Cuma mübarek günde sevdikleri cuma mesajları ile mutlu etmek isteyenler doğru adreste. Sizlerle en değişik ve anlamlı cuma mesajlarını paylaşıyoruz. Milyonlarca yurttaşımız cuma gününü sevdikleriyle paylaşmak istiyor. Siz de bu kutsal günde sevdiklerinizi hatırlayın ve onlara sevgi dolu cuma mesajlarından birini yollayın. Cuma gününün bolluk ve bereketini tüm sevdiklerinizle paylaşın. İşte 16 Şubat Cuma Hutbesi ve uzun kısa resimli cuma mesajları...

16 ŞUBAT CUMA MESAJLARI (RESİMLİ CUMA MESAJLARI)


Ya Rabbi; sana açılan elleri, sana yönelen gönülleri, sana bükülen boyunları, sana yalvaran dilleri, ne olur boş çevirme. Hayırlı cumalar.

Ya Rabbim; bu mübarek cuma günün yüzü suyu hürmetine biz aciz kulların ne derdi varsa, ne sıkıntısı varsa; dertlilere deva, hastalara şifa, borçlu kullarına edalar nasip et Ya Rabbim. Biz kulların dualarını kabul et. Hayırlı nurlu cumalar.

Tüm din kardeşlerimin Cuması mübarek olsun. Allah herkese şifa versin, bu güzel gününüz gülümsemelerle bitsin inşallah.

Yükü sevgi, özü saygı, gücü barış, süsü hoşgörü olan mübarek dinimizin seçtiği haftanın özel günü olan Cumanızı kutlarım.
Bu mübarek cuma gününün tüm inananlar için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Allahım bizi bize bırakıp şeytanın ve Nefsimizin elinde oyuncak eyleme. Bizi Rızanı kazanıp,Cennette Cemalini görenlerden eyle. (Amin) Hayırlı Nurlu Cumalar

36-4-660x365-660x365

 

– Mevlana diyor ki; Dua edecek güzel bir gönlün yoksa, güzel yürekli insanlardan dua iste. Ömrüne ömür katılsın, Gönlüne meltem saçılsın. Bu mübarek günde melekler dört yanını sarsın…Derdine derman, gönlüne iman dolsun..! Hayırlı Cumalar.

– Ey Allahım! Yaptığımız işlerde muvaffakiyetler ihsan et bizlere. Kötü yollara geçenleri gittikleri yoldan geri çevir. Evlerimize mutluluk ihsan eyle. Taşımakta zorlanacağımız yüklerle bizleri sınavdan geçirme. Darda ve muhtaç koyma. Amin.

29-eylul-2017-resimli-cuma-mesajlari-cuma-mesaji

– Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir koşarak çıkanlar nefes darlığı hisseder. Hayırlı cumalar…

– Güneşin güzel yüzü, yüreğine dokunsun, kâbuslar senden uzakta, melekler başucunda dursun. Güneş öyle bir geceye doğsun ki, duaların kabul, Cuma günün mübarek olsun.

– Ruhu öldürmek bedeni öldürmekten daha büyük bir cinayettir. Hayırlı cumalar…

– Rabbim nefsimize ‘celaliyle', kalbimize ‘cemaliyle', hayatımıza ‘hikmetiyle', hatalarımıza ‘rahmetiyle', mahşerde ‘Muhammedîyle' yardım etsin inşallah. Hayırlı cumalar.

– Kalbinizden gecen tüm dua'lar, dilinizden amin olarak dökülsün inşallah. Hayırlı cumalar… Mevlana diyor ki; dua edecek güzel bir gönlün yoksa güzel yürekli insanlardan dua iste. Hayırlı Cumalar…

cummasaj880

 

– Cumamız mübarek dualarımız ve tövbelerimiz kabul olsun. Selamların en güzeli sizlerin üzerine olsun. Allah cumanızı kabul ve mübarek eylesin.

Hayırlı Cumalar. Allah'ım; bizleri rahmetinin o engin lütfuyla bağışla, bize merhamet et. Bize hidayet ver ve sırat-ı müstakimden ayırma. Hayırlı Cumalar.

