Uludağ Ekonomi Zirvesi’ne katıldım. Organizasyonu kimin üstlendiğini bile bilmiyorum ama çok başarılıydı. Bir şeyi eleştiremezsem içimde kalır, resmen tadım kaçtı.

Açılışı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptı. Kim bilir kaçıncı defa anlatıyorsa aynı sunumu, iyi hazırlanmış ve konuya çok hakimdi... Anlattıkları doğru fakat ziyadesiyle eksikti...

Öyle bir konuştu ki, kapa gözlerini, bas parayı Türkiye’ye her şeyinle... Ülke ekonomisi sonbahara doğru kanatlanmaya başlıyor, iki yıl sonra Türkiye’yi kimse tutamıyor.

Aldığın en basit ilacın bile yan etkisi var, bu programın yok! Öylesine mükemmel bir plan hazırlamışlar.

Sahi program nerede? Aman diyeyim... Galiba herkes bunu soruyor ona... O da kızıyor haliyle...

Sunumun her tarafında “programımız çalışıyor” deyip duruyordu. Bizi mi kendini mi ikna etmeye çalışıyordu?

Şimşek ne anlattı?

İlk hedef fiyat istikrarı... Yani enflasyon... Enflasyonda illa düşüş olacak. Baz etkisi diyoruz biz buna... Önceki yıldan daha az artıyorsa fiyatlar, enflasyonda düşüş başlar. Bu fiyatların ucuzladığı değil artış hızının yavaşladığı anlamına gelir.

Esas burada altına imza atmak istediğim bir tarif yaptı. “Enflasyon sonuçta vergi demektir” diye gerçeği tanımladı. Resmen bize kanımızı emenin kim olduğunu açıkladı.

★★★

İlk defa büyüme çok düşmeyecek dedi... Belli ki birileri fena tepkili... Zira kimlerin büyüdüğü belli... Temeli de saray ekonomisi... İşte başta o büyüyenler istemeyecek Memedi... Galiba söylemini yumuşatması gerekti.

Sunumda ne altın kaçakçılığı ile oluşan milyarlarca dolarlık net hata noksan kalemine yer verildi ne de Merkez Bankası’na devredilen 27.5 milyar dolarlık Kur Korumalı Mevduat hasarına...

Halkın fakirleşmesi falan hak getire... Türk Lirası’nın değerli kalması gerekiyor ki yeni sunumla kim uğraşacak şimdi?

★★★

Kur korumalı acilen bitirilmezse düzelme falan hikaye ekonomide... Bunu Türkiye’nin başına bela edenlere iki çift laf söylemek lazım ama ağzımızı bozmayalım haftanın ilk gününde...

Cari açık illa azalacak. Orta Vadeli Program’a göre eksi 35 milyar dolar seviyesinde, Mehmet Şimşek’e göre 20-25 milyar dolara gerileyecek 2024 yılında...

★★★

Diğer yandan Türk Lirası değerli tutulmaya devam ederse kim ne yapsın ki yerli üretimi? Hiç uğraşmaz, ithal eder, sürer keyfini... Görürüz o zaman cari açığın halini...

Enerji fiyatlarının düşüşü ve millette para kalmaması destekleyecek bu hedefi... İyi de Türkiye artık ucuz olmayacak ki? Böyle giderse 2025’te yeni cari açık rekorlarına hazırla kendini...

Şimşek iyi de çevresi kötü!

Yapısal reformların ilk maddesi “Beşeri sermayenin güçlendirilmesi” idi... Ölme eşeğim ölme... Beşeri sermaye teorisinde, insana yapılan yatırımlar sayesinde kalkınma sürecinin kısalabileceği ileri sürülür... Bırak birkaç yılı, sonuç alınması on yılları bulur...

Arkadaş millet sonbaharı nasıl çıkartacağının derdinde o hayallerde... Baksa ya Milli Eğitim Bakanı’nın icraat ve söylemlerine... İyileşiriz artık Türkiye kalırsa gelecekte...

★★★

Ekonomi yönetiminde tek emin olduğum konu Mehmet Şimşek’in iyi niyeti... Elinden geleni yapıyor ama tam işe yaramıyor belli ki...

Göreve gelir gelmez haziran ayında kırtasiye, taşıt alımı-kiralama, taşınmaz alımı-kiralama, tanıtım-temsil ve ağırlama, iletişim-haberleşme gibi harcamalarda tasarruf talimatı içeren genelge yayınladı.

On aydan fazla geçti, hiçbir iyileşme yaşanmadı. Kimsenin umurunda olmadı. Kendi çaldı kendi oynadı.

Temennileri tutar inşallah... Tutması için de çok acılar çekmemiz gerekiyor milletçe... Güzel anlattı, umut verdi. Umut bir strateji değildir... Sahi bu duruma Türkiye’yi kim getirdi?