Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Esenyurt'ta yanan Muhammediye Camii'ni ziyaret etti. Görmez, ziyaret sonrasında camide ikindi namazı kıldı. Ardından kameraların karşısına geçen Görmez, meydana gelen olayın küçük gibi görülebileceğini, ama mahiyeti itibariyle büyük gördüklerini belirterek, "Üzücü bir hadiseden dolayı Muhammediye Camii'ni ziyaret etmekten, orada kardeşlerimizle birlikte ikindi namazını eda etmekten büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Burada Sayın Kaymakamımız, Sayın Belediye Başkanımız, İstanbul Müftümüz var. Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi gayeyle olursa olsun, herhangi bir dinin mabedine yapılan ve yapılacak her türlü saldırıyı tel'in ediyorum. Bu, hiçbir müminin kabul edebileceği bri davranış değildir" dedi.

 

"ARAMIZDAKİ BİRLEŞME NOKTALARI YÜZDE 99.9 AYNI"
Meydana gelen zararı bizzat Diyanet İşleri Başkanlığı'nın üstlendiğini açıklayan Mehmet Görmez, "Birlikte yapacağız bunu. Ben yapmasam, hangi mezhepten olursa olsun Esenyurt'taki kardeşlerimiz birleşir, yapar. Biz böyle bir kardeşliğe sahibiz, böyle bir medeniyetin çocuklarıyız. Biraz önce namaz kıldık, hep birlikte kıbleye yöneldik, hep birlikte Allahuekber diyerek tekbir aldık. Yani aramızdaki birleşme noktaları yüzde 99.9 aynı" dedi.

 

"YARALANMIŞ BİLİNÇLERİN, ÖLÜMCÜL KİMLİKLERİN, CEHADETLE ÜRETTİKLERİ YANLIŞLARDIR"
Görmez, "İthilaf olabilir ama, o ihtilaftan dolayı herhangi bir mezhep kimliğini İslam kimliğinin üzerine çıkarmak hiçbir Müslümana yakışmaz. Bugün İslam coğrafyasında yaşanan en acı olay budur" diye konuştu.
Bu tür hadiselerin sebeplerinin hep dışarıda arandığını belirten Görmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ama biraz da kendimizde arayalım. Kendimizden kaynaklananları bulmazsak, çare de bulamayız. Irak'ta olup bitenlerin sebebini, dinin mübini İslam'ın tarihinde ya da herhangi bir mezhebin tarihinde arayanın yanlış yerde aradığı söyleniyor. Bütün bunlar işgallerin gölgesinde, sürgünlerin gölgesinde yaralanmış bilinçlerin, ölümcül kimliklerin, cehadetle ürettikleri yanlışlardır. Yoksa Kerbela da bizimdir, Necef de bizimdir, Kudüs de bizimdir, Mekke de, Medine de, İstanbul da bizimdir."

"BURADAN BİR AYRILIK GAYRILIK ÇIKARMAK, BURADAN BİR FİTNE DEVŞİRMEK ASLA DOĞRU DEĞİLDİR"
Ehlibeyt'in büyüklerinin, sadece kendisine "Caferi" diyenlerin büyükleri olmadığına dikkat çeken Görmez, "Hepimizin büyükleridir. Hz. Hasan efendimiz, Hz. Hüseyin efendimiz, İmam Rıza, bütün bunlar, bütün Müslümanların büyükleridir. Dolayısıyla, Ehlibeyt ve ehlisünnet resulû Ekrem'den neşet etmiş iki büyük yoldur. Beyt de onundur, sünnet de onundur. Buradan bir ayrılık gayrılık çıkarmak, buradan bir fitne devşirmek asla doğru değildir" dedi.