2015 yılında Türkiye'ye 11,5 milyar dolar doğrudan yatırım girişi olduğunu, portföy yatırımlarında yabancıların hisse senedi ve Devlet İç Borçlanma Senedi yatırımlarından 9.4 milyar dolar çıkış yaşandığını belirten Ayhan, “Bunun yanı sıra net hata ve noksan kaleminden 9,7 milyar dolar kaynağı belli olmayan döviz girişi gerçekleşmiştir. Esasen ekonomiye kaynağı belirsiz para girişini gösteren net hata noksan kalemi, AKP döneminde pozitif bakiye vermeye başlamış ve katlanarak yükselmiştir. 2002 yılında 152 milyon dolar olan net hata noksan 2003 yılında 5 milyar dolara çıkmış, 2010 yılında 8 milyar dolar, 2015 yılında ise yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine yükselmiştir” diye konuştu.


Foto: Cihan


Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi.

İçişleri Bakanının bütçe görüşmeleri sırasında çözüm sürecinin acı bilançosunu açıkladığını belirten MHP'Li vekil, “7 Hazirandan bu yana 308 şehit, 7 ilçede bugüne kadar imha edilebilen 2 bin 40 çukur-barikat ve 2 bin 313 bomba düzeneği, imha edilmemiş olanlar bu hesaba dahil değildir. Bütün bunlar olurken ülkede İçişleri Bakanı yok muydu? Zamanın İçişleri Bakanı acaba neyle meşguldü?” dedi.

Dolmabahçe’de mutabakat imzalayan o zatların şimdi yol açtıkları tahribatın boyutlarını anlatmaktan hiç sıkıntı duymadığını kaydeden MHP Genel Başkan Yardımcısı, şöyle devam etti: “AKP hükümeti Dolmabahçe’nin üzerini örtemez, Dolmabahçe’nin hesabı verilmeden sorumluları millete hesap vermeden hiçbir master plandan sonuç alınamaz. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, daha geçenlerde kaymakamlara söylediği ‘koyun mevzuatı bir kenara’ yaklaşımına yenik düşerek rafa kaldırılacağı anlaşılmaktadır.”

Cari açık rakamları AK Parti'nin petrolü bedava alsa, hatta üste para verseler bile cari açığı kapatamayacağını ortaya koyduğunu ifade eden Emin Haluk Ayhan, “Merkez Bankası, aralık ayı ödemeler dengesi rakamları açıklandı. Buna göre, cari açık 2015 yılında bir önceki yıla göre 11.4 milyar dolar azalmış, 43,6 milyar dolardan, 32.2 milyar dolar seviyesine gerilemiştir. Cari açığın milli gelire oranı 2104 yılında yüzde 5.5 seviyesinden, 2015 yılında yüzde 4.4 seviyesine düşmüştür. Cari açığın küçülmesindeki ana etken ham petrolün varil fiyatının 100 doların üzerinden 29 dolar seviyelerine kadar gerilemesi ve ülkemizin enerji faturasının yaklaşık 15.5 milyar dolar ucuzlaması olmuştur. Halbuki geçmiş dönemlerde tamamen AKP hükümeti özellikle Ali Babacan ve şu anki Başbakan yardımcısı eski Maliye Bakanı bunu enerji faturasına bağlıyordu. Enerji faturasının bu kadar düşmesine rağmen cari açığın beklenen ölçüde düşmemesi sıkıntı yaşatmıştır. Zira aynı dönemde ihracat yüzde 8,8 azalmış, turizm gelirleri yüzde 8,5 gerilemiştir. Diğer taraftan, cari açık daralırken finansmanı sağlıksız hale gelmekte ve sürdürülebilir olmaktan uzaklaşmaktadır. 2015 yılında cari açık doğrudan yatırım, portföy yatırımı, döviz cinsi krediler gibi kalemlerlerden kapatılamamış, 11,8 milyar dolar döviz rezervi eritilmek zorunda kalınmıştır” şeklinde konuştu.

