Bizim iktidarın “Hayırsever işadamı” ilan edip ödüller verdiği Reza Zarrab, paçasını kurtarmak için Amerikan mahkemesinde dudak uçuklatan itiraflarda bulundu:
“Türkiye’de milyonlarca dolar rüşvet dağıttım. Koluna 700 bin liralık saat taktığım Bakan Zafer’e 45-50 milyon Euro rüşvet verdim. Halkbank’ın o zamanki Genel Müdürü Süleyman’a da rüşvet yağdırdım. İşte makbuzları, işte muhasebe kayıtları... Ayrıca rüşvetçilerin listesi de şu...”
Reza Zarrab’ın listesinde birçok ünlü kişinin adı var.
Bunların arasında en masum olanı Halkbank’ın eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla...
Kaderin şu cilvesine bakın ki, asıl suçlu olan ve İran ambargosunu delen Reza Zarrab ve rüşvet alan eski bakanlar, genel müdürler değil Hakan Atilla “günah keçisi” oldu.
Jürinin 5 ayrı suçtan sorumlu bulduğu Hakan Atilla’ya verilecek hapis cezası 11 Nisan’da açıklanacak.
Reza Zarrab’ın ve Türkiye’deki suç ortaklarının vicdanları rahat mı?
Amerikan adaleti nasıl bir adalet?
O jüri nasıl bir jüri? Gerçek suçlu
Reza Zarrab’ı bırakıp, emir kulu bir bankacıyı “tek suçlu” olarak mahkûm etmek adalet mi?