Bu ne acele! Daha şehitlerin kanı kurumadan ve “Zeytin Dalı” beklenen kalıcı barışı henüz getirmeden “Türklüğü siyasete alet etme kurnazlığı” öne geçti.
İktidar ittifakları kuruldu.
Kurgulamalar hız kazandı.
İki parti başkanı aktör, “seçim pusulası inşa etme organizasyonunu” başlattılar.
Hesaplar şöyle:
İkimiz ayrı partiyiz.
Seçmenimiz ayrı.
Öyle bir seçim pusulası yapalım ki, senin seçmen benim partime de dam­gayı vursun, benim seçmen de senin cumhurbaşkanlığına damgayı atsın. Sen birinci turda Cumhurbaşkanı seçilmeyi garanti et, ben de baraj altında kalıp, sandığa gömülme tehlikesini savuştura­yım.
Sen Cumhurbaşkanı ol.
Ben de kazanıyım.
Partim Meclis’e girsin.
Aslında biriz, tekiz algısını yaratalım ama seçim pusulasında ayrı ayrı partiler diye gözükeceğimizden Hazine’nin ver­diği parti yardımını sen de ben de alma­ya devam edelim. Böylece muhalefeti de ittifaklar kurmaya zorlayalım fakat halka “onlarınki şer ittifakı” diyelim.

* * *

Parti kongrelerinde, “Mehmetçik’in Afrin’e yürürken verdiği şehitler ve gaziler” siyasi malzeme haline getirildi. İktidara teslim olmadılar diye meslek ör­gütlerinin tabelasındaki “Türk” kelime­sini kaldırmanın gerekçesini de getirip “Mehmetçik’in şehit ve gazi olmasına” bağladılar. Bu yüzden Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, “Zeytin Dalı harakatının siyasete alet edilme­mesi gerektiği” uyarısında bulundu.
Türk Ordusu şehit veriyor.
Terör koridoru kalksın diye.
Ortadoğu, barışa ulaşsın diye.
Türk Kürt’le.
Kürt Arap’la
Arap İranlı ile.
Arap Türk’le çatışmasın.
Birlik olsun diye...

* * *

Zeytin Dalı başarılı olursa bu bölgeyi kanlı topraklara dönüştürüp, “Türk’ü Kürt’le, Kürt’ü Arap’la, Arap’ı İranlı ile Türk’ü Arap’la vuruşturmak üzere kurgulanmış” Büyük Ortadoğu Projesi çökecek.
Nasıl Avrupalı bir oldu.
Avrupa Birliği kuruldu.
Zeytin Dalı da Türk-Kürt-Arap-İranlı­nın bir araya gelip “Ortadoğu Birliği”nin doğacağı bir barış ortamı hazırlayacak. İslam İşbirliği başarılı olamadı, Ortadoğu Birliği başaracak.
Türkiye’nin suyu.
İran’ın doğal gazı.
Irak’ın petrolü.
Bir araya gelecek, “Ortadoğu Bir­liği” doğacak. Ortadoğu’nun sürekli kan gölü olmaktan çıkıp kalıcı barış ve huzurun gelmesi için bu birlik doğurma­lı. 200 yıldır “böl ve yönet” üzerine yapılmış planları bozabilmek için Türk Ordusu bu zorlu savaşta mutlaka başarılı olmalı.

* * *

Son haberleri okudunuz mu: Irak’ın kuzeyi ile Suriye’nin kuzey doğusun­da Türkiye’nin GAP projesine benzer sulama projeleri hazırlanmış. 18 ülkenin gizli servisi bir olmuş YPG’yi en ileri teknolojik silahla donatmış. Hazırlık yapılmış, siperler kazılmış, beton sığı­naklar oluşturulmuş, bölge mayınlanmış. Suriye’deki ABD’li general, “benim işim savaşmak” diye Türk Ordusu’na gözdağı veriyor. Rusya, teknik gerekçe göstererek, hava sahasını Türk savaş uçaklarına açmadı. Bu yüzden Meh­metçik, hava desteği almadan karadan yürüyor. Kurmaylar,“dünyanın en zor operasyonlarından biri” demekteler.
Ordu, yavaş ilerliyor.
Çünkü arazi mayınlı.
Şehit sayımız artıyor.
20 gün doldu ordunun kontrol altına alabildiği arazi 350 kilometre karede kaldı. Ordu belki de 1 yıl Suriye topra­ğında kalma ihtiyacı duyabilir. Böl ve yönet planı yapanlar ise; yeter TSK geri dönsün demeye başladılar. Suriye’deki ABD generali, “benim işim savaşmak” diye Türkiye’ye meydan okuyor.

* * *

Her söylediği haklı çıktı.
İlker Başbuğ, uyarıyor.
Siyasete alet etmeyin.