ANKARA / SÖZCÜ

Hükümet ile HDP tam da genel seçimler öncesi PKK’ya "Silah bırakma" çağrısı yaptı. Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın PKK’ya yönelik bu yöndeki çağrısı da kamuoyuna açıklandı. Ancak 21 Mart 2013 Nevruz’undan bu yana Öcalan’ın benzer mesajları, PKK’nın sınır dışına çekileceği açıklamaları hep boş çıktı. PKK’nın sınır dışına çıkmadığı bizzat dönemin Başbakanı Erdoğan tarafından açıklandı. PKK da "Çatışmazlık ortamındayız" demesine rağmen kan dökmeye devam etti.

21 Mart 2013’de Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında Öcalan'ın PKK'ya ateşkes ve geri çekilme çağrısında bulunduğu mektubu okundu. 23 Mart 2013’de PKK ateşkes ilan etti. Ancak ne örgüt üyeleri Türkiye sınırlarını terk etti ne de teröre ara verdi. Pazarda alışveriş yapan askerler bile eşlerinin gözleri önünde PKK’lılar tarafından şehit edildi. Güneydoğu’da PKK üyeleri yol kesip kimlik kontrolü yaptı, araçlar ateşe verildi. Diyarbakır’da askeri birlik önünde Türk bayrağı PKK’lılar tarafından gönderden indirildi.

MUHALEFET SERT

Yeni ‘’Silah bırakma’’ açıklamasına muhalefetten de tepki geldi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, bunun silah bırakma çağrısı değil; AKP’nin cumhuriyeti, vatanı, milleti PKK’ya peşkeş çekme anlaşması olduğunu söyledi. Vural “Bu vatana ihanet belgesidir. Silah bırakma değil PKK’ya teslimiyet anlaşmasıdır. Yapılan açıklamada utanmadan vatan, millet, cumhuriyet tanımlarının yeniden yapılacağı söyleniyor. Bu ihanetin belgesidir. Bunun arkasında yatan PKK’nin silahla yapamadığını AKP silah bırakma kılıfıyla millete hazmettirmeye çalışmaktadır. Kiminle imzalanmıştır? İmzayı atan Erdoğan ile Öcalan mıdır’’ dedi.

CHP: ÇÖZÜMÜN ADRESİ TBMM

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da, "Silah bırakma çağrısı keşke daha önce olsaydı. Silahların gölgesinde barış olmaz. Barışın birinci koşulu PKK nın silah bırakmasıdır.Ne olacaksa TBMM çatısı altında ve iradesinde olmalıdır çözümün adresi TBMM'dir." dedi. Altay, öne sürülen 10 maddelik şartın tamamının kabul edilmesi diye bir şey olamayacağını belirterek, "Elbette Türkiye'de Kürt sorunu vardır ve çözülmelidir. 30 yıldır akan kan durmalıdır"dedi.

NELER OLDU ?

21 Mart 2013’de Diyarbakır'daki Nevruz kutlamasında Öcalan'ın PKK'ya ateşkes ve geri çekilme çağrısında bulunduğu mektubu okundu. 23 Mart 2013’de PKK ateşkes ilan etti. Ancak ne örgüt üyeleri Türkiye sınırlarını terk etti ne de ateşkese uydu.

30 Mart 2013’de Erdoğan PKK'lıların silahlarını bırakarak çekilmesi gerektiğini açıkladı. Başbakan'ın "Silahları bırakın" açıklamasına PKK tepki gösterdi. Örgüt, 'Silahları bırakıp çekilmenin gündemlerinde olmadığını' açıkladı.

11 Nisan 2013’de yargı paketi kabul edildi. HDP koruculuk sisteminin kaldırılmasının istedi. Abdullah Öcalan'ın çözüm süreci ve çekilmeyle ilgili beş sayfalık mektubunu taşıyan BDP heyeti mektubu Kandil'e ulaştırdı.

ÖCALAN ÖZGÜR OLURSA...

Murat Karayılan, çözüm sürecinde anayasa değişiklikleri yapıldıktan ve Abdullah Öcalan'ın tamamen özgür olacağı bir süreçte örgütün silah bırakma kararı alacağını açıkladı. Karayılan ayrıca, koruculuk sisteminin kaldırılması, güvenlik güçleri bünyesindeki özel tim ve benzeri yapıların devre dışı bırakılmasını istedi. PKK'nın yeni karakol ve baraj inşaatlarından rahatsız olduğunu açıkladı.

