Malala Yusufzay ve Kailash Satyarthi çocuk hakları için verdikleri mücadeleler dolayısıyla ödüle layık görüldü. Malala Yusufzay 1997 doğumlu. Bu nedenle Nobel Barış Ödülü’nü en genç sahibi.

Törende konuşan en genç Nobel Barış Ödülü sahibi Pakistanlı çocuk hakları aktivisti Malala Yusufzay (17), birçok ülkede insanların hala öldürüldüğüne dikkat çekti ve dünyaya şu sorularla seslendi: “Kur'an, -bir insanı öldüren, bütün insanlığı öldürmüş gibidir- diyor. Neden birilerine silah vermek kitap vermekten daha kolay? Niçin tank yapmak okul inşa etmekten daha kolay?”



Nobel Barış Ödülü Komitesi Başkanı Thorbjørn Jagland, Oslo Belediye Sarayı'ndaki törende, Yusufzay ve Hintli Aktivist Kailash Satyarthi'ye (60) ödülü takdim etti. Nobel Komitesi; Malala ve Satyarthi’nin çocukların eğitim hakkı için verdikleri mücadeleden dolayı ödüle layık görüldüğünü açıkladı. Törende söz alan Malala ve Satyarthi ise ayakta alkışlandı. Nobel komitesi iki ismi 'barışın şampiyonları' olarak niteliyor. Seremoniye komitenin yanı sıra Norveç Kralı V. Harald da katıldı.



KUR'AN MESAJI: BİR İNSANI ÖLDÜREN BÜTÜN İNSANLIĞI ÖLDÜRMÜŞ GİBİDİR

Törendeki konuşmasına besmele ile başlayan Malala: "Babama kanatlarımı kırpmayarak uçmama izin verdiği için teşekkür ediyorum. Bu ödülü alan ilk Pakistanlı ve en genç kişi olduğum için çok gururluyum. Ben bayanlara eşit davranılmasını istiyorum. Biz İslam'ın ismini kullanarak insanları öldürenlere sesleniyoruz; ‘Bilmiyor musunuz; Kur'an-ı Kerim’de Allah, ‘Bir insanı öldüren bütün insanlığı öldürmüş gibidir.’ diyor? Bilmiyor musunuz; Kur'an-ı Kerim Hz Muhammed’e verdiği ilk emrin 'oku' olduğunu?" ifadelerini kullandı.

Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Malala, Irak, Suriye ve Gazze’de hala insanların öldürüldüğünü, buralarda insanların mülteci olarak yaşamak zorunda bırakıldıklarını söyledi. Ödülü sadece kendisi için almadığına dikkat çeken Malala, “Bu ödül sadece benim için değil, eğitim bekleyen unutulmuş çocuklar için, huzur isteyen korkutulmuş çocuklar için, değişim isteyen sessiz çocuklar için.’’ dedi.



Malala, "Neden birilerine silah vermek kitap vermekten daha kolay? Neden tank yapmak okul inşaa etmekten daha kolay?" diye sorarken, konuşmasını "Bütün çocukları okulda görene kadar mücadeleme devam edeceğim" cümleleri ile sonlandırdı.

Törende Pakistan ve Hindistan’da tanınan ünlü sanatçı Rahat Fatih Ali Khan, naat anlamına gelen "kavvaliyi" okudu. Pakistan medyasının canlı sunduğu törende, Hindistan'ın önde gelen sanatçıları da şarkı söyledi. Bu arada Malala’nın özel davetlileri de törendeydi. Dünyanın en genç Nobel Barış Ödülü sahibi Malala, ödül törenine kendisi ile birlikte saldırıya uğrayan okul arkadaşları Kainat Riaz ve Şaziye Ramzan’ın yanı sıra yine Pakistan’dan Kainat Sumro, Nijerya’dan Amina Yusuf ve Suriye’den Mezon Almellehan isimli eğitim alanında ilham kaynağı olduğunu belirttiği kızları da davet etti.

