Bu boru öyküsü güncel, heyecanlı. Türkiye’nin bugününü anlatıyor, çok anlamlı. 3 örnek yazayım.
Örnek1:
Bakan’ın oğlu, başarısız.
İş hayatında beceriksiz.
Fakat 1 trilyon lirası var.
Bu nasıl olabilir?
Boru öyküsü bunu anlatıyor.
Örnek 2:
Başbakan’ın oğlu çok genç.
Bursla okumuş, parası yok.
Fakat vakıfları var.
Vakıflara bağış yağıyor.
Bu nasıl mümkün olabilir.
Boru öyküsü bunu da anlatıyor.
Örnek 3:
Başbakan’ın medyası zorda.
Sabah ile ATV’ye destek gerekli.
Müteahhitlere görev veriliyor.
Milyon dolarlar koyuyorlar.
Havuz oluşturuyorlar.
Sabah’a yeni sahip bulunuyor.
Müteahhitler bunu niçin yapıyor?
Boru öyküsü bunu da anlatıyor.

* * *

Öykü gerçektir. Ekonomi Gazetesi Dünya’nın muhabiri İbrahim Ekinci, “DSİ’de Çin’in borusu öttü” başlığıyla bu öyküyü hiçbir eksik bırakmadan yazdı.
Ben ondan özetleyeceğim:
Elazığ Belediyesi çalışıyor.
Elazığ’a bol su getirecek.
İçme suyu projesi yaptı.
İhaleyi DSİ, 6 Mart’ta yapacak.
83 kilometrelik boru döşenecek.
Kıbrıs’a (KKTC) su hattı yapılıyor. Duktil boru kullanıldı. Kıbrıs’a su götürecek hattın duktil (dökme demir) boruları Çin’den ithal edildi. Erzincan boru hattında da duktil boru kullanılacak. Çelik Boru kullanılmayacak. Türkiye’de duktil boru üreten tek bir firma var. Onun da maliyetleri Çin’den yüksek. Oysa Türkiye’de 30 tane çelik boru üreten yerli firma var. İzmir su hattı projesi, Kahramanmaraş, İstanbul (Melen), Ankara, Çorum, Gaziantep, Antalya, Diyarbakır, Polatlı su projelerinde ve BTC, Mavi Tünel, Mavi Akım, Avusturya, Macaristan, Cezayir, İran doğal gaz hatlarında bu Türk firmaların ürettiği çelik borular kullanıldı. Elazığ su projesinin şartnamesine ise sadece duktil boru kullanılacak diye madde konuldu.

* * *

Türkiye’nin Çelik Boru Üreticileri Derneği (ÇEBİD) Elazığ Belediyesi’ne gittiler: “Çelik boru, duktil borudan daha dayanıklı, daha ucuzdur. Biz bütün dünyaya satıyoruz. Avrupa’da birinciyiz. Duktil boru yer hareketlerinden etkilenir, kırılır. Çelik boru etkilenmez, kırılmaz, pas tutmaz, 100 yıl dayanır. Fiyatı da ucuzdur. Elazığ projesinde borular Çin’den getirilince 61 milyon dolar ödenecek fakat yerli çelik boru kullanılırsa maliyet 37 milyon dolar. 24 milyon dolar kamu zararı olacak” dediler.
DSİ’ye de gidip anlattılar.
Bakan’a da ulaştılar.
Devlet açıkça soyuluyor.
Kamu parasına kumpas var.
Demek istediler.

* * *

Fakat ihale şartnamesi çıktı.
Duktil boru şartı değişmedi.
Çin borusu açık adres gösterildi. Çin borularının Türkiye temsilcisi kimse o işadamı turnayı gözünden vurdu.
Şimdiden ihaleyi o aldı sayılır.
Çin borusu temsilcisi kim?
Başbakan’ı mı tanıyor?
Parti’nin has adamı mı?
Telefonda “1 trilyonum var baba...” diyen Bakan oğlunu danışman mı tuttu? Başbakan’ın oğlunun vakfına bağış mı yaptı? Başbakan’ın medyası Sabah ile ATV’yi kurtarma havuzuna para koyan müteahhitlerden birinin duktil boru ile yakın ilişkisi mi var?

Şikayetçiyim küfürbazdan!

Başbakan’ın yakın tanıdığı devletten milyarlık ihaleler almış müteahhit Mehmet Cengiz adlı işadamının, “Sabah ve ATV’ye besleme havuzu oluşturma” telefon konuşmaları sırasında “Millet’in a...’a koyacağız...” diye küfür savurmasının bir bedeli olmalı. Bu kendini bilmez işadamının yargılanması için vatandaşın dava açma hakkı yok. Vatandaş ancak şikayet dilekçesi yazabiliyor. Davayı açacak bir savcının çıkabilmesi için bir kampanya başlatsak; Türkiye’nin her şehrinden, kasabasından, köyünden 1 milyon vatandaş çıksa; “şikayetçiyim Millet’in a...’a koyacağız diyen küfürbazdan” dilekçeleri verse... Savcıyı dava açmaya zorlasak...