Allah'ın nuruyla, ümmetini selamlayan gül yüzlü nur Peygamberin (sav) şefaati üzerinize olsun. Hayırlı Cumalar.

cuma-mesaji1

 

CUMA GÜNÜ İÇİN ÖZEL DUALAR

Allah”ım! Sen beni eksiksiz özürsüz yarattın; çocuktum, büyüttün ve yeterli miktarda rızk verdin bana. Allah”ım! Ben, indirdiğin ve kendisiyle kullarını müjdelediğin Kitabında şöyle buyurduğunu gördüm: “Ey kendi aleyhlerinde haddi aşan kullarım! Allah”ın rahmetinden ümit kesmeyin; Allah bütün günahları bağışlar.” (Zümer, 53)

 

cuma-mesajlari-2-1

Allah”ım! Kaçarsam, beni bulursun; firar edersem, beni yakalarsın. İşte önünde durmaktayım; mütevazı, zelil ve hakir biri olarak. Cezalandıracak olursan, bunu hak etmişimdir ve adaletin bunu gerektirmektedir, ey Rabbim! Affedecek olursan, (buna da şaşmam; çünkü) eskiden beri affın hâlime şamil olmuş, afiyetin beni bürümüştür.

Allah”ım! O hâlde, saklı isimlerin ve perdelerin örttüğü güzelliğin hürmetine senden, bu tahammülsüz cana ve bu güçsüz bedene acımanı istiyorum. Güneş sıcağına dayanamayan bu zayıf beden, cehennem ateşine nasıl dayanabilir?! Yıldırım sesine dayanamayan bu güçsüz beden, gazabının sesine nasıl dayanabilir?

(Allah”ım!) Geçmişte benden vuku bulan kötülükleri biliyorsun, hem de benden daha iyi. Amel defterimde aleyhimde sıralanan suçlardan dolayı yazıklar olsun bana! Eğer her şeyi kapsayan affının hâlime şamil olacağını umduğum yerler olmasaydı, (ümitsizlikten) kendimi bırakır, helâk olup giderdim.

Eğer kulun, Rabbinden kaçması mümkün olsaydı, senden kaçmaya en lâyık olan benim. Yeryüzünde ve gökte hiçbir şey sana gizli değildir ve sen (kıyamet günü) onları açığa çıkaracaksın. Karşılık verici olarak sen yeterlisin; hesap görücü olarak sen kâfisin.

16 ŞUBAT CUMA HUTBESİ

Cumanız Mübarek Olsun Aziz Müminler!

Bir sahabî, Peygamberimizin huzuruna gelerek, “Hem sevap hem de şöhret kazanmak için savaşan bir adam hakkında ne dersiniz? Böyle birisinin kazancı nedir?” diye sordu. Allah’ın Resûlü, “Hiçbir şey kazanamaz.” cevabını verdi. Ancak adam, sorusunu ısrarla üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Peygamberimiz, “Hiç şüphe yok ki Allah, sadece kendi rızasını kazanma niyetiyle yapılan samimi amelleri kabul eder.” buyurdu.

Aziz Müminler!

Cihâd, Allah yolunda harcanan emeğin, Hak uğrunda verilen mücadelenin adıdır. Cihâd, müminin, bütün varlığını seferber ederek Yüce Rabbinin rızasını kazanma çabasıdır. Cihâd, mukaddesatı korumak için beden, dil, fikir ve gönülle kararlılık göstermektir.

Haksız bir saldırı, yok etme, sömürme ya da zulmetme mücadelesi değildir cihâd. Aksine Müslüman’ın, vatanında şerefi, kimliği ve özgürlüğüyle var olma; imanını, bayrağını, istiklâlini ve haysiyetini muhafaza etme azmidir. Cihâd, zulme ve zalime karşı, bir milletin hukukunu savunma gayretidir. Hakkı tutup kaldırma, yeryüzünde barış, huzur, adalet ve iyiliği yayma gayesidir.

Kıymetli Müslümanlar!

Yüce Rabbimiz, Kur’ân-ı Kerim’de Allah’a ve Resûlüne iman eden kimselerin mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihâd ettiklerini anlatmaktadır. Peygamberimiz de “Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihâd ediniz!” buyurmaktadır. Bu âyet ve hadis göstermektedir ki; cihâd, sadece canı feda etmekle değil, kimi zaman elle, kimi zaman dille, kimi zaman da malla hakka hizmet etmekle olur.

