Bitirmekle kıvanç duyduğum (60 yılı aştı) Ankara Üniversitesi’nin günümüzdeki içtenlikli ilgililerinden biri olarak izlediğim gelişmeleri beğeniyle karşılıyorum. Ülkemizin, özellikle eğitim yapımızın ve düzenimizin içinde bulunduğu kimi sorunların artırdığı üzüntüyü gideremese de azaltan iyileştirmeleri umut verici ve yararlı buluyorum. Bunlardan en yenisi “Araştırma Üniversitesi” konumu (statüsü) verilmesidir.
Ülkemizde 109’u devlet üniversitesi olmak üzere 193 üniversite bulunmaktadır. Birbirine benzeyen üniversitelerin kurulması bu nedenle kalkınma ve toplum yaşamına katkı yönünden etkileri sınırlı olmuştur. Japonya ve Güney Kore örneklerinde olduğu gibi üniversiteler ülke kalkınmasının devingen gücü (dinamosu)dür. Günümüzde nitelikli düzey (kalite), uluslararasılaşma ve yenilikçilikleri ile ön plâna çıkan üniversiteler için YÖK’ün de kimi çalışmalar yaptığı bilinmektedir. Uzmanlık ve özgün görev konularında yürütülen bu çalışmalar kapsamında “Kalite Güvencesi” sürecinin bir parçası olan “Üniversitelerin Misyon Farklılaşması” çerçevesinde “Araştırma Üniversiteleri” statüsü tanımlanmış 2016 yılında öneride bulunan 58 üniversite içinden YÖK tarafından değerlendirme sonucu 25’e indirilen aday üniversite içinden “Araştırma Üniversitesi Özdeğerlendirme Raporu”nun tartışılması sonunda 19’a indirilen aday üniversite içinden rektör ve üst yönetimlerle yapılan görüşmeler sonunda 10 Araştırma Üniversitesi belirlenmiştir.
Araştırma Üniversiteleri ile ülkemizin öncelikli hedefleri ve alanları kapsamında nitelikli bilgi üretme sürecini özendirme, araştırma yetkinliği yüksek doktoralı insan kaynağı sayısını artırmak, disiplinler ve kurumlararası işbirliğini güçlendirmek, uluslararası işbirliğini daha çok geliştirmek gibi atılımlar gelmektedir.

BÖYLECE

Bu doğrultuda lisansüstü çalışmaların niteliğiyle ülkemizin öncelikleri doğrultusunda ulusal ve uluslararası doktora öğrenci sayısının artırılması, temel bilimsel araştırmalarla bilginin üretimi, uygulamaya aktarılması, geliştirilmesi ve toplumsal erinç (refah) ve kalkınmada kullanılacak yararlı, etkin yöntemlerin saptanıp geliştirilmesi amaçlanmıştır. Almanya, Çin, Kore, Japonya, Tayvan gibi ülkelerde benzer çalışmalarla çok yararlı sonuçlar sağlanmıştır. Türkiye’mizde de başarılarıyla adlarına kazanımlar sağlayacak araştırma üniversitelerimizin ülkemize değerli katkılarını artıracaklarını umarak kendilerini kutluyor ve örnek çalışmalarını diliyoruz.

ASIL SORUN

Asıl sorun bağımsız yargı gibi özerk üniversiteler özleminde yatmaktadır. Yargı bağımsızlığına ilişkin tartışmaların giderek arttığı günümüzde siyasal iktidarın rektör atamalarına uzanan eliyle üniversite özerkliğinin de sözde kaldığı üzüntüyle izlenmektedir. Üniversitelerin bilimsel yapısına ve kişiliğine yönelik siyasal el atmalara son verilmesi, insanlığın, çağdaşlığın ve uygarlığın bilimin ışığında güçlenmesi için özerkliğinin kesin ve tartışmasız olarak sağlanması zorunluluğu açıktır. Toplumsal ve ulusal düzeyin en gerçekçi göstergelerinden biri olan üniversitelere bağımsızlığın ve özgürlüğün tüm olanakları tanınmalı ki bilimin aydınlığı ulusal yaşamın güneşi olsun.
Üniversitelerin yeni eğitim-öğretim yılının başladığı günün ertesinde bu yazımıyla bilimsel yaşamımıza güç verecek gelişmelerin olması dileğimizle.