Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Sedat Şahin'in kardeşi Vedat Şahin ve yanında bulunan 2 kişi, Nişantaşı, Valikonağı Caddesi üzerinde kimliği belirsiz kişilerce bir otomobilden uzun namlulu silahlarla açılan ateş sonucu vuruldu. Saldırıda, Vedat Şahin ve yanında bulunan Ferdi Topal hayatını kaybederken, Evren Aydın da ağır yaralandı.

Olay, saat 22.00 sıralarında Nişantaşı, Valikonağı Caddesi üzerinde meydana geldi. İddialara göre, Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Sedat Şahin'in kardeşi Vedat Şahin yanında bulunan 2 kişi ile birlikte evinden yaya olarak çıktıktan 20 metre sonra, yoldan geçen bir otomobilden kimliği belirsiz kişilerce üzerlerine kalaşnikof marka otomatik silahlarla yaylım ateşi açıldı.


Açılan ateş sonucu, Vedat Şahin ile birlikte yanında bulunan Ferdi Topal ve Evren Aydın vücutlarına isabet eden kurşunlarla ağır yaralandı. Olay sonrası, yaralı 3 kişi çevredeki vatandaşlar yardımıyla Amerikan Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan Vedat Şahin ve Ferdi Topal yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ağır yaralanan Evren Aydın'ın tedavisi ise sürüyor.

ÇOK SAYIDA BİNADA İSABET VAR

Silahlı saldırı sonrası, olayın meydana geldiği Valikonağı Caddesi'ne çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Olay yerine gelen ekipler, önce olay yerini ardından da caddeyi araç trafiğine kapattı. Silahlı saldırının meydana geldiği noktada, olay yeri inceleme ekipleri detaylı inceleme yaparak delil topladı.

Yapılan incelemelerde olay yerinde çok sayıda mermi kovanı bulunurken, cadde üzerindeki birçok binaya da çok sayıda merminin isabet ettiği belirlendi. Ayrıca bazı evlerinde camlarının kırıldığı görüldü.


CENAZELER BAFRA'YA GÖNDERİLİYOR


Vedat Şahin ve Ferdi Topal'ın cenazelerinin memleketleri olan Samsun'un Bafra ilçesine gönderileceği öğrenildi.


SEDAT ŞAHİN KİMDİR?


Samsun'un Bafra ilçesinden olan Sedat Şahin'in , Kısmetim 1 ve Luck S’deki uyuşturucunun sahiplerinden olduğu öne sürülen Osman Ayanoğlu’nun korumalığını yaptığı iddia edilmişti. İsmi ilk olarak 1993 yılında, Çağlayan’da bir arabanın içinde vurulan yakın adamları Cihan Kaplan ve Esabil Karataş’a yönelik suikastten sorumlu tuttuğu Hacı Çapan’ın öldürülmesi ile ünlendi. Gerçek adı Mehmet Nafi Çapan olan Hacı Çapan, 1996 yılından hastaneden taburcu olduğunda vurularak öldürülmüştü.

Yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden olan Sedat Şahin, soygun haraç alma gibi olayların da aralarında bulunduğu üç ayrı suçtan gıyabi tutuklu olarak uzun süre arandı. Hakkında Bursa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilmiş 6 yıl 11 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunan Şahin'in Alaattin Çakıcı tarafından desteklendiği öne sürüldü.

Almanya'da Alman polisi tarafından ortaklaşa yürütülen operasyon sonucunda Berlin'de bulunan ve yeni doğum yapan eşi Buket Erener'in ziyaretine gittiği sırada 22 Eylül 1998'de sahte İtalyan pasaportuyla yakalandı.

Şahin, 10 Nisan 2000'de Türk İnterpol görevlilerinin nezaretinde uçakla Türkiye'ye getirildi. Şahin 11 Nisan 2000'de hakkında İstanbul DGM'ce verilen "Cürüm işlemek amacıyla teşekkül oluşturmak" suçundan gıyabi tutukluluğu vicahiye çevrildi. Bu kararla tutuklanan Şahin, Bafra`da "sahtecilik" suçundan yargılanarak aldığı 3 yıl, Bursa`da "Adam yaralamaya azmettirmek" suçundan aldığı 6 yıl 12 aylık kesinleşmiş hapis cezası nedeniyle Niğde Cezaevi`ne gönderildi.

Sedat Şahin ve Alaattin Çakıcı'nın geçmişe dayanan dostluklarının bozulmasına neden olan karşılıklı atışmalar bir süre medyada yer aldı.

Sedat Şahin ismi gündeme son olarak Saral ailesiyle beraber geldi. Şahin ve Saral grupları arasında ilk çatışma, polis kayıtlarına göre şöyle gelişti: Saral’ın adamı Mert Altan Sarıyıldız ile Şahin’in yeğeni Zekeriya Kocaman aralarında anlık başlayan bir tartışma sonucu silahlı çatışmaya girerler. Sarıyıldız’ın açtığı ateş sonucu Kocaman felç olur. Şahin bundan Saral’ı sorumlu tutar. Aralarında yapılan görüşmelerde Saral bunu kabul etmez, ancak tetikçi Mert Altan Sarıyıldız ile birlikte İtalya’ya gider. Orada tutuklanır. Tahliye olduktan sonra da Roma’da sokak ortasında Şahin’in adamlarınca 31 Ocak 2005’te öldürülür. Şahin’in şifreli telefon görüşmelerinde, Saral’ın öldürülmesi için “vatandaşın ciğeri lazım” dediği, öldürüldüğünü duyunca da “sigarayı bıraktırdım” ifadesini kullandığı öne sürülüyor.

Bu olayı soruşturan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla başlatılan Sahra operasyonunda, Sedat Şahin’in de aralarında bulunduğu 53 kişi yakalandı. Bu kişilerden yirmisi tutuklandı. Telefon dinlemelerindeki şifreler çözülünce Şahin’in talimatıyla Hüseyin Saral’ın öldürüldüğü iddianamede yer aldı. Sedat Şahin için 3 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı.

Saral ailesiyle Sedat Şahin arasında yaşanan bu gerginliğin sonucu olarak birçok çatışma meydana geldi. Son olarak araya Sami Hoştan girerek tarafları barıştırdı.

Mart 2005'te tahliye olan Sedat Şahin, bir gün sonra İstanbul'da düzenlenen operasyon 30 adamıyla birlikte yeniden gözaltına alındı. Şahin, Kadıköy'de bir işyerinin kurşunlanması, bir kişinin öldürülmesi ve silahlı çatışmaya girilmesi olaylarından tekrar tutuklanarak cezaevine konuldu.  Şahin ve beraberindekiler 2010 yılında yaptıkları başvuru neticesinde tahliye olmuştu.

Suç örgütü kurmak ve yönetmek suçundan yargılanırken, 2011 yılında tutuklulukta 5 yılı aştığı gerekçesiyle cezaevinden tahliye edilen Sedat Şahin 9 Ekim 2012’de bir kez daha gözaltına alınmış ve tutuklanmıştı. Hakkında çete kurmak ve yönetmek iddiasıyla yeni bir dava açılan Sedat Şahin, tutuklu kaldığı süre gözönünde bulundurularak 2014'ün Nisan ayında bir kez daha tahliye edilmişti.