Ne istedik? Bağımsız vatan istedik!
Ne istedik? Güvenlik istedik, barış içinde huzurlu yaşamak istedik!
Ne istedik? Tüm gençlere, tüm yurttaşlara iş ve aş istedik! Herkes ekmek yesin, mutfaklarda dert değil, et kaynasın dedik!
Fikir ve düşünce özgürlüğü istedik. “Basın halkın sesidir. Her demokratik ülkede olduğu gibi özgür yayın yapılsın, medya üzerindeki baskılar kalksın” dedik.
Haksızlıkların son bulmasını, kurunun yanında yaşların da yanmamasını, herkesin fikirlerini özgürce söyleyebilmesini istedik!
Cezaevlerinin gazeteci zindanı olmasının önlenmesini, mahkemelerde tutuksuz yargılanmanın esas olmasını istedik.
Hukuk dedik, adalet dedik!
Geçtiğimiz o korkunç yılda bunların hangi biri gerçekleşti? Hiçbiri!
Şimdi elinizi vicdanınıza koyup söyleyin: Böyle bir ülkede demokrasiden bahsedilebilir mi?
Bugün 2018’in ilk günü... Yeni yıl nasıl geçecek dersiniz?
Ünlü bir sözümüz vardır: “Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir” denir. Gidişat işte öyle bir şey!
Her şeye rağmen tüm okurlarımın yeni yılını kutluyor, yanılmış olmayı içtenlikle diliyorum.