Kadınların iş hayatından dışlanması, dünya genelinde ekonomik gelişimin geri kalmasına neden oluyor. Özellikle doğu ülkelerinde görülen bu ayrımcılık nedeniyle kalitesiz ve ucuz iş ortamları oluşuyor. Bu olumsuz sonuç nedeniyle de yatırımlar düşüyor ve küresel büyüme yavaşlıyor.

ABD merkezli haber kuruluşu Bloomberg’de yayınlanan analize göre, kadınların iş hayatına katılması ile erken yaşta evliliklerin de önüne geçilmiş oluyor. Küçülen aileler ekonomik büyümeyi bir çok yoldan destekliyor. Yine küçük aileler, çocuklarının eğitimi için daha fazla efor sarf ediyor.

13

EĞİTİMSİZLİĞE İTİLİYOR

Küreselleşmenin başlaması ile birlikte, batı dünyasının yüksek maaşlı ekonomik modele dayalı hızlı büyümesi, dünyanın diğer bölgelerine oranla kadının özgürlüğü ile ilişkili. Yaşam standartlarının aşağı olduğu ve düşük maaşlı vasıfsız çalışanların bulunduğu bölgelerde ise kadınlar ikinci sınıf vatandaş olarak yer alıyor.

Dünyanın eğitimsiz nüfusunun yüzde 60’ından fazlasını kadınlar oluşturuyor. Kadınlar, erkek işçilere göre yüzde 24 daha az ücret alıyorlar. Arazi sahipleri sıralamasında sadece beşinci sırada yer alan kadınlar, kanun koyucular arasında da az oranda kendilerine yer bulabiliyorlar. Bu da batı ile geri kalan dünya arasındaki endişe edici boyutu gözler önüne seriyor.
Küresel Ekonomi Tarihi Merkezi’nin cinsiyet eşitsizliği indeksine göre, geçtiğimiz yüzyılda genel kalkınmada kadınların doğrudan ilişkisi bulunuyor. Kadınların aile içindeki konumu da bu noktada önemli. Günümüzde eşitsizliğin açık bir şekilde görüldüğü toplumlarda kadınların aile içinde gördüğü değer düşük bir konumda yer alıyor.

Afrika ve Ortadoğu önde


İÇERİSİNDE sağlık önlemleri, politika geliştirme, eğitime ulaşım ve ekonomiye katılım gibi incelemelerin olduğu Birleşmiş Milletler Cinsiyet Eşitsizliği İndeksi, bölgeler arası cinsiyet ayrımcılığı farkını gösteriyor. Arap ülkelerinde kadınların iş gücüne katılımları belirgin bir problem olarak görülüyor. Irak ve Suriye’de bu oran yüzde 15’in altında. Afrika’da Güney Sahra bölgesinde de kadınlar iş hayatında etkin bir şekilde yer almak isteseler de 5 çocuğa kadar doğum yapıyorlar. Bu bölgede cinsiyet ayrımcılığı oranı yüzde 54’ü bulurken, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’ne (OECD) üye 35 ülkenin ortalaması yüzde23’te kalıyor.
Çocuk yaşta evlilikler de önemli sorun teşkil ediyor. Afrika ile birlikte Güney Asya’da en çok görülen bu problem nedeniyle, 20-49 yaş arasındaki her 2 kadından birinin çocuk yaşta evlendiği görülüyor. Hindistan ve Afrika gibi bazı bölgelerdeki kadınlar ise batıda yaşayan kadınlar gibi özgürlüklere sahip olmak istiyor.