Başak KAYA / ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini haber yapan Hürriyet binasının 200 kişilik bir grup tarafından basılması Sivas’ta yaşanan Madımak katliamını akıllara getirdi. Baskın sırasında CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in AKP Grup Başkanvekili Doğan Kubat’ı arayarak uyardığı ortaya çıktı. Ancak polisin olay yerine bir saat sonra ulaşabildiği kaydedildi. Özel, Türkiye’nin “Basarız, yakıp, yıkarız” dönemini yaşadığını söyledi. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel SÖZCÜ’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

ZİRVEYE BAŞKANLIK ETMELİYDİ

“Erdoğan’ın açıklamalarını öğrendiğimde kanım dondu. Allah’ım aklıma mukayyet ol dedim. Türkiye büyük bir felaket yaşarken bir ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanın yaptıkları akıl alır gibi değildi. Beklenen şudur; o yayını iptal eder ve bir Cumhurbaşkanı olarak güvenlik zirvesine başlık etmesidir.

AKIL ALIR GİBİ DEĞİL

Diğer yanda saldırıdan haberi olmasına karşın maça giden ve bir şehit çocuğu ile algı yönetimi başlatan bir Başbakan var. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi lafı 400 milletvekili olsaydı bunlar olmazdı diyebiliyor. Eski açıklamalarını hatırlatarak koalisyon olursa kaos olur sözlerini hatırlatıyor. Yere göğe sığdıramadığı milli iradeye hesap soruyor, ayar veriyor ve bunu düzeltin talimatı veriyor. Ülkedeki bu kadar acı bir tablonun üzerine konuşarak bu yorumların yapılması akıl alır gibi değil.

AKP’Lİ KUBAT’I ARADIM

Erdoğan’ın bu açıklamalarını yapanlarla ilgili ak troller sosyal medya üzerinden hücuma geçtiler. Bu yetmedi ak trollere ve çağrılar yaptılar ve Hürriyet binasına gittiler. Sosyal medyada ‘Madımak’tan beter olacak’ yazışmalarını da görünce çok endişelendik. Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Doğan Kubat’ı aradım. Kubat, “İstanbul valisi ve Emniyet Müdürü ile görüştüğünü polis takviyesinin olay yerine ulaşmak üzere olduğunu” söyledi. Ancak biz olay başladıktan sonra Kubat’ı 40 dakika kadar sonra aradık. Polisin oraya ulaşması ise bizim konuşmamızdan yarım saat kadar sonra gerçekleşti.

BASARIZ-YAKAR-YIKARIZ

Hürriyet’in o haberi kaldırmak zorunda kalması basın özgürlüğü açısından kara bir lekedir. Eğer hoşumuza gitmeyen bir şey yaparsanız, haberleri havuz medyası gibi yazmazsanız ‘Gelir basarız, yakar, yıkarız’ diyorlar. Türkiye böyle bir dönemden geçiyor.”