Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

"Eski Türkiye OHAL Türkiyesi'dir. 3 Kasım 2002'de iktidara gelen AK Parti kadrolarının attıkları ilk adım OHAL'i kaldırmak oldu. Kim ne yaparsa yapsın, kim hangi provokasyonu yaparsa yapsın, bu özgür ve demokratik ülke bir daha OHAL benzeri uygulamalarla karşı karşıya kalmayacaktır."

"Gezdiğimiz vilayetlerde bu iki ay içinde bakınınız; MHP lideri neredeydi, CHP lideri neredeydi? Hiç meydanlara çıktılar mı? Hiç halkla karşı karşıya geldiler mi? Ankara'da kapalı salonlarda, kapalı kapılar ardında basın önünde, sadece ve sadece AK Parti'ye saldırmakla meşgul oldular. Onlara çağrım şu; Siyaset yapacaksanız, inin bu milletin insanlarıyla buluşun. Sadece kendi kendinizle konuşan, kendi kendinize propaganda yapan ve sonra da kendi partiniz içindeki türbülanslarla uğraşma siyasetinden vazgeçin ve alana inin."

"Biz Brüksel'de Avrupalı gibi konuşuruz. Ortadoğu'ya gittiğimizde, Bağdat, Şam, Kudüs'e gittiğimizde bir Ortadoğulu Müslüman olarak, bir Ortadoğulu olarak bu kadim kültürden konuşuruz. Taşkent'e, Semerkant'a, Buhara'ya, Aşkabat'a, Bakü'ye gittiğimizde bir Türk olarak konuşuruz. Balkanlara gittiğimizde, Üsküp'te veya Saraybosna'da bir evladı fatihan olarak konuşuruz. Herkesle gönül diliyle konuşmayı biliriz biz."

"Ülkede enflasyon tekrar çift haneli rakamlara çıkar diye bir felaket tellallığı yapanlar ve böyle bir karamsar tablo için neredeyse bütün enerjilerini sarf edenlere kötü bir haberimiz var; İnşallah bu ülke, bir daha onların dönemlerinde olduğu gibi iki, üç haneli enflasyonlarla yönetilmeyecek. Ve enflasyon da önümüzdeki dönemde gittikçe artan bir hızla düşecek."

"Yeni hükümet kurulduğunda yaptığımız ilk iş, daha güvenoyu almadan yaptığım ilk toplantı çözüm süreci mekanizmasını oluşturma toplantısı oldu. 1 Ekim'de de Başbakanlık kararnamesiyle çözüm süreci mekanizmasını ortaya koyduk. Peki cevap ne oldu? 6-7 Ekim'de eşkıyalıklarını zirveye çıkardılar. Biz bunlara sessiz mi kalacağız!"