye’nin çok zor durumlara sürüklendiğini... Bu süreçten ancak yeni bir İstiklal Savaşı vererek çıkabileceğimizi... Ülkemizin mutlaka eski gücüne kavuşması gerektiğini de itiraf etmiş oluyorsun!..
Söylediklerine sonuna kadar katılıyorum!

*  *  *

26. Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un da önceki gün bu sütunlarda altını çizerek ifade ettiği gibi Türkiye, tarihimizin en zorlu sürecinden geçiyor. İçeride ve dışarıda terör örgütleriyle mücadele eden kahraman askerlerimiz, polislerimiz şehit düşüyor, masum insanlarımız terör katliamlarında hayatlarını kaybediyor, ekonomi her geçen gün daha da kötüye gidiyor.
Türkiye’mizi yeniden yaşadığımız coğrafyanın en etkin, en caydırıcı gücüne sahip pırıltılı ülkesi haline getirmemiz, bu uğurda yeni bir İstiklal Savaşı vermemiz gerekiyor.
Bu tespitlerinde sana yerden göğe kadar hak veriyorum!..

*  *  *

Ama...”Evet”çi kardeşim, ama!..
O mesajları yazarken, güzelim Türkiye’nin bu durumlara durup dururken düşmediğini unutuyorsun!
Ülkeyi tarihin en zorlu sürecine sürükleyip İstiklal Savaşı vermek zorunda bırakanın, bizi 15 yıldır yöneten bu iktidarın uyguladığı yanlış ve ayrıştırıcı politikalar olduğunu görmezden geliyorsun!
Oysa bunları yıllardır yazıp söylemekten yorulduğumuzu, uyarılarımızı dikkate almak yerine desteklediğin iktidar tarafından dokuz köyden kovulduğumuzu, işimizle oynandığı yetmiyormuş gibi hakaretlere, tehditlere uğradığımızı, hatta hainlikle bile yaftalandığımızı çok iyi biliyorsun!..
Belki de yaftalayıp küfür edenler arasında sen de yer alıyorsun!..

*  *  *

Şimdi de kalkmış, gerek Başbakanlığı, gerekse Cumhurbaşkanlığı döneminde bu yanlışlarda büyük sorumluluğu olan Tayyip Erdoğan’a olağanüstü yetkiler vererek laik, demokratik parlamenter sistemi “tek adam” rejimine dönüştürecek olan anayasa değişikliğine “Evet” diyeceğini belirtiyorsun!..
Aynen Rıdvangiller gibi
yapıyorsun!

*  *  *

Yurdunu çok sevdiğinden hiç kuşku duymadığım değerli “Evet”çi kardeşim.
Sana içtenlikle soruyorum:
Madem vatanının büyük tehlikelerden geçtiğini, ikinci bir İstiklal Savaşı vererek güçlenmemiz gerektiğini kabul ediyorsun, o halde bizi bu durumlara düşüren yönetim anlayışının anayasa koruması altında güçlenerek devamına neden “Evet” diyorsun?..

*  *  *

“Demokratik, laik parlamenter sistem yerine tek adam rejimini CHP getirmiş olsa, ona da “Hayır” oyu verirdik” diyenleri neden duymazdan geliyorsun?
Şunu asla unutma:
Demokrasiye sırtını dönerek, Atatürk’ün sana emanet ettiği Cumhuriyet’e, ülkenin geleceğine, çoluk çocuğunun yarınlarına yazık ediyorsun!..
Her fırsatta hayır yapmaktan söz etmene karşın, en büyük “Hayır”ın değerini bilmiyorsun!..