SADECE YÜZDE 15

26 Haziran 2013’de Tayyip Erdoğan PKK'lıların sadece yüzde 15'inin çekildiğini açıkladı. BDP'nin 'Hükümet adım at' sloganıyla Diyarbakır'da düzenlediği yürüyüşte olaylar çıktı. 30 Haziran-5 Temmuz arasında Kandil'de Kongra-Gel'in 9. Genel Kurul toplantısını yaptı. Murat Karayılan, HPG'nin yani silahlı kanadın başına getirildi.

25 Temmuz 2013’de Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, PKK'nın sınır dışına çekilme oranının yüzde 20 olduğunu söyledi.  Öcalan da sürekli, tehdit etti. "Yeni adım atılmazsa süreci geliştiremeyiz’’ dedi.

15 Ağustos 2013’de Murat Karayılan 'profesyonel gerilla'ya geçiş hazırlığında olduklarını açıkladı. 19 Ağustos 2013’de Cemil Bayık, Türkiye'nin barış süreci konusunda ciddi olmadığını savunarak, "Süreç çökerse PKK'nın geri çekilmesi bir yana güneye çekilenler kuzeye dönebilir. O zaman daha büyük bir savaş olabilir." açıklaması yaptı.

9 Eylül 2013’DE PKK, hükümetin demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü konusunda adım atmadığını söyleyerek çekilmeyi durdurduğunu açıkladı. 21 Ocak 2014’DE PKK'nın Suriye'deki kolu PYD Kürtlerin yoğunlukta olduğu kuzeydeki Rojava bölgesinde özerklik ilan etti.

2 Mart 2014’de Demokratikleşme Paketi Meclis’te kabul edildi. Özel okullarda Kürtçe eğitim ve seçimlerde Kürtçe propaganda serbest bırakıldı. Partilere devlet yardımı için yüzde 3 oy yeterli oldu. 15 Mart 2014’de Öcalan'ın 21 Mart'taki Nevruz'da yapacağı açıklama öncesinde Kandil'den olumsuz mesajlar geldi. PKK'nın çatı örgütü KCK, hükümetin 'demokratikleşme hamlesinin muhatabı olmaktan çıktığı' açıklamasını yaptı. Silahlı kanadın lideri Karayılan çözüm sürecinin  tıkandığını savundu.

AĞIR FATURA

1984 yılından bu yana süren PKK terör saldırılarında 30 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Terör nedeniyle son 30 yılda 7 bin 918 kamu görevlisini şehit oldu. 1984-2012 yılları arasında ölen PKK’lı sayısı 22 bin 101 oldu. 1984-2012 arasında 5 bin 557 sivil hayatını kaybetti. PKK’nın iç infazları ve faili meçhul cinayetlerin sayısı ise tam olarak bilinmiyor. 14 ilde 62 bin 448 hanede 386 bin 360 kişinin köylerinden göç etmek zorunda kaldı.

İmralı Adası'nda çarptırıldığı ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasını çeken Abdullah Öcalan, hapiste 16 yılını doldurdu. 700 asker tarafından korunan İmralı Adası’ndaki bulunan Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’nde önceleri tek başına kalan Abdullah Öcalan, 2009 yılında yaptırılan yeni binaya nakledildi.

KEYFİ YERİNDE

Ardından da çeşitli cezaevlerinde bulunan 5 hükümlü de bu cezaevine getirildi. Öcalan avlusu geniş olan bir koğuşta kalıyor. Üç bölümden oluşan koğuşta yatak odası, oturma odası ve kitaplık ile banyo ve tuvalet bulunuyor. Öcalan havalandırma saatlerinde diğer koğuşlardan gelenlerle sohbet edip voleybol oynuyor.

Öcalan haftanın belli günlerinde diğer mahkumlarla hobi odasında bir araya geliyor masa tenisi de oynuyor. Cezaevinde 24 saat doktor bulunuyor. Astım ve prostat rahatsızlığı bulunduğu belirtilen Abdullah Öcalan 15 günde bir dahiliye mütehassısı, kardiyolog ve psikologlar tarafından muayene ediliyor.