Zeynep GÜRCANLI - Başak KAYA - Deniz AYHAN - Yavuz ALATAN / ANKARA

CHP 35. olağan kurultayı Ankara'da başladı. CHP salonda Ahmet Kaya'nın sesinden "fabrika kızı" şarkısını yayınlarken, salonda en dikkat çeken pankart ise "savaşın değil, barışın partisiyiz" oldu.  Kurultayın başlamasına dakikalar kala Genel Başkan adaylarından Mustafa Balbay yeterli imzaya ulaşamayınca aday olamadı. Yani mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kongreye tek aday olarak girdi. Kılıçdaroğlu kongre konuşmasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "diktatör bozuntusu" demesi üzerine kurultayı izlemeye gelen AKP heyeti, salonu terketti. CHP’nin 35. Olağan Kongresi'nde Kemal Kılıçdaroğlu’nun tek aday olarak girdiği genel başkanlık için yapılan oylama tamamlandı. Arena Spor Salonu’nda yapılan kongrede oy sayma işlemi saat 23.15’te başladı. Sonuçları Murat Karayalçın açıkladı. Karayalçın, oy kullanan delege sayısı bin 238 olduğunu, geçerli oy sayısının ise 990, geçersiz oy sayısı ise 248 olduğunu belirtti. Karayalçın, Kemal Kılıçdaroğlu'nun 990 oy ile yeniden genel başkan seçildiğini kaydetti.


FOTO:SÖZCÜ- Kılıçdaroğlu alkışlar arasında kürsüye geldi.


Alkışlar arasında kürsüye gelen Kılıçdaroğlu "Görevimiz Türkiye'ye özgürlüğü, kardeşliği getirmektir. Görevimiz  ülkeye birinci sınıf demokrasi getirmektir. Masum insanların öldürüldüğü bir süreci asla kabul etmiyoruz" dedi.

BUNLARIN SORUMLUSU KİM?

Güneydoğu'da yaşananlara değinen CHP lideri "Valilere 'bunlara dokunmayın' talimatı verildi. Bugun de pek çok ilde terör örgütü silahları depoladı. Her eve silah soktular. Şehirler silah deposu haline getirilirken iktidarda kim vardı? Diyarbakır'daki Şehmuz mu bu işlerin sorumlusu? Yoksa Kayseri'deki Adem mi?  Trabzon'daki Rize'deki Mehmet usta mı?" diye sordu.

Kürt kökenli vatandaşlara da seslenen Kılıçdaroğlu "Bu ülkeyi birlikte kurduk, birlikte yaşatacağız, hiç bir yurttaşımızın ötekileştirilmesini istemiyoruz" dedi.

AKP'YE ANAYASA ÇAĞRISI

CHP lideri Başbakan Davutoğlu'na da yeni anayasa çağrısı yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu "Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyor musunuz? İstiyorsanız gelin 12 Eylül'den kalan darbe hukukunu değiştirelim. Bunları değiştirebilirsek Türkiye'ye demokrasiyi getirmiş oluruz." dedi.

AKADEMİSYEN GÖZALTILARINA SERT TEPKİ

Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi Bildirisine imza atan akademisyenlerin gözaltına alınmasına sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu "Diktatör bozuntusu söylüyor savcılar harekete geçiyor. Düşüncelerini açıklayan akademisyenler tek tek gözaltılna alınıyor. Bizim de içeğiriğiyle ilgili sorunumuz var. Ancak gözaltılar yanlış. İnsanlar düşüncelerini özgürve dile getirebilmeli. Neden sınırlama, yasak getiriyoruz?" diye konuştu.

ERDOĞAN'A ÇOK SERT SÖZLER


Kürsüden Cumhurbaşkanlığı yeminini okuyan Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a çok sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu "Senin için şeref ve namus ne anlama geliyor? Ya adam gibi tarafsızlığını korur saygı görürsün ya da tarafsızlığını korumazsan sana her gün namus ve şerefi hatırlatırım. Soruyorum sen namus ve şereften ne anlıyorsun?" dedi.

FOTO:DHA AKP heyeti salonu terk etti

AKP'LİLER SALONU TERKETTİ


CHP kurultayınını izlemeye gelen AKP heyeti, kurultay salonunu terketti. AKP'lilerin, Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "diktatör bozuntusu" demesi üzerine tepki olarak salondan ayrıldıkları öğrenildi. AKP, CHP kurultayında Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ başkanlığında bir heyet tarafından temsil ediliyordu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında "diktatör bozuntusu" demişti. Kılıçdaroğlu Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı olmak için ettiği tarafsızlık yeminini hatırlatarak, "senin için şeref ve namus ne anlama geliyor?" sorusunu yöneltmişti.

