Mehtap Ö. ERTÜRK / SÖZCÜ

Parasını borsadan hisse alarak değerlendirmek isteyen küçük yatırımcılar Borsa İstanbul’da işlem hızı 10 kat artınca işlem yapamaz hale geldi.



Borsa İstanbul ile Nasdaq arasında imzalanan stratejik iş birliği kapsamında BISTECH sistemini 30 Kasım 2015’te devreye aldı. Bu sayede emir işleme hızı 1 milisaniyeden 100 mikro saniyeye indirildi ve saniyede işlenen emir sayısı 5 binden 100 bine çıkarıldı. Böylece, Borsa İstanbul dünyanın önde gelen borsalarıyla aynı hızla işlem görecek duruma geldi. Ancak, bu teknolojik yenilik küçük yatırımcının hisse senedi piyasalarında devre dışı kalmasına da  neden oluyor. Hız artınca yatırımcı piyasalardaki değişimi yakalayamaz hale geldi.

ÖNCE TEMEL  SAĞLAM OLMALI


Geçen yıl kasım ayı sonunda işlem hızının artmasıyla birlikte Borsa İstanbul’da gerçek yatırımcı sayısı hızla düştü. Sadece iki ayda 5.412 küçük yatırımcı borsadan kaçtı. Ocak ayı itibarıyla pay piyasalarındaki gerçek kişi yatırımcı sayısı 1 milyon 44 bin 752’ye geriledi. Son iki ayda yatırımcıların hızla borsadan uzaklaştığını belirten Sermaye Piyasası Yatırımcıları Derneği Başkanı Arif Ünver, önümüzdeki altı ayda  borsadan çıkışın hız kazanmasını bekliyor.
Teknoloji yatırımlarını önemsediklerini ancak adım adım ilerlenmesi gerektiğini ifade eden Arif Ünver, “Öncelikle finansal piyasalarda ürün stokunu nitelikli bir şekilde artırmamız gerekiyordu. Nitelikli bir şekilde hisse senedi stokunu artırmadan ikinci aşamaya geçerek teknolojiye yatırım yapmak temeli sağlam olmayan bir inşaat yapmaya benziyor. Türkiye’de hisse senedi stoku gelişmiş ülkelere göre son derece sığ ve küçük” dedi. Aracı kurumlar için farklı özellikli hatlar açıldığını söyleyen Ünver, ‘hyper trading’ adı verilen bu kanallar sayesinde emir işlem hızının yakalandığını aktardı.

YATIRIMCILAR KAÇIYOR


Aracı kurumlar aracılığıyla işlem yapmanın maliyetli olduğunu kaydeden Ünver, “Aracı kurumlar yüksek komisyon bırakacak yüksek işlem yapan müşterilere bu kanalları tahsis ediyor. Bunun sonucunda zaten bir türlü arzu ettiğimiz şekilde gelişemeyen sermaye piyasalarında, parası görece olarak daha çok olup, daha çok işlem yapanlara ayrıcalık sunularak fırsat eşitliği çiğneniyor. Dolaysıyla önce hisse senedi stoku artırılıp üstüne bu teknolojik adımlara geçilmiş olsaydı, sistem daha sağlıklı işlerdi. Birinci adım atlanarak ikinci, üçüncü adımlara geçildi. Bu da, portföy büyüklüğü büyük olan tasarruf sahiplerinin piyasaya egemen olmasını sağlıyor. Küçük tasarruf sahiplerine ikinci sınıf yatırımcı muamelesi yapılıyor” dedi.