“Mücâhid, nefsiyle cihâd eden kişidir. hadis-i şerifi gereği hepimizin cihâdı öncelikle kendi nefsimizde başlar. Nefsin kötülüğe, hataya ve isyana teşvik eden vesvesesi ile mücadele etmek de cihâddır. Allah’ın dinini en doğru kaynaktan öğrenip en güzel şekilde yaşamak da cihâddır. Bizi fıtratımızdan uzaklaştıracak, uçurumlara sürükleyecek arzu ve isteklere karşı durmak da cihâddır. Ve mümin, eğer kendi nefsi ile olan cihâdında başarılı olabilirse, o zaman İslâm düşmanlarına karşı cihâdında da zafer elde edebilir.

Kıymetli Kardeşlerim!

İslam’ın hayat veren ilkelerini yeryüzünde yaymak, haksızlıkların sona ermesini sağlamak için yapılan cihâd, kimi zaman kalemle kimi zaman da kelâmla olur. Mümin, an gelir eliyle, gün olur malıyla Allah yolunda, kelime-i Hak için çalışır, çabalar. Doğruyu anlatmak, iyiye davet etmek, güzelliklere vesile olmak için gecesini gündüzüne katar. İnancı, varlığı, vatanı, bekası ve hürriyeti için silahlı mücadeleye girmesi ise, cihâdın en üst seviyesidir. Daha dün Doğusuyla Batısıyla, Kuzeyiyle Güneyiyle bu aziz vatanı korumak uğruna verdiğimiz mücadele, cihadın en canlı şahididir. Allah’ın yardımıyla muzaffer çıktığımız Çanakkale, varoluş destanının, iman, cesaret ve azmin adıdır.

Aziz Müminler!

Cihâd, eline silahı alıp körü körüne masum canlara kıymak değildir. Son yıllarda insaf ve vicdanını yitirmiş cinayet şebekelerinin yaptığı ve Müslümanlara mal edilmeye çalışılan intihar saldırılarının, vahşet ve şiddetin İslâm’ın cihâd anlayışı ile yakından uzaktan alakası yoktur. Çünkü İslam’da cihad öldürmenin değil, yaşatmanın; yok etmenin değil, diriltme çabasının adıdır. Cihâd, ancak insanı yaratılış amacından saptıran her türlü kötülüğü ortadan kaldırmak için yapılır. Kime karşı ve hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, masum insanlara yönelik saldırılar, İslâm’ın cihâda yüklediği yüce ruh ve ideallerle asla bağdaşmaz. Bunlar, insanlığa karşı hunharca işlenmiş büyük cinayet girişimleridir.

Kıymetli Kardeşlerim!

Bugün de millet olarak canımızla ve malımızla bir beka mücadelesi veriyoruz. Mehmetçiğimiz, inancımız, bayrağımız, vatan toprağımız uğrunda hiç çekinmeden varlığımızı feda edebileceğimizi bütün dünyaya bir kere daha gösteriyor. Ömrünün baharında şehadet şerbetini yudumlayan her bir vatan evladı, adeta bizlere Rabbimizin şu müjdesini haykırıyor: “Allah yolunda öldürülenlere sakın ‘ölü’ demeyin. Onlar diridirler. Ancak siz bunu idrak edemezsiniz.”

Aziz Müminler!

Bu varlık mücadelesinde hepimize sorumluluk düşüyor. Bu sorumluluğun bir gereği olarak geliniz bu mübarek Cuma vaktinde hep birlikte Allah Teâlâ’ya gönülden şöyle niyaz edelim:

Allah’ım! İstiklal ve istikbalimiz, birlik ve beraberliğimiz uğrunda mücadele eden kahraman ordumuzu muzaffer eyle! Huzurumuz ve değerlerimiz uğrunda canlarını feda eden aziz şehitlerimize rahmet, gazilerimize şifalar ihsan eyle! Fitne, fesat ve bozgunculuk peşinde koşanlara, milletimize ve ümmet-i Muhammed’e hile ve tuzak kuranlara karşı bize feraset, basiret, kuvvet ve dirayet lütfeyle! Bizleri cihâdın gerçek anlamını kavrayan, senin yolunda mücahede ve mücadeleden kaçmayan samimi müminler eyle!

Rabbimiz! Sana inandık, sana güvendik, sana tevekkül ettik. Bizleri sensiz, sahipsiz, inayetsiz bırakma!