Cengiz ALDEMİR/Sozcu.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, oğlu Bilal Erdoğan ile yapmış olduğu konuşmalarla ilgili ses kayıtlarında “hece hece montaj” yapıldığına dair; aradan 6 ay geçtikten sonra TÜBİTAK’tan rapor alınmış-aldırılmış olduğunu ifade eden CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, “Aklanmaya Dair Raporu” kamuoyuna açıklayamaz hale geldiklerini bildirdi.

CHP'li Atilla Kart konu ile ilgili olarak, " Bu nitelikteki bir raporun, tüm dayanaklarıyla birlikte kamuoyunun bilgisine sunulması ve Uzmanların değerlendirmesine açılması gerekir. Bu anlayışla, 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanununun 4 ve müteakip maddeleri gereğince, mezkûr raporun bir örneğinin Tarafımıza verilmesi amacıyla, Başbakanlık Makamına bugün itibariyle başvuruda bulunulmuştur." dedi.

Atilla Kart'ın Başbakanlık makamına yazdığı talep yazısı şöyle :

" (I) 17 Aralık yolsuzluk operasyonu sürecinde Başbakan R.Tayyip Erdoğan’ın, oğlu Bilal Erdoğan ile yapmış olduğu konuşmalarla ilgili ses kayıtları, Türkiye gündemindeki önemini korumaktadır. 6 ay boyunca ses kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırmaktan kaçınan Başbakan’ın, aradan 6 ay geçtikten sonra, tüm kadroları değiştirilen TÜBİTAK’tan aldığı-aldırdığı rapora göre; “ses kayıtlarında hece hece montaj…” yapılmıştır.

RAPOR KAMUOYU İLE PAYLAŞILMALI

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı hakkında böylesine ağır iddiaları içeren suçlamalardan dolayı “aklanma sonucunu” doğuracak yasal gelişmelerin ortaya çıkmasından, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olarak memnuniyet duyarız. Böyle bir sonucun ortaya çıkması halinde, Başbakan’ın da göğsünü gere gere sözü edilen raporu ve dayanaklarını kamuoyuyla paylaşması ve Uzmanların incelemesine açması gerekir.

(II) Ancak, Başbakan’ın, mezkûr raporun “gizlilik” derecesine sahip olduğundan bahisle, kamuoyuyla paylaşmadığı ve “yeterli seviyede güvenlik belgesine” sahip kişilerin “bilmesi gereken evrak prensibi”kapsamında incelenebileceği yönünde işlem tesis ettiğine dair bilgiler kamuoyuna yansımıştır.

Özel hayat ve Devletin güvenliği ile ilgisi olmayan, Başbakan ile oğlu ve aile bireyleri arasındaki yolsuzluk iddialarıyla ilgili olan bulguların; kamuoyundan gizlenmesi ve Devlet sırrı olarak muhafaza edilmesinin , hiçbir yasal ve haklı gerekçesi olamaz. Bu konudaki iddiaların açıklık kazanmasında “üstün kamu yararı” vardır.

(III) Açıklanan sebeplerle; yasama denetimi görevimizi bihakkın yapabilmemiz, kamuoyunu doğru bilgilendirebilmemiz amacıyla; 4982 sayılı Bilgi Edinme Kanununun 4 ve müteakip maddeleri gereğince, yukarıda sözü edilen konuşmalarla ilgili olarak TÜBİTAK tarafından düzenlendiği ifade edilen mezkûr raporun bir örneğinin tarafımıza verilmesini saygıyla talep ederim."