Atatürkçüyüm, Anneler başımın tacıdır, Kadın haklarına inanırım  Hafta içi her gün Fox TV’deki ‘Çalar Saat’ programıyla üç saat 15 dakika aralıksız kamera önünde olan İsmail Küçükkaya, masasındaki çiçeklerin eşliğinde yediden yetmişe herkese Türkiye ve dünya gündemini sunuyor. Bu arada annelere ve çocuklara sesleniyor, kitapları tanıtıp, sevdiği şarkıları çalıyor. Küçükkaya ile program sonrasında televizyonda buluştuk. İşte konuştuklarımız…

TÜRKİYE’Yİ UYANDIRMAYA ÇALIŞIYORUM

- İsmail Küçükkaya’ya ve ‘Çalar Saat’e olan ilgiyle sevgi bir çığ gibi büyüdü, büyümeye devam ediyor. Bu işin tılsımı nedir, sizi neden bu kadar çok seviyor ve güveniyorlar? Benim gazetecilik dönemimi de bilen birisiniz. Son üç yıldır televizyon ekranındayım. Önce özgün habercilik önemli… İnsanlar, izledikleri kişinin ülke gerçeklerini sansür edilmemiş şekilde ortaya koymasını istiyor. Bizim kanal özgür bir kanal, hiçbir ticari bağlantısı yok. Bizim tek işimiz habercilik. 06.45’te başlıyor programım, üç saat 15 dakika sürüyor. Her sabah Türkiye’yi uyandırıyorum, uyandırmaya çalışıyorum. - Bunu yapanların sayısı azaldı... Ne yazık ki ülkemin medyasına olan güven sarsıldı. Çok az sayıda gazete ve televizyona güven duyuluyor. Geçende ‘en çok güvenilen isimler’ anketi yapıldı. Uğur Dündar birinci oldu, ben de o listede 10’uncu seçildim. Bu da beni çok sevindirdi, büyük sorumluluklar yükledi. İnsanlar bana “Lütfen değişmeyin” diyorlar. - ‘Çalar Saat’ çok renkli bir program... Türkiye’nin bütün değerlerini taşımaya çalışıyorum. Gazete manşetlerini okuyorum, annelere sesleniyorum, çocuklara “Süt için” derken ben de süt içiyorum, kahvaltı yapıyorum. Kitaplar ve şarkılar tanıtıyorum. Çiçekler koyuyorum masaya, insanların içi açılsın diye. Türkiye’yi normalleştirmeye çalışıyorum. Her konuda konuşurken, eleştiriler de yapıyorum. Ancak her zaman üslubuma dikkat ediyorum. Üslup çok önemli…

ANNELERE MÜJDE! YAKINDA EVLENECEĞİM

- Anneniz Halise Hanım ve sizi seven tüm anneler hayatınızda bir önemli değişiklik daha yapmanızı istiyorlar... (Gülüyor.) Son iki yıldır anneler yuva kurmamı, çoluk çocuğa karışmamı istiyorlar. “Artık senin bu ülkeyi seven, dürüst, çalışkan ve Atatürkçü çocukların olmalı” diyorlar. İlk defa buradan duyurmak istiyorum. Annemin ve annelerin bu isteğini artık hayata geçirmeye karar verdim. Evet, yakın bir zamanda evleneceğim. - İsmail Küçükkaya kendini nasıl özetler? Atatürkçüyüm, anneler başımın tacıdır, kadın haklarına inancım tamdır, özgür gazetecilikten yanayım.

BEN VİCDANIMA GÜVENİYORUM

- Canlı yayındaki küçük bir hata her şeyi bitirebilir... Buna karşı aldığınız önlem nedir? Yorum yaparken, eleştiride bulunurken asla ölçüyü kaçırmıyorum ve en büyük önlemim vicdanım oluyor. Ben vicdanıma güveniyorum. - Zor bir dönem... Çok zor bir dönem yaşıyoruz. Gazeteciler büyük bedeller ödüyor. İşini kaybediyor, saldırıya uğruyor, hapse atılıyor. Ama umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz. Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı günler çok daha zor günlerdi. O travmayı atlattık, bu büyük millet pırıl pırıl bir Cumhuriyet kurdu. Bunun kıymetini bilmek gerek. - Gücünüzü seyirciden mi alıyorsunuz? Annelerin duaları bana büyük güç veriyor. Hele bana gelen eleştirileri okuyunca anneler çok üzülüyor. Oysa çok normal, sevenim de var, sevmeyenim de. Keşke hakaret etmeden eleştirseler…

KORKUYORUM AMA KORKUMA TESLİM OLMUYORUM

- Piyasada olan kitabınız ‘Korkma’ şu cümleyle sona eriyor: “Kork Türkiyem. Kork ama korkma...” Bu kitapta televizyonda yaptığımı iki kelimeyle anlatmak istedim: Umut ve korkma... Ülkemin geleceğiyle ilgili herkes gibi ben de kaygı duyuyorum. Ancak bu kaygıdan, bu korkudan umut ve cesaret üreteceğimize inanıyorum. Bu kitap, benim üç yıldır Fox’ta yaptığım ‘Çalar Saat’i ve beni anlatıyor. - Korkuyor musunuz? Evet, korkuyorum. Çünkü işsiz kalabilirim, sokakta dayak yiyebilirim, canıma kastedebilirler... Korkuyorum ama korkuma teslim olmuyorum. Yalnız ben, sen, biz değil, yabancı ülkeler de endişeli. Ortadoğu’da istikrarın olması için sağlıklı bir Türkiye’nin olması gerekiyor.

FOX’UN DA SÖZCÜ’NÜN DE TEK DERDİ HABERCİLİK

- Hakkınızda soruşturmalar açılıyor mu, davalar var mı? Paralel yapıyla ilgili açılan bir soruşturmada başmüfettiş Yunus Nadi Bey beni aradı. Paralel yapı belli bir süre beni dinlemiş. Dolayısıyla mağdur olduğum bu soruşturma devam ediyor. - Fox TV gözaltında mı? Bazı malum kanallar ne yapsa da ceza verilmiyor. Ancak Fox TV en küçük bir şeyde hemen cezalandırılıyor. Televizyon dünyasındaki Fox’la medya dünyasındaki Sözcü birbirine çok benziyorlar. Çünkü her iki kuruluşun da tek derdi habercilik. Ankara’yla bağlantılı ticaret yapmıyorlar, iş yapmıyorlar. - Başka kanallardan transfer teklifleri alıyor musunuz? Doğrusunu söylemek gerekirse önemli bir kanaldan teklif aldım. Ancak benim için para değil, özgürlük önemli. Fox TV’de yaşadığım özgürlük beni çok mutlu ediyor. Bizim kanalı izleyenler “İsmail Küçükkaya ile kalkıp Fatih Portakal’la yatıyoruz. Bu bizim mutluluğumuz” diyorlar.