Dünya sorunları yoğun. Ülke sorunları çözüm beklerken yeni yeni güçlüklerle sağlığımızdan mutluluğumuza her şey giderek daha çok karışıyor ve bozuluyor. Her zaman önemle değindiğimiz toplumsal barış ve ulusal dayanışma siyasal çıkarlar ve kimi beklentiler için kıyıma uğratılıyor. İktidar partisinin genel başkanı her şeyi herkesten iyi biliyormuş, kendi dediğinden başkası doğru ve gerçek değilmiş gibi konuşup duruyor. Yetmedi, tarihe dil uzatarak ulusal bilinci gölgeleyen sözler ediyor. Son olarak, devrimleri unutması şöyle dursun, bilim, sanat ve spor atılımlarını yadsımaya (inkâra) varan, ulusal alanda çağdaş dünyaya adımızı duyuran gelişmeleri yok saydı. Kasımpaşa’da oynadığı futboldan başkasını anımsamıyor olmalı. “Sanatçı yetiştiremediğimizi, işletim sistemi ortaya çıkaramadığımızı, kültür ve sanat alanında başarısız olduğumuzu” ileri sürdü. Bu sözleri ancak son 15 yıl için geçerli olabilir. Öncesine böyle yaklaşamaz.

ÖZELEŞTİRİ YOKSUNLUĞU

Kendilerinin bu alanlarda, bu konularda neler yapıp yapmadıklarına değinmedi, değinemedi. Dinsel söylemler, partizan çıkışlar ve karşıtlarını karalayıp suçlamaktan, anayasal tarafsızlığa aykırı tutum ve davranışlardan zaman bulamamış olacak. Düzenli izlemeye çalıştığımız Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın bir konserinde kendisine rastlamadık. Orkestrayı sarayına çağırması ayrı. Halkın içinde, alanlarda, caddelerde, parklarda yoklar. 20 yılı aşan bir zaman önce Süleyman DEMİREL’le birlikte temelini attığımız Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binası tamamlanamadı. Ama saray (külliye) yapıldı. Osmanlıdan kalan İstanbul’daki saraylar istedikleri gibi yenileniyor, camilere tünelle yol yapılıyor. Ankara Adliyesi, yıllardır beş-altı binada sorunlar içinde çalışıyor.

BİR ÖRNEK

Unuttuğu, ancak adını son günlerde anımsayıp andığı, partililerinin nasıl yaklaşıp nasıl konuştuğu bilinen ATATÜRK’ün özgün sözlerinden konumuzla ilgili olanını anımsatmadan önce ATATÜRK’e olumsuz bakışı ve utandırıcı sözleri bilinen TBMM’nin günümüz başkanını yenilenecek seçim için yine aday göstermeleri “Atatürk’e dönüş” olarak nitelenen tutumlarının içtenliksiz olduğunu ortaya koyuyor. Atatürk, Türk Ocağı’ndaki bir etkinlikten sonra yanındakilere “..Hayır, el öpmezler. Efendiler, biz hepimiz mebus oluruz, vekil oluruz. Hattâ reisicumhur olabiliriz. Ama hiçbirimiz sanatkâr olamayız. Böyle olunca da sanatkâr el öpmez, sanatkârın eli öpülür” der. (Vasfi Rıza ZOBU, O Günden Bu Güne, sayfa 323, Milliyet Yayınları 1977)

TÜRK DEVRİMİ ATILIMLARI

Atatürk’ün önderi olduğu Türk Devrimi’nin her alanda gerçekleştirdiği atılımlar zamanın koşullarına ve olanaklarına göre göz kamaştırıcıdır. Günümüz partizanlarının cumhuriyeti yadsırcasına (inkâr edercesine) ilgisizliklerini ve bilgisizliklerini de ortaya koyan geçmişi suçlama konuşmaları “güneşin balçıkla sıvanma çabası” sözünü anımsatıyor. Atatürk’ün sanat ve sanatçıyla ilgili sözlerine bakmaları, İsmet İnönü’nün müzikle ilgisini sorup öğrenmeleri, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı izleme alışkanlığını örnek almaları gerekir.

Atılımlardan 1922’den 1934’e kadar olanlardan kimilerini anımsatalım: Türk İdman Cemiyetleri Birliği, Kadınlar Birliği, Türk Hava Kurumu, Gazi Orman Çiftliği, Ankara Hukuk Mektebi kuruldu. Medenî Kanun yürürlüğe konuldu. Uşak Şeker Fabrikası, Samsun-Havza, Samsun-Amasya demiryolları açıldı. Türk Eğitim Derneği kuruldu, Devlet Konservatuvarı’nın temeli atıldı. Cumhuriyet Merkez Bankası’nın kuruluş kanunu kabûl edildi. Türk harfleri kanunu kabûl edildi. Millet Mektepleri açıldı. Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti, Halk Evleri, Türk Dil Kurumu, Türk Hukuk Kurumu, bankalar ve deniz yolları işletmeleri açıldı. Kadınlara seçilme hakkı verildi. Soyadı Kanunu çıkarıldı. Günümüz Anayasası’nın 174. maddesindeki sekiz devrim yasası yürürlüğe konuldu. Ekonomi, bilimsel ve siyasal nice atılımlar gerçekleştirildi.

SEÇKİN KİŞİSEL ÖRNEKLER

Atatürk cumhuriyetinin seçkin kişisel örneklerinden kimilerinin adını vererek Bay RTE’nın sözlerinin yanlışlığını kanıtlayalım. Kültür, bilim ve sanat dünyamızın, spor dünyamızın seçkinlerinden bir küçük çizelge: Mehmet AKSOY, Gürer AYKAL, Celâl ATİK, İdil BİRET, Hamiye ÇOLAKOĞLU, Yaşar DOĞU, Verda ERMAN, Neşet ERTAŞ, Abidin DİNO, Leyla GENCER, Cüneyt GÖKÇER, Rengim GÖKMEN, Hikmet ŞİMŞEK, Fikret MUALLÂ, Münir Nurettin SELÇUK, Fazıl SAY, Suna ve Asuman KORAD, Gülsin ONAY, Ahmet Adnan SAYGUN, Muhsin ERTUĞRUL, Vasfi Rıza ZOBU, Ratip Tahir BURAK, Gazanfer BİLGE ve daha niceleri.. Hepsi dünyaca tanınmış değerlerimiz.