Guardian'da yer alan habere göre, araştırmacılar Nature dergisinde yayımladıkları ve ortaya çıkardıkları fosiller ışığında, yeryüzünde karmaşık çok hücreli kompleks yaşamın düşünüldüğünden 1 milyar yıl önce evrimleştiğini iddia etmesiyle bu alandaki bilim insanlarını da ikiye böldüler.

İlk "İlkel çorba"dan sonra yaşam, milyarlarca yıl boyunca ilkel ve tek hücreli olarak devam etti. Ancak bu hücrelerin bazıları sonunda klonları ile bir araya gelerek koloni kurdular. Bilim insanları bu dönemin sonraki bölümüne "sıkıcı milyar" adını veriyorlar. Çünkü evrim neredeyse durmuş gibiydi. Fakat bir sıçrama noktası yaşandığında, çok hücreli kompleks organizmalara doğru evrildi. Buna en taze örnek olarak 2013 yılında yine Çin'de ‘Alalcomenaeus’ adını taşıyan yarım milyar yaşında bir fosil bulunmuştu ve tarihin en eski ve ne iyi korunmuş sinir sistemi özelliğini kazanmıştı. Geçişle beraber bitkiler ve hayvanlar da oluşmaya başladı.

buluntu

Çok hücreli - hücre nükleausu(çekirdeğil) birden fazla kromozom içermekte olup, nükleor membran aracılığı ile stoplazmadan ayrılmış- ökaryotlar on yıllar boyunca bilim tutkunlarını meşgul etti. Nanjing Jeoloji ve Paleantoloji Enstitüsü'nden Prof. Maoyan Zhu keşiflerinin daha önceki araştırmalarla kıyaslandığında çok hücreli ökaryotların, makroskopik düzeyde yaklaşık bir milyar yıl daha eskiye dayandığı görüşünü kuvvetlendirdiğini belirtiyor. Çin'in Yanshan bölgesinde ortaya çıkarılan fosillerin 167'si ölçümlenebilir şekilde bulundu ve karmaşık canlı biyolojisine sahip bir gösterge olarak niteleniyorlar.

Zhu, fosillerin bir bütün olarak ele alındığında, çıplak gözle görülebilecek kadar büyük organizmaların erken evrimi olduğunun açıl delili olduğunu belirtiyor: "Bu, yaşamın erken tarihine dair bilgilerimizi tamamen yenilemektedir!"

Daha önceki fosil araştırmalara göre, okyanuslarda çok sayıda yumuşakçaların yaşadığı sıralar, karşılaştırabilir büyüklükteki ökaryotlar 600 milyon yıl önceye dayandırılıyordu. Bristol Üniversitesi'nden Paleobiyoloji Profesörü Phil Donoghue, keşfin önemli olduğunun altını çizerken: "Bulunanlar, en eksi ökaryotlar değil ama kesinlikle en eski kanıtlanabilir çok hücreli ökaryotlar!"

1,56 milyar yıl önceye tarihlendirilen keşfin, aynı zamanda oksijen seviyesinin büyük organizmaların yaşamını sürdürmeye yarayabilecek düzeyde olduğu anlamına da gelebileceği belirtiliyor.

Diğer yandan bazı uzmanlar ise keşfin çıkarımlarına şüphe ile yaklaşıyorlar. Oxford Üniversitesi'ndeki Zooloji Departmanı'ndan Jonathan Antcliffe, numunelerin bakteriyellere karşıt olarak ökaryotik olmadığı belirtiyor. Bakteri, tanım olarak, tek hücreli ve genetik materyal içeren çekirdeği olmayan canlı olarak tanımlanıyor. Antcliffe fosillerin bakteriyel hücre kolonisi olmasının mümkün olabileceğini öne sürüyor. Harvard Üniversitesi'nden Andrew Knoll ise kompleks yaşamın kökenleri konusunda bilimsel literatüre ilişkin makalesinde fonksiyonel önem açısından bunun oksijen, iç hücreler tarafından ihtiyaç duyulan besin ve uyarıcı moleküllerinin taşıma problemini yaratacağını düşünüyor. Fransa'daki Poitiers Üniversitesi'nden Abderrazak El Albani ise çok hücreli, ökaryot ve kompleks demek için bulguların yetersiz olduğunu belirtiyor. El Abani, bu konudaki tartışmalara hiç de yabancı olmayan bir isim. Nature dergisinde 2010 yılında yayımladığı makelesinde Gabon'da 2,1 milyar yıl yaşında hücre kolonilerinin kalıntılarını bulduğunu iddia etmişti. ve Zhu ve Antclifffe dahil olmak üzere geniş ölçekte bir çok uzmanla bu iddiası nedeniyle mücadele etmek durumunda kalmıştı.

Çeviri: Reha BAŞOĞUL