“Hilkat Garibesi” yaratılış itibariyle anormal olandır. Ayrıca “acayip” “garip” “tuhaf” olan yapılara da hilkat garibesi denir.
İnsan tarafından tasarımlanan en önemli yapı ise anayasadır. Anayasa, toplumların anatomisini oluşturan yasama, yürütme ve yargının görev, yetki, sorumluluk alanının tasarımıdır. Ancak tüm tasarımların sorunu, değişen zaman karşısında güncelliklerini devam ettirememesidir. Bunun içindir ki, bu yapılar zaman içinde ya kökten ya da kısmi olarak değiştirilirler.
Mevcut anayasanın, milletimizin özellikleri, anayasa hukukunun çağdaş seviyesi, bireysel hak ve özgürlüklerin esası dikkate alınarak tekrar tasarlanması gerekmekteyken, zaten uzun yıllardır yamalı bohçaya dönen 1982 Anayasası’na, son değişiklik teklifiyle bir
yama daha atılmaya çalışılmaktadır!..

*  *  *

Referandumda kullanacağım oyun rengine karar verebilmek için yasanın tüm maddelerini bir hukukçu olarak karşılaştırmalı ve detaylı olarak inceledim.
Kamuoyuna başkanlık sistemi olarak sunulan bu değişikliğin, “Başkanlık sistemi ile uzaktan yakından hiçbir ilgisi olmadığını” hemen belirteyim. Başkanlık sistemi, parlamenter sistemden farklı olarak kuvvetlerin birbiriyle yumuşak değil, çok sert bir biçimde ayrılması ilkesine dayanır. Başkanlık sisteminde yürütme yetkisi tek elde toplanır; ancak, buna karşı müthiş bir dengeleme ve denetleme mekanizması, sistemin vazgeçilmez unsuru olarak öne çıkar. Başkanlık sisteminde yasama ve yürütme birbirinin alanına müdahale edemezler. Yürütmenin tüm gücünü elinde bulunduran başkan, mevcut yetkililerini kötüye kullanmaması için yasama tarafından denetlenir. Bu sistemin önemli bir diğer özelliği ise tam bağımsız bir yargı oluşumudur.

*  *  *

Başkanlık sisteminin yukarıda belirttiğim en temel özelliklerini alıp, bizde yapılmaya çalışılan anayasa değişikliğiyle karşılaştırdığınızda, birbirine taban tabana zıt iki sistem görüyorsunuz! Kuvvetlerin birbiriyle sert biçimde ayrılması yerine, kuvvetlerin birliği esasına dayanan, cumhurbaşkanını, Meclis’i fesih yetkisi dahil sınırsıza yakın yetkilerle donatan ve isterse ölümüne kadar seçilmesine olanak tanıyan bir sistem! Bu öyle bir sistem ki, ne başkanlık sisteminin ne de yarı başkanlık sisteminin özelliklerini yansıtıyor! Sistem, başkanlık olmadığı için buna Türk tipi başkanlık sistemi de diyemeyiz. Bu kadar çarpık, bozuk ne olduğu belli olmayan bu sisteme, verilecek tek bir isim vardır: O da “Hilkat Garibesi” sistemidir!..

*  *  *

Peki, Erdoğan ve çevresini kandıran, tuzağa düşürenler, bu sistemle ne elde etmeyi umuyorlar? Cevabı çok basit: Başkanı ele geçiren ülkeyi yönetir! İstediği kadar yardımcı atayabilen cumhurbaşkanı, ölür veya öldürülürse, ya da istifa eder veya akıl hastalığına tutulursa, sahip olduğu tüm yetkiler, ülkeyi altüst etmeye yetecek süre kadar yardımcılarından birine geçecek! Peki bu yardımcısı, küresel güçlere hizmet etmeye mecbur bırakılan biri, yahut kendini gizleyen bir kripto “FETÖ”cüyse? İşte o zaman hep beraber ülkemizin cenaze namazını kılacağız!..
Dünya tarihinde örneği olmayan bu kötü ötesi anayasa değişikliğinin, neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Ülkeyi büyük bir yıkıma, toplumu tükenişe sürükleyecek bu değişiklik teklifinin geçmesi, ülkemize yapılan en büyük kötülük olacaktır!..

*  *  *

2010’da “FETÖ” tarafından kandırılan hükümet, bağımsız ve tarafsız yargı sloganıyla referandumda “EVET” oyu istedi ve yargının bütünüyle onlara teslim edilmesini sağlayacak değişikliği ballandıra ballandıra millete yutturdu! Yani “FETÖ” onları, onlar da milleti kandırdı! “FETÖ” elebaşı, o anayasa değişikliği için “İmkanım olsa mezardan babamı çıkartır oy kullandırırım” demişti! 2010 referandumunda yüzde 58 ile ‘EVET’ çıkmasından sonra, o zamanki başbakanımız, millete teşekkür konuşması yaparken, “FETÖ” elebaşını “Okyanus ötesi” tanımlamasıyla, sürece verdiği destek nedeniyle kutlamıştı!..

*  *  *

2010’dan 2017’ye geldik. 2010’da “FETÖ” tarafından kandırılanlar, bu sefer de milleti “FETÖ” ile kandırmaya çalışıyor! Anayasa değişiklik metnini okumanıza yorumlamanıza gerek yok! “FETÖ’ye PKK’ya bakın onlar “HAYIR”cı, o yüzden “EVET” deyin diyorlar. Bir de haklarını yemeyelim, aralarında ülkemizin hangi yarım kürede olduğunu bile bilmeyen topçu, popçu karmasından oluşan kişilerin “Büyük Türkiye, güçlü Türkiye için ben de varım sen de var mısın kardeşim? Eyvallah kardeşim” videolu mesajlarını paylaşıyorlar. Savunulacak hiçbir yanı olmayan bu anayasa değişikliğini, millete işte böyle anlatıyorlar!..

*  *  *

Hemen söyleyelim, oy kullanmak için kimin ne dediğine bakmayın, aklınızı kullananın...
FETÖ ve PKK’ya gelince, bütün samimiyetimle ifade etmek isterim ki bu anayasa değişikliğine hükümetten daha çok onlar ve adına “üst akıl” denilen uluslararası karanlık güçler “EVET” diyor. Ters algı operasyonlarıyla milletimizi ve hükümetimizi kandırmaya devam ediyorlar. Siz siz olun aklınızı bir daha kiraya vermeyin. Okuyun, araştırın, soruşturun kararınızı öyle verin! Ben öyle yaptığım için “Hilkat Garibesi” sistemine HAYIR diyorum...

*  *  *

Sevgili okurlarım bu görüşler, kamuoyunun önce kumpas mağduru eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’yı savunurken, sonra da FETÖ’ye karşı büyük mücadele verirken yakından tanıdığı Avukat Fidel Okan’a ait...
Her satırına katıldığım için sizlerle paylaşmakta yarar gördüm.
Benden de “Hilkat Garibesi” sistemine kocaman bir “HAYIR!..”