KONGREDEN NOTLAR

"Demokrasi, değişim ve kardeşlik" sloganı altında gerçekleştirilen kurultayın yapıldığı Ankara Arena spor salonu da pankartla donatıldı. "Çocuklar ölmesin" çıkışı ve "barış için akademisyenler" bildirgesinin tüm Türkiye'de tartışıldığı dönemde, CHP kurultayında en dikkat çeken pankart, "savaşın değil, barışın partisiyiz" pankartı oldu. Ayrıca "demokrasiyi biz getirdik, biz yücelteceğiz" , "Özgür basın varsa, özgür toplum vardır", "Türkiye bizimle özgürleşecek" pankartları da salonda yer aldı.


Salona Kürtçe barış anlamına gelen Aşiti pankartı da asıldı





AHMET KAYA VE "AŞİTİ" SÜRPRİZİCHP kurultayında, daha önceki kurultayların aksine, Ahmet Kaya şarkılarının da çalınması dikkat çekti. Yine salonda dikkat çeken bir pankart ise, Kürtçe "aşiti" kelimesinin de yer aldığı pankart oldu. "Bu sese kulak ver, barışa ses ver" pankartının üzerinde "barış" kelimesi üç dilde, Türkçe, Kürtçe ve İngilizce olarak, "aşiti, barış, peace" şeklinde yer aldı.

"AŞİTİ" PANKARTI BİR ARA SESSİZCE YOK OLDU...

Pankart Kılıçdaroğlu'nun salona girmesinden hemen önce, sessizce kaldırıldı.Kurultayı organize eden CHP'liler, pankartın CHP örgütleri tarafından asılmış olduğunu, "kurultay için hazırlanan resmi pankartlardan olmadığı" ve "tribünlerde izleyicilerin önünü kapattığı" gerekçesiyle kaldırıldığını bildirdiler. Ancak pankart ilerleyen saatlerde yeniden yerine asıldı

FOTO:SÖZCÜ - CHP'nin tüm genel başkanlarının resimleri de salondaki yerini aldı

TÜM GENEL BAŞKANLARIN PORTRESİ


Kurultay salonunda en görünen yerde Atatürk portresi, onun hemen karşısında mevcut Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun portresi yer aldı. Salonda CHP'nin bugüne kadar gelmiş eski genel başkanları da unutulmadı. Atatürk, İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Deniz Baykal, Altan Öymen posterleri de salonda yerini aldı.

FOTO:SÖZCÜ Salonda yoğun güvenlik önlemleri dikkat çekti

YOĞUN GÜVENLİK ÖNLEMİ


Ard arda gelen IŞİD saldırıları, PKK terörünün de tırmanması nedeniyle Kurultay için Ankara polisi, daha önceki kurultaylarda görülmemiş güvenlik önlemi aldı. 100'den fazla kişinin öldüğü Ankara saldırısının olduğu yere çok yakın durumdaki Arena spor salonunun etrafında adeta "insansız alan oluşturuldu. Polis, salona girecekleri tek tek aradı.

CAN DÜNDAR VE ERDEM GÜL DE SALONDAYDI!

CHP kurultayında yazdıkları haber nedeniyle tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilci Erdem Gül de unutulmadı.
Dündar ve Gül'ün fotoğraflarının olduğu pankartlar, CHP örgütleri tarafından salona asıldı.

Erdem Gül ve Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, izleyemedikleri ve haberleştiremedikleri kurultaya, ancak bir mesajla katılabildiler. "Silivri'den mesaj var" denilerek CHP kurultay kürsüsünden okunan mesajlarında Dündar ve Gül , "35. kurultayı türkiye'de medyanın en ağır baskı döneminde toplanıyor" ifadesini kullandılar.

