Çoğunluktalar mı, yoksa bana mı denk geliyorlar, bilmiyorum.
Aralarında üniversite mezunları, genel müdürler, hatta akademisyenler bile var!..
Türkiye’nin tüm sorunlarını ve çıkış yollarını pek çok siyesetçiden daha iyi biliyorlar!
İzmir’de tesadüfen arabalarına bindiğim taksi şoförleri bunlar!..
Genellikle işsizlik nedeniyle bu işi yapmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar...

* * *

Geçenlerde havalimanına, evimizin yakınındaki duraktan çağırdığımız bir taksiyle gittim.
Araç sürücünün kendisine aitmiş. Genç yaşında memleketi Diyarbakır’dan göç edip İzmir’e yerleşmiş. Sıkı bir SÖZCÜ okuru ve Halk Arenası takipcisiymiş.
Evin önünde karşılastığımızda boynuma sarıldı ve “Seni ekran dışında görmeyi bana nasip ettiği için Allah’ıma şükürler olsun” dedi.
Yol boyu, ilginç hayat hikâyesinden kesitler anlatıyordu.
Bir devlet kurumunda şoför kadrosuyla çalıştıktan sonra emekli olmuş. Emekli maaşının yanı sıra taksiden de ayda yaklaşık 2 bin lira kazanıyor, böylece geçinip gidiyormuş...
Ayrıca Kıbrıs Gazisi imiş. Askerliğini yaptığı hava indirme birliğiyle, 1974 yılındaki İkincı Barış Harekatı’na katılmış...
Üç ayda bir de 900 lira gazi maaşı alıyormuş...

* * *

Şimdi sıkı durun.
Bu parayla ne yapıyormuş biliyor musunuz?
Elini sürmeden Mehmetçik Vakfı’na bağışlıyormuş!..

* * *

Havalimanına geldiğimizde bavulumu terminale kadar götürmek istediğini söyleyince, elinden güçlükle aldım.
Bu kez ben, koca yürekli, gönlü zengin, bu yurtsever kahramanın boynuna sarılıp kucakladım.
Rakamı belki küçük ama anlamı çok büyük bağışı için Mehmetçikler adına binlerce kez teşekkür ettim.

* * *

Dün bir başka güzel haberi Fransa’da yaşayan değerli okurum ve Halk Arenası seyircisi Halil Ertuğral’dan aldım.
Halil Bey, Kurtuluş Savaşı kahramanlarından, İstiklâl Madalyası sahibi babasını henüz 2 yaşında iken kaybeden Yılmaz Erolgaç’ın vasiyetnamesine yazdığı 500 bin dolarlık bağıştan çok etkilenmiş.
Yazdığı mektupta “Biz de Yılmaz Bey gibi yaşlanıyoruz. Benim ve eşimin namusumuzla kazanıp biriktirdiğimiz 450 bin Euromuz var. Bunu sizin önereceğiniz bir vakfa bağışlayarak mümkünse Ürgüp’te kız-erkek karma öğrenci yurdu yaptırmak, olmadığı takdirde de babasız büyüyen başarılı çocukların okumalarına katkıda bulunmak istiyoruz” demiş.

* * *

Hemen güvendiğim vakıf, dernek ve cemiyetlerin isimlerini yazıp tercihi kendisinin yapmasını önerdim.

* * *

Sevgili okurlarım,
Bir yanda gazi maaşına el sürmeden Mehmetçik Vakfı’na bağışlayan Diyarbakırlı taksi şoförü...
Babasının büyük tarihçi merhum Turgut Özakman’ın satış rekorları kıran ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabındaki Rasim Bey olduğunu düşünen Yılmaz Erolgaç’ın, babasız, yoksul ama çalışkan öğrencilere yönelik alkışa değer kararı...
Ve Halil Ertuğral’ın muhteşem davranışı...

* * *

Bir yanda analarının ak sütü gibi helâl paraları, hiç de mecbur olmadıkları halde yetimlere bağışlayan, kocaman yürekleri insan sevgisiyle dolup taşanlar...
Diğer yanda ise aksırıncaya, tıksırıncaya kadar yetim hakkı yiyerek yaşayanlar...

* * *

Şu çılgın Türkler böylelerine “adam olmanın anlamını” ne de güzel anlatıyorlar!..