45 yıllık polisliğinin 28 yılı istihbaratta geçen Uzun, Gülen Cemaati’ni anlattığı İN kitabıyla Türkiye’yi sarstı. Uzun, Ergenekon’u kendisine yaptıramayanların MİT içinde ‘arşiv’ oluşturduğunu iddia etti.
Hakkında, 2005’te ihbar mektubu yazdılar ‘kalleş-hain’ dediler, soruşturma geçirip aklandı. 2006’da ‘hırsız’, 2008’de İBD-C örgütü militanı, 2009’da Hizbullah’çı, 2011’de ‘organize suç örgütü yöneticisi’ dediler. Hepsinden aklandı. Ve son olarak Ergenekon kapsamında ‘Devletin birliğini bozmak...’ suçlamasıyla da telefonlarını dinlediler.
“İN” KİTABI TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNDE
Geçen hafta piyasaya çıkan ‘İN’ kitabıyla büyük tartışma yaratan ve Fethullah Gülen Cemaati’nin polis içinde nasıl örgütlendiğini anlatan Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi eski Başkanı Sabri Uzun, SÖZCÜ’ye konuştu. Uzun, Ergenekon şemasını 14 Haziran 2001’de gören isimlerden. Dinleyelim: “Şemayı, İstihbarat Daire Başkanlığı’ndan bir görevli gösterdi. Beni kandırmış olabilselerdi, Ergenekon ve TSK’ya yönelik operasyon çok önce başlayacaktı. 2006 yılı başında bana ‘TSK’da örgütlenme var’ diye tekrar geldiler, Yine reddettim. ‘Bildikleriniz varsa yazın getirin, bunu Başbakan vasıtasıyla Genelkurmay Başkanımıza arz edelim’ dedim. Bir düzmece olduğunu ortaya koydum bu şemanın.”
‘MİT’E 6 CD VE İHBAR MEKTUBU’
Peki Ergenekon operasyonları nasıl başladı? Uzun anlattı: “Cemaatçi kadrolar beni kullanarak Ergenekon operasyonu yaptıramayınca, benim bilgim dışında 3 Temmuz 2002 yılında Milli İstihbarat Teşkilatı’na mektup göndermişler. Mektubun ekine de 6 CD koymuşlar. Bundan haberim yok. MİT bunu önemsemiş, 2003 yılında Başbakan ve Genelkurmay Başkanımıza brifingler vermişler. Ergenekon sürecindeki yargılamada öğrendim. Mahkeme MİT’ten Ergenekon’la ilgili bilgi istiyor onlar da gönderiyorlar. Bunlar Ergenekon operasyonu yaptıramıyorlar ama ileride yapılması muhtemel Ergenekon operasyonu için MİT’te arşiv oluşturma çabasına girmişler.”
Uzun, kendisine gönderilen ihbar mektuplarının hikayesini de şöyle anlattı: “2003 yılında, İstihbarat Daire Başkanlığı’na ‘Sabri Uzun-İstihbarat Daire Başkanı’ hitabıyla çok sayıda ihbar mektubu gelmişti. İstihbarat Dairesi, ihbar mektubu gelmeyen bir yerken, 2003’te günde 8-10 tane mektup gelmeye başladı. Özel Kalem Bürosu görevlileri mektubu bana getirdiklerinde ilk paragrafını okuyup ‘Götürün lan şunu kıyma makinesine atın’ dedim. 3-4 gün sonra adresi değiştirdi. Bu sefer ihbarcı sanki ‘kıyma makinesine atıp imha edin’ emrim sırasında yanımızdaymış gibi mektuplarını benim adıma değil de İstihbarat Daire Başkanlığı adresine gönderdi. O şubeye vekaleten bakan müdür bana ‘İmha etmeyelim, evrak kaydı yapalım, işlem yapmadan arşivleyelim’ dedi. İzin vermedim ve ‘Her ihbarcı şerefsizdir’ diye anlayacağı dilden konuştum.”
‘ARŞİV OLUŞMASINI ENGELLEDİM’
Emniyet İstihbarat’ın kilit ismi Sabri Uzun sözlerine şöyle devam etti: “Eğer o tarihte, İstihbarat Dairesi Başkanlığı’na gelen ihbar mektuplarını Evrak-Arşiv Şubesi’nde imha ettirmemiş olsaydım, MİT’e 3 Temmuz 2002 tarihli ihbar mektubu ve ekindeki 6 CD gibi, düzmece Ergenekon Davası’na ‘düzmece deliller’ biriktirmiş ‘arşiv oluşturmuş’ olacaktım.”
‘Kitabımı, milli arşiv için yazdım silik şahsiyet bize yakışmıyor...’
Uzun bu kitabı neden yazdı? Emniyet’in kritik isimlerinden Sabri Uzun,12 bölümden oluşan ve Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan kitabı neden yazdığını şöyle anlattı: “Bizim zaafımız var. Her şeyi biliriz, konuşuruz ama yazmayız. Oysa devlet bize emek harcadı. Türk Devleti’ne maliyet yarattık. Bu yaşadıklarımızı yazmazsak milli arşivi oluşturamayız. Milli arşiv oluşmadığı müddetçe de milli hafıza da olmaz. Ben, bildiklerimi, yaşadıklarımı yazmalıydım. Silik şahsiyet bizlere yakışmıyor. Bunun önünü açmak gerekiyor. Ben çok şeyi göze alarak yazdım.”‘Devlete Turgut Özal döneminde sızdılar...’
Cemaat, Sabri Uzun’a göre ne zaman polis içinde örgütlenmeye başladı: “Turgut Özal’ın başbakanlığı döneminde, cemaatin asli kadrosunun Emniyet’e girmesi 1985’teki ‘Özel Sınıf’ uygulamasıyla oldu. Su Ürünleri Fakültesi, Edebiyat Fakültesi gibi okullardan mezun olmuşlar teşkilata alındı. Burayı kaydedelim: Emniyet’in kuşatılmasının başlama tarihi 1985’te siyasi iradenin emriyle oluşturulan ‘Özel Sınıf’lardır. 6 ay kurs gördüler ve komiser yardımcısı rütbesiyle teşkilata girdiler.”
