Anma törenlerinin sadeliği, kutlama törenlerinin coşkusu, etkinliğin görkemidir. Asker uğurlaması, düğün şenliği gibi geleneksel nitelik kazanan güzel günlere son yıllarda üniversiteleri ve okulları bitirme törenleri eklendi. Bir eğitim şenliği olarak öğretim üyeleriyle öğretmenlerin, öğrenci aileleriyle yakınlarının ve arkadaşlarının katıldığı törenler, anlamlı ve duygulu bölümleriyle yapıcı, özendirici ve iyi örnek oluyor.
Cumhuriyetimizin ilk üniversitesi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, 72. Dönem “Bitirme ve hekimlik andı töreni” beş bine yakın izleyicinin alkışları arasında tamamlandı. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Bahattin GÜZEL’in, hekimliğin önemini ve değerini anımsatarak yapacakları görevin özelliklerini anlatmasından sonra Fakülte Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar ERTÜRK, “Güncel sorunları konuşmayalım” diyerek esprili biçimde sıraladığı çelişkiler, aykırılıklar, sakıncalar, bozukluklar ve beklentileri anımsattıktan sonra genç hekimlere önemli uyarılarda ve önerilerde bulundu. Ankara Üniversiteliler Derneği adına konuşan Prof. Dr. Recep AKDUR da özellikle mesleğin önemi, dayanışma ve dernekle ilgi konusuna değindi. Her üç bilim adamı, öğrencileri ve ailelerini kutladı, üçü de önemle ATATÜRK ve ilkelerine bağlılık üzerinde durdu. Hekimlik andı içildi.
Fakülteyi dereceyle bitiren on öğrenciye armağanları verildikten sonra birincilikle diploma alıp hekim olan öğrenci duygu ve düşüncelerini eleştiri ve beklentileriyle birlikte dile getirdi. Alkışlarla uğurlandı.

SAĞLIK

Sağlık, insanlığın kaynağıdır. Sağlık sorunları insanlığın en temel, en önemli sorunudur. Devlet giderlerinin büyük bölümü savunma ve sağlıkla eğitim için yapılır. En öncelikle sağlık yatırımı da hekimler ve öbür sağlık görevlileridir. Yargıda yangın, eğitimde dinci dayatma sürüyor. Böylesine iç karartıcı bir ülke ortamında kurtarıcımız, kurucumuz Büyük ATATÜRK resminin yansıttığı güven, kıvanç ve övüncün gücüyle başlayıp biten tören sağlık sorunlarını anımsatması yönünden de yararlı oldu. Atatürk’ün sıcak aydınlığında sonsuza değin bağımsız yaşamasına hepimizin canını adadığı ulusumuzun sağlık konusunda yaşadığı güçlükler, üstesinden geleceği sorunlar dizi dizidir. Çağdaş yapılar, yöntemler, aygıtlar ve ilaçlarla insancıl yaklaşımın önemi her sağlık çalışanı için başlıca amaçtır. Yaradılışın ardından yaşatma, en büyük insanlık olgusudur. Hekimlerin yaşatma görevi, mesleklerini kutsal kılan özelliği taşır. Siyasal iktidarların gerçekçi, içtenlikli bilimsel ve toplumsal yaklaşımları sorunların çözümünde etkili olur.

Günümüzde yaşanan sağlık sorunlarının sağlık yönetimiyle ve sağlık çalışmalarının çağdaşlığıyla aşılması özlenmektedir. Sağlık siyaseti, siyasal anlamda değil yaklaşım ve çözüm çabaları anlamında kullanılmalı, hastanelerden sağlık birimlerine uzanan geniş alanda sağlık eğitim ve öğretimi çağdaş çizgiye oturtulmalıdır.

ATATÜRK’ün toplum ve insan sağlığı ile hekimlere ilişkin özgün sözleri hepimize ışık tutmalı, güç vermelidir. Sağlığı sorunlu toplum, sağlıksız toplum, sakat toplumdur.

UYGULAMA BOZUKLUĞU

Günümüz siyasal iktidarı, son yıllarda devlet hastanelerine kollarını açmış üniversite hastanelerini, hem de hekim yetiştiren tıp fakültelerinin hastanelerini, kadro vermeyerek, olanak tanımayarak halkın tepkilerine ve ilgisizliğine açarak güçsüz ve yararsız düşürmeye çalışma tutumunu yeğlemiş görülmektedir. Devlet hastanelerinin kadroları, aygıt çeşitliliği ve zenginliği, bir günde baktığı hasta sayısının çokluğu ilgi çekmekte, üniversite hastaneleri gibi muayene özenli olmasa, baştan savma denilecek biçimde yapılsa da, gelenler tatmin olmakta, siyasal yaklaşım öne çıkmaktadır.

İktidarın neredeyse 2,5 milyon aileye parasal desteği de eklenince demokrasinin böylece ne duruma getirildiği düşünülmelidir. Sağlık, varlığın kaynağı ve dayanağıdır. Temel değerdir. Görevlilerin yaptığı, insana ve insanlığa doğrudan hizmet olarak kutsal sayılacak bir çabadır. Hekimlik sanattır. İnsana ve insanlığa yararlı olan herkesi, başta hekimler, en iyi dileklerle selamlıyoruz. Üniversitelerimizin Atatürk yolunda bilim ocakları olarak ulusal aydınlanmaya katkılarından kıvanç duymaktayız.