Mesajda şöyle denildi; "Biz o baskıya direnen halkın gerçkeleri öğrenme hakkını savunan gazeteciler olarak, 52 gündür Silivri'de hapis yatıyoruz. tutukluluk koşullarında bile direnmeye, korkutma çabalarına inat, doğru bildiğimizi daha da gür bir sesle yazıp söylemeye devam ediyoruz. bu mücadelemizde ilk günden beri bizi hiç yalnız bırakmayan başta sayın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP'nin tüm milletvekillerine ve vefakar örgütlerine içtenlikle teşekkür ediyoruz. Özgür ve demokratik bir Türkiye'nin inşasında bağımsız ve özgür bir basının önemini hatırlılatıyor, dayanışma duygularıyla kurultayınıza başarılar diliyoruz."

TAHİR ELÇİ SÜRPRİZİ

CHP kurultayında dikkat çeken bir başka mesaj ise, Diyarbakır'da öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi'nin eşinden geldi.  Türkan Elçi, "umudu yitirmeyelim" mesajı verdi.

CHP, kurultay davetine bir telgrafla karşılık veren Türkan Elçi, mesajında şöle dedi;
"Genel kurulumuzun saygıdeğer katılımcıları. 35. olağan kurultayınıza abeni davet etme nezaketinde bulunduğunuz ve yaşamamıda karşılaştığım en zor anımda acımı paylaşma nezaketini gösterdiğiniz için partinize teşekkür ediyorum. Barış içinde birlikte yaşayacağımız gelecek günlere olan umudumu yitirmeden, çalışmalarınızda başarılar diliyorum."

FOTO:SÖZCÜ Kılıçdaroğlu'na karşı adaylığını açıklayan ancak geçtiğimiz hafta adaylığını geri çeken Umut Oran da salondaki yerini aldı


NE İNCE, NE ORAN PARTİ MECLİSİ'NE ADAY DEĞİL

CHP kurultayında asıl yarış, yarın Parti Meclisi seçimlerinde yaşanacak. CHP'de kurultay öncesinde, "olağanüstü kurultay" için imza toplayan ve genel başkan adayı olmaları beklenen Muharrem İnce ve Umut Oran, olağan kurultayda aday olmadılar. Oran ve İnce'nin Parti Meclisi'ne aday olup olmayacağı ise, en çok konuşulan konu oldu. Ancak ne İnce'nin, ne de Umut Oran'ın Parti Meclisi için de aday olmayacakları öğrenildi.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, kurultaydan saatler önce Muharrem İnce'ye mesaj göndererek, kendisini Parti Meclisi'ne davet ettiği öğrenildi.
Ancak İnce'nin bu daveti reddettiği öğrenildi. Hem İnce'nin, hem de Oran'ın ekibindekiler, Parti Meclisi'ne girmeme kararı konusunda Sözcü'ye, "liderliğe aday olan, Parti Meclisi'nde yer almaz" fikriyle hareket edildiğini açıkladılar.

ANKARA KATLİAMINDA ÖLENLER UNUTULMADI

CHP, IŞİD'in gerçekleştirdiği bombalı terör eyleminde ölen 100'ü aşkın kişiyi de unutmadı. Ankara katliamında ölenlerin aileleri için kurultay salonunda özel yer ayrıldı. Ayrıca katliamda ölen CHP'nin Malatya gençlik kollarından gençlerin adları teker teker sayıldı. İsimler sayıldıkça Ankara Arena'daki CHP'liler "burada" diye slogan attı.

FOTO:SÖZCÜ - Murat Karayalçın alkışlar arasında Divan Başkanlığı'na seçildi.


KARAYALÇIN DİVAN BAŞKANI

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Kurultay Divan Başkanlığı için eski İstanbul İl Başkanı Murat Karayalçın'ın tek aday olarak gösterdi. Karayalçın alkışlarla divan başkanı seçildi.

"CHP DIŞLANMIŞLARIN, ÖTEKİLEŞTİRİLMİŞLERİN PARTİSİDİR"


CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "kendi çıkarını kollayanları CHP'den uzaklaştıracağız" açıklamasının ardından, Kurultay'da divan başkanlığına getirilen Murat Karayalçın da, manifesto gibi bir konuşma yaparak, "CHP, dışlanmışların, ötekileştirilmişlerin partisidir" dedi.