BM’de yaptığı konuşması ayakta alkışlanan Malala daha sonra, Beyaz Saray’da Obama’nın, Londra'da Buckingham Sarayı'nda ise İngiltere Kraliçesi Elizabeth’in konuğu olmuş ve dünya gündemine oturmuştu. "I am Malala" isminde bir de kitabı olan Malala Yusufzay'a, geçtiğimiz yıl Uluslararası Çocuk Barış Ödülü ve AB İnsan Hakları Ödülü de verilmişti.



Öte yandan önceki gün Malala, Nobel Barış Ödülü komitesine saldırı günü giydiği okul üniformasını hediye etmişti. Dünyanın en genç Nobel Barış Ödülü sahibi Malala, olay günü giydiği üniformayı neden komiteye verdiğini ise şu sözlerle anlatmıştı: "Ben okula giderken bu üniformayı giyiyordum. O üniforma bana eğitimi hatırlatıyordu. Kendimi öğrenci gibi hissetmemi sağlıyordu. Bu üniformanın benim için ne kadar önemli olduğunu, dünyadaki bütün çocuklara göstermek için hediye ettim."

Oslo’da, bu sene onuncusu düzenlenen 2014 Nobel Barış ödülü sergisinde Malala’nın kanlı okul üniforması gösteriliyor.



MALALA’NIN ÖYKÜSÜ

Malala Yusufzai, 1997’de Pakistan'ın kuzeybatısındaki Hayber Pakhtunkhva eyaletinin Svat ilinde doğar. Malala daha 12 yaşındayken kadın hakları ve kız çocuklarının okula gitmesi için Svat vadisinde eğitim aktiviteleri yapan biri olarak tanınır. Taliban’ın kız çocuklarının okula gitmesinin yasakladığını duyurduğu bu dönemde Malala, eğitim faaliyetlerine ara vermeden devam eder.

BBC ise 2009 yılında Malala için takma isimle yorumlarını yazdığı blog açar. Artık görüşlerini anlatabilen Malala, Taliban’ın bölgede neler yaptığı ve kız çocuklarının eğitilmesi gerektiği konusundaki yazılarını bu blogdan duyurur. Daha sonra, "Pakistanlı kızın günlüğü" adı altında yazdığı el yazılarını BBC muhabirine ulaştıran Malala'nın yazıları BBC Urdu’da yayınlanmaya başlar. Belli bir süre sonra ise günlüğü yazanın kendisi olduğu anlaşılır. 2009 yılı yaz ayında ise New York Times, Malala'nın hayatını anlatan bir belgesel film yayınlar. Televizyonlara ve gazetelere röportaj veren Malala’nın ünü zamanla yayılır. Fakat bu tanınma, Malala'nın Taliban tarafından hedef olmasına sebep olur.

Pakistan'da, 2012 yılının Ekim ayında okuldan dönerken Taliban tarafından saldırıya uğrayan Malala, başından vurularak ağır yaralanır. Malala'nın Pakistan'da başlayan tedavisi, İngiltere'nin Birmingham şehrinde Prenses Elizabeth hastanesinde devam eder.



Öte yandan, Malala tamamen iyileştikten sonra ise BM’ye çağrıldı. Henüz 16 yaşında BM’de konuşma yapacak olan Malala, dünyanın gündemindeydi. Konuşması ayakta alkışlanan Malala, "Bir kitap, bir kalem ve bir öğretmen dünyayı değiştirebilir. Taliban beni susturmaya çalıştı. Ancak sesim artık daha yüksek çıkıyor. Onlar başaramadı.’’ dedi.

Eğitimine İngiltere’de devam eden dünyanın en genç Nobel Barış Ödülü sahibi Malala, bir gün Pakistan başbakanı olmak istediğini ve ülkedeki bütün kız çocukları okula gidene kadar çalışmaya devam edeceğini açıkladı.