Beşiktaş, bu önemli deplasmandan da 3 puan alarak sıralamada öne geçti. Bu 3 puanın şöyle de bir önemi vardı: Maç maç baktığımızda siyah-beyazlıların rakibi Fenerbahçe’ye göre küçük de olsa bir fikstür avantajı var. Ayrıca, yine çok iyi ve mücadeleci bir oyun ortaya koyarak maçı söke söke kazandılar. Trabzon ile Beşiktaş’ı mukayese ettiğimizde arada ciddi bir güç dengesi var ancak bu maçlar iki takım arasındaki güç dengesinden çok, psikolojik bir savaştır. Sonuçta bu maçı kazanarak üzerindeki baskıyı atan Beşiktaş oldu. Şampiyonluğu ne kadar istediklerini futbolcular bu galibiyetle hissettirdiler.

Quaresma tipi oyuncular maçta çok fazla görünmüyor olsalar da bir hareketleri ile oyunun sonucunu değiştirebilirler. Dün gece Quaresma’nın Gomez’e çıkardığı pas öylesine mükemmeldi ki, top ayağından çıktığı anda gol geliyorum dedi. Arkadaşları topu Gomez’le çok buluşturdular. Şanssız gününde olsa da Q17’nin ortasında golü atamamak en zoru olurdu.

Bu arada Trabzonspor kalecisi Esteban’ın hakkını da teslim etmek lazım. Refleksleri çok iyiydi. Bu tip pozisyonları çıkarmak kolay değildir. Bordo-mavilileri önceki maçlarına göre değerlendirirsek kötü işler yapmadılar. Ancak ellerinden gelen de buydu.

SKANDAL KARAR

Karşılaşmanın hakemi Bülent Yıldırım cephesinde değişen hiçbir şey yok. Yine çok kötü kararlara imza attı. Karşılaşmanın 12. dakikasında Beşiktaş lehine vermediği öylesine açık bir penaltı var ki, skandal ötesi. Hadi sen göremedin Bülent Yıldırım, çizgi hakemi Hakan Ceylan ne iş yapar. Pozisyon gözünün önünde, ben anlamıyorum 5 metre önünde nasıl verilemez şaşırmamak mümkün değil. Kimse “Göremedi” diyemez, görüyor ama veremiyor! Bu hakemler ne yapmaya çalışıyor anlayan varsa anlatsın.

Tartışılan diğer pozisyonda ise Cavanda topu ayağıyla kontrol etmek isterken, sekti ve kaleci de bunu eliyle kontrol etti. Bence doğru bir karardı.