Ekonominin kaynağı belli olmayan döviz girişi ile ayakta durduğunu ifade eden Ayhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “2015 yılında ülkemize 11,5 milyar dolar doğrudan yatırım girişi olmuş, portföy yatırımlarında yabancıların hisse senedi ve Devlet İç Borçlanma Senedi yatırımlarından 9.4 milyar dolar çıkış yaşanmıştır. Bunun yanı sıra net hata ve noksan kaleminden 9,7 milyar dolar kaynağı belli olmayan döviz girişi gerçekleşmiştir. Esasen ekonomiye kaynağı belirsiz para girişini gösteren net hata noksan kalemi, AKP döneminde pozitif bakiye vermeye başlamış ve katlanarak yükselmiştir. 2002 yılında 152 milyon dolar olan net hata noksan 2003 yılında 5 milyar dolara çıkmış, 2010 yılında 8 milyar dolar, 2015 yılında ise yaklaşık 10 milyar dolar seviyesine yükselmiştir.”

"184 DOLARLIK GAZ ABONELERE 345 DOLARA ULAŞTIRILIYOR"

Gerçek işsiz sayısının 5,5 milyon düzeyinde olduğunu anlatan MHP'li vekil, “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2015 yılı Kasım ayına ilişkin işgücü istatistiklerini açıklamıştır. İşsizlik oranı ise çift haneli seviyesini koruyarak 10,5 seviyesinde gerçekleşmiştir. Yüksek öğretim görenler arasındaki bu daha fazla. Bunun aşağıya düşmeyeceğini eski Maliye Bakanı şimdiki Başbakan Yardımcısı açıklıyor. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı, geçen yıl kasımda bir önceki yılın aynı dönemine göre 29 bin kişi artmış ve 3 milyon 125 bin kişi olmuştur. Ancak iş aramayıp da çalışmaya hazır olan 2 milyon 355 kişi mevcuttur. Ayrıca TÜİK rakamlarına göre, iş bulma ümidini yitiren 703 bin kişi ve diğer sebeplerle işgücüne dahil olmayan 1 milyon 652 bin kişi vardır. Buna göre gerçekte toplam işsiz sayısı 5 milyon 480 bin kişiye ulaşmış demektir” diye konuştu.

184 dolarlık gazın abonelere 345 dolara ulaştırıldığını ifade eden Emin Haluk Ayhan, “Enerji Bakanı Berat Albayrak bu düşüşün faturalara yansıtılacağını açıklamasına rağmen herhangi bir indirim yapılmadı. İndirimin derhal açıklanması ve şubat ayında kış bitmeden yürürlüğe girmesi için Enerji Bakanı'na bir kez daha çağrı yapıyoruz. Aksi takdirde kış geçtikten sonra nisan mayıs aylarında yapılacak indirimin bir faydası olmayacaktır. Kendisinin de Babacan yerine, ekonominin yeni çıpası olma hayalleri suya düşecektir” dedi.

Bir gazetecinin, “ABD Irak’ta ve Suriye’de toprak bütünlüğünü savunduğunu açıkladı. Son gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Ayhan, “ABD’de ile Türkiye Cumhuriyeti’nin görüşleri arasında hiçbir paralellik bulunmuyor. Hükümet bu konuyu kamuoyuna net bir şekilde açıklamalı ve tavrını koymalıdır” diye cevapladı.

Başka bir gazetecinin, “Ankara patlaması sonrası mecliste güvenlik önlemleri tartışılmaya başladı. Bazı idari amirlerinin milletvekillerinin kurallara yeterince uymadığı konusunda eleştirisi var buna katılıyor musunuz? Milletvekillerinin araçları aranmalı mı? Size göre meclisteki güvenlik önlemleri yeterli mi?” sorusuna MHP Genel Başkan Yardımcısı, şu cevabı verdi. “Burada kastettiğiniz hangi olaylar o önemli. Güvenlik mensuplarının ne gerekiyorsa güvenlik açısından hukuki çerçevede hepsini yapması gerekir. Ama burada önemli olan milletvekillerinin davranışlarını ölçmekten ziyade kuralların uygulanıp uygulanmaması. İktidara farklı kural muhalefete farklı kural olmaz.”