Konuşmasında, CHP'de siyaset yapmak isteyen, siyasi yelpazenin diğer kesimlerinden siyasetçilere atıfta bulunan Karayalçın, "Kitle partisi demek, "herkes gelsin partisi" demek değildir" dedi ve şöyle devam etti; "Partimize gelecek, bize katılacak her kardeşimizi kucaklamaya hazırız. Ancak CHP'ye gelenler bilmelidirler ki, biz rahmetli Bülent Ecevit'in deyimiyle söylüyorum, Türkiye'de bu topraklarda ulusal gelirden yeterince pay alamayanların partisiyiz. Biz dışlanmışların, ötekileştirilmişlerin partisiyiz. Bize katılacaklar, bunları kabulederek aramıza gelmeliler" dedi.

Türkiye'nin sorunlarının çözümü için, öncelikle CHP'nin karşı karşıya olduğu sorunların çözülmesinin gerektiğini söyleyen Karayalçın, CHP'nin seçimlerde sürekli aldığı yüzde 25 bandındaki oyu, "orta siyaset kapanı" olarak nitelendirerek, "Partimiz yüzde 25'lik bir "orta siyaset kapanı içinde bulunmaktadır. Bu kapandan kurtulmak durumundayız" dedi.

DİVAN BAŞKANI KARAYALÇIN, DAVULCUYA KIZDI


CHP Kurultayı'nda kurultay Başkanlığı görevini yürüten Murat Karayalçın, salonda yüksek sesli müzik yayınına ve sürekli sözünü kesen davulcuya kızdı.
Karayalçın, Kılıçdaroğlu'ndan sonra mikrofonu alarak, "Müzik yayınının yapılmaması gerektiğini, bu tempoda müziğin kurultayımızı etkilediğini belirtmek isterim" dedi.
Karayalçın tam bu anonsu yaparken, bir davulcunun davul çalmaya başlaması üzerine ise, davulcuya dönüp, "bırak o davulu. Davul çalmayın" uyarısını yaptı.
Karayalçın sık sık da kürsünün olduğu platformun önünü dolduran partililere, o bölgeyi boş bırakmaları çağrısı yaparak, "Sahnenin konuşma yapacak delegelerin ve görevli arkadaşların dışında kullanılmaması gerketiğini belirtiyorum" dedi.

KURULTAY'I CANLI VERMEYEN TRT'YE KINAMADA


Karayalçın, kendisine TRT'nin CHP kurultayını canlı vermediği bilgisinin de ulaştırıldığını söyledi. Salondan bu anons üzerine TRT'ye yönelik "yuh" sesleri yükseldi. Karayalçın, "TRT'yi kınıyoruz" dedi.

ANKARA, GEZİ, SURUÇ...


CHP Kurultayında, Ankara, Suruç katliamlarında hayatını kaybedenlerin dışında, Gezi olaylarında ölenlerin aileleri de yer aldı. Karayalçın, hepsine teker teker "hoşgeldiniz" dedi.

CHP, KÜRTLERLE DAYANIŞMA İÇİN DİYARBAKIR'A GİDİYOR


CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, CHP'nin 150 kişilik bir heyetle Diyarbakır'a gideceğini açıkladı. Canpolat, CHP Kurultayı'nda yaptığı konuşmada, ziyaretin amacını "Kürtlerle birlikte olduğumuzu, birlikte halay çekeceğimizi, kemençe çalacağımızı, bölünmeyeceğimizi göstereceğiz" diyerek dile getirdi. CHP'nin "dışlanan ve ötekileştirilenlerin" partisi olacağını söyleyen Canpolat, heyetin kısa süre içinde Diyarbakır'a gideceğini vurguladı.

LİSTE ÇARŞAF OLACAK


CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 35. Kurultay’da bin 100’e yakın oyla genel başkanlığa aday gösterildiğini açıkladı. Kurultay’da çarşaf liste olacağını belirten Özel, “Biz bunu ilk günden itibaren söylüyoruz, tabii ki çarşaf liste olacak. Tüzüğümüze göre görüşmelere geçilmeden önce bir önerge ile blok liste kabul edilmezse otomatikman çarşaf oluyor. Çarşaf liste olacağı kesinleşti” dedi.

DELEGE BASTIRDI, KONTENJAN VEKİLLİĞİNE SINIR GELDİ

CHP Kurultayı'nda üç konuda tüzük değişikliği yapıldı.
Kurultayda üç konuda yapılan değişiklikten ilki, çok tartışılan “kontenjan milletvekili adaylığı” idi.

Genel Merkez’in hazırladığı taslakta, “kontenjan” listesinden bir seçimde aday olan bir vekilin, diğer seçimde “aynı seçim bölgesinde kontenjan adayı olamayacağı” yer alıyordu.

Böylece, seçimlerde kontenjandan milletvekili seçilenlerin, bir sonraki seçimde yine kontenjandan, bir başka bölgede yeniden aday olmalarının önü açılabiliyordu. Yani mesela, İstanbul 1. bölgeden kontenjan adayı olup seçilen bir vekil, bir sonraki seçimde bu bölge dışında herhangi bir seçim bölgesinden, mesela İstanbul 2. ya da 3. bölge, ya da bir başka şehirden yine “kontenjan adayı” olabilecekti.

Ancak Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, iki vekil, genel merkez temsilcisi ve her ilden ikişer delegeden oluşan tüzük komisyonunda bu taslak kabul görmedi.  Delegeler bastırdı, Genel merkez kontenjanından vekil olanların, bir sonraki seçimde yine kontenjandan aday olmalarının önü kesildi.

ÖN SEÇİM SONUÇLARI BİR YIL GEÇERLİ SAYILACAK

Yine Genel Merkez tarafından hazırlanan bir başka tüzük değişikliği ise, milletvekili adaylığı için ön seçimler konusundaydı. 7 Haziran seçimlerinde ön seçimden gelen adaylar, 1 Kasım seçimlerinde de aynen korunmuştu. Böylesine yakın tarihli seçimlerde, yeniden ön seçim zorunluluğunu kaldırmak için Genel Merkez, bir genel seçim için yapılan önseçimin, “24 ay süre içinde olabilecek seçimlerde de geçerli olmasını” tüzüğe koydu.

Ancak delegeler buna da karşı çıktı. Ve 24 aylık süre 12 aya indirildi. Yani, önseçim yapılıp genel seçim aday listesi belirlendikten sonra, bu ön seçim sonuçları 12 ay boyunca geçerli olacak. Bu süre içinde bir başka seçim olursa, sonuçlar aynen korunacak. 12 aydan daha geç bir süre içinde seçim olursa, CHP yeniden önseçim yapmak zorunda kalacak.

BAYKAL DELEGELERİ TERCİH ETTİ

CHP kurultayında ilgi çeken isimlerden biri de partinin yıllarca genel başkanlığını yapan Antalya Milletvekili Deniz Baykal oldu.

Baykal kurultay salonunda eski genel başkanlar için ayrılan bölüme oturmadı. Böylece Kılıçdaroğlu ile bir arada görüntü vermemiş oldu.

Baykal kurultay boyunda Antalyalı delegelerle birlikte oturmayı tercih etti. Bazı delegeler ile izleyiciler Baykal’a ilgi gösterirken, selfie çektirenler de oldu. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, ise, eski genel başkan Altan Öymen ile Ankara İl Başkanı Adnan Keskin, İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat ile İzmir İl Başkanı Aladdin Yüksel ile birlikte oturdu.

ORAN NEDEN ADAY OLMADI?

CHP kurultayı sürerken Genel Başkan adaylarından Umut Oran bu kurultayda neden aday olmadığını açıkladı.

Oran, “Sorun Türkiye’de siyaset sistemi sorunu. ‘Ben seni seçeyim, sen de bana oy ver’ anlayışı var. Dar alanda siyaset yapılıyor. Bu da katılımcı anlamda olmuyor.’’ dedi ve şunları söyledi:

‘’Bir milyon üyemiz var, bin 275 delege oy kullanıyor. Dar alanda katılımcı çoğulcu demokrasi elde edilemiyor. 1 Kasım’dan sonra olağanüstü kurultay istedik. Seçim sonuçları başarısızdı. Delegeler kampanya başlattı, 500'e yakın imza topladılar ama olağan kurultay toplandı. Rekor bir süreçte kurultay toplandı. Yüzde 90 kurultay delegesi değişti bu süreçte. Her siyasi partide yıllardır yaşadığımız, bizde de genel başkan baskısıyla rekor hızla bir kurultay yaşıyoruz. Sanki demokrasi şöleni varmış, baskı yapılmamış gibi bu oyunun bir parçası olmak istemedim. Ben, bugün aday olsaydım, geleceğe yönelik birşeyler söylerdim. Özeleştiri yapmak isterdim. Aynı şeyi yaparak farklı sonuç alınamayacağına göre daha proaktif, geleceğe yönelik bir yol haritası koyardım. Ben bunu görmedim”