Kamu Başdenetçisi Nihat Ömeroğlu, Meclis Genel Kurulu’nda yemin etti. CHP’li vekiller yemin sırasında Ömeroğlu’na sırtlarını döndüler ve sıra kapaklarına vurarak protesto ettiler.



Genel Kurul, Meclis Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı. Yakut, kamu başdenetçisinin göreve başlamadan önce and içmesi gerektiğini belirterek, Kamu Başdenetçisi seçilen Nihat Ömeroğlu’nu and içmek üzere kürsüye davet etti.

Bu sırada CHP’li vekiller üzerinde Ömeroğlu ile kamu denetçilerinin fotoğraflarının yer aldığı ve “Akbudsman”, “Erdoğan kararında tek muhalif üye”, “Hrant Dink davasında karara imza atan hakim”, “Oğlunun nikah şahidi” ifadelerinin yer aldığı küçük posterleri göstererek protesto etti.

CHP’li vekiller Ömeroğlu’na sırtlarını dönerken, ellerindeki posterleri de basın mensuplarına gösterdi. CHP’li vekiller yemin boyunca da sıra kapaklarına vurdu. BDP’li vekillerin de sıra kapaklarına vurması dikkat çekti.

'OMBUDSMAN DEĞİL AKBUDSMAN'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, hakkındaki iddialara rağmen bugün TBMM'de yemin ederek göreve başlayan Türkiye'nin ilk Kamu Başdenetçisi Mehmet Nihat Ömeroğlu için "ombudsman değil akbudsman" dedi.

CHP'DEN YEMİNİ ERTELEME ATAĞI

CHP'li Milletvekillerinin TBMM'ye yaptığı itirazların ardından CHP İstanbul milletvekili Umut Oran da, yazılı açıklama yaparak Ömeroğlu’na son kez yemin etmeme çağrısında bulundu. Oran’ın açıklaması şöyle:

"Recep Tayyip Erdoğan tarafından şahsen belirlenen ve o göreve "atanan" kamu Başdenetçisi bugün yemin edecek. Hrant Dink davasında, davalının kim olduğunu bile bilmeden karar veren, yargıçlığı sırasında bir takım kurumların daveti ile uluslararası geziler yapan ve bu olaylardan dolayı da herhangi bir üzüntü taşıdığı görülmeyen Sayın Ömeroğlu bugün "Kamu Başdenetçisi" sıfatı kazanacak. Kamu denetçileri ise yine aynı türden. Hrant Dink kararında imzası olan ve Tayyip Erdoğan'ın davasında muhalefet oyu veren bir eski yargıç, eski AKP kurucu üyesi, milletvekili, AKP kadın kolları MYK üyesi.. Tarafsız ve bağımsız olması gereken bir kurum daha en baştan tartışmalı ve yıpranmış bir biçimde göreve başlıyor. Köprüden önce son çıkış, en azından Kamu Başdenetçisinin yemin bile etmeden bu görevden çekilmesidir. İnsan hakları ve yargıçlık alanında sicili belli olan bu kişi en azından Türkiye'ye karşı bu sorumluluğu göstermelidir.

Yoksa bundan böyle Türkiye kendisini ombudsman değil "Akbudsman' olarak bilecektir. Ombudsman İsveççe 'aracı kişi' demektir ama 'Akbudsman'ların neye aracılık edecekleri ise ayan beyan ortadadır."

İşte Oran'ın 'akbudsman' tablosu: