Bursa’da konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin İdlib kentindeki kimyasal silahla yapılan saldırıyı eleştirerek, "100’ü aşkın insan oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50’yi aşkın yavru. Ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi? Ey katil Eset, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın. Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler. Bunun hesabını nasıl vereceksiniz" dedi.

 

YALAN MAKİNASI BENZETMESİ

Konuşmasına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek başlayan Erdoğan, "Boş küp çok inler lafı var" dedikten sonra şunları söyledi:

"Ana muhalefetin başındaki zat ve avaneleri işte bu şekilde sürekli inliyorlar. Ama içi boş. Çünkü bunlar adeta bir yalan makinası. İnlerken de saçmalıyorlar, zırvalıyorlar. Birisi çıktı. 16 Nisan’da 'Evet çıkarsa bunları İzmir’e kadar kovalar, denize dökeriz' diyor. Yahu senin haddine mi önce terbiyeni takın. Ahlaksız. Seni Samsun’a çıkarmaz benim Samsunlu kardeşim. Sen kimi İzmir’den denize döküyorsun yahu. Sen bu ülkenin evet diyen evlatlarını ne zamandan beri bir Yunan gibi görmeye başladın ya. Aynaya bak, aynaya. Ha genel başkanları çıkmış bu tür ifadelerin doğru olmadığını söylüyor. Ey Kılıçdaroğlu, senin şu anda bir genel başkan olarak yapman gereken ne biliyor musun? Onu da öğreteyim sana, kesin ihraç talebiyle böyle bir adamı partide barındırmamak hemen ihraç etmek. Eğer bu ülkede hayır diyen senin için ne kadar saygınsa evet diyen de ok kadar saygın olmalıdır. Demokrasi bu, sana bir de demokrasi dersi verecek değilim."

BAYKAL'A DA "YAZIKLAR OLSUN" DEDİ

Erdoğan, konuşmasında CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ı da eleştirdi. Erdoğan, "Eski genel başkanları da çıkıyor. 16 Nisan’da hayır çıkarsa düşmanı denize dökmüş kadar sevineceklerini söylüyor. Yazıklar olsun. Yazıklar olsun. Yani bu işi biraz biliyor zannediyordum ama anlaşılan o ki, son zamanlarda onun da artık kayışlar eskidi ve yırtılmaya başladı" dedi.

15 Temmuz darbe girişimi için Kılıçdaroğlu'nun 'örtülü darbe' dediğini ileri süren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"15 Temmuz’da örtülü darbe yapıldı diyor. Kılıçdaroğlu, sustum sustum sustum ama şimdi açıklayacağım. Bak ben gece bir buçuk gibi Yeşilköy Atatürk Havalimanı’na indim. Marmaris’ten oraya geldim ve oraya geldiğimde baktım ki halkım orada bizi bekliyor. Çağrımıza hepsi icabet etmişler meydanlara dolmuşlar. Orada hitap ettik. Oturduk durum değerlendirmesi yaptık. Ve İstanbul Valimiz, vekaleten genelkurmay başkanlığına atadığımız Ümit paşa birlikte bir değerlendirme yaptık. Bir de öğrendim ki saat onbir buçukta Kılıçdaroğlu havaalanına gelmiş. Fakat Kılıçdaroğlu ondan sonra kaybolmuş. Daha sonra öğrendik ki Bakırköy Belediye başkanının evine gitmiş. Yahu sen bir zamanlar diyordun ki bu ülkede darbe marbe olursa ilk defa tankın üzerine ben çıkarım. Hani ne oldu. Niye kaçtın gittin. Demek ki bunlarda laf bol. İstanbul’da bakıyorum bir genç, Sabri’miz 36 yaşında tank geliyor tankın altına kendini atıyor. Tank üzerinden geçiyor. Fakat o yılmıyor, arkadan ikinci tank geliyor ikinci tankın altına da atıyor kendini. Orada tabi kolu ayakları darbeler yiyor. Sen bir Sabri dahi olamazsın. Korkaklar zafer anıtı dikemez. O yiğitlerin işidir."

 

"ŞECAAT ARZ EDERKEN SİRKATİN SÖYLÜYOR"

Erdoğan, CHP milletvekilinin anayasa değişikliğinin tek adamlığı getireceğini savunurken söylediklerini anlatarak şöyle dedi:

Milletimiz bu CHP’lilerin yakalarına yapışıp söylediklerinin hesabını sormaya başlayınca güya işi toparlama adına kendilerini iyice rezil edecek işlere yöneldiler. İşte CHP’nin o malum milletvekili kendini savunmak için çıktığı televizyonda ne diyor biliyor musunuz? ‘Allah bile yetkileri dağıtıyor’ diyor ve meleklerin görevlerini sayıyor. Sonra da şöyle devam ediyor. 'Siz alıp tüm yetkiyi bir cumhurbaşkanına verirseniz, o da bir kararname imzalarsa ne olur.' Tövbe haşa. Yahu bu ne demektir biliyor musunuz? Bir cumhurbaşkanını haşa nereye benzetiyor. Kafaya bak ya. Bunlarda din iman, böyle bir şey söz konusu değil. Ya sen bir kulu, Allah ile aynı noktaya nasıl getirirsin. Bu ne terbiyesizliktir. Yani dinime küfreden Müslüman olsa bari diyor ya Akif. İşte bunlar böyle."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken SSK'yı batırdığı iddiasını tekrarladı ve "Sana SSK’yı verdiler batırdın. 10 yıl önce daha iyiydi diyor. Şecaat arz ederken sirkatin söylüyor. İnanın buna beş koyun verin kaybeder gelir" dedi.

"DÜNYANIZI DA AHİRETİNİZİ DE TEHLİKEYE ATMAYIN"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Buradan, Bursa’dan, ana muhalefetin endazeyi kaybetmiş yöneticilerine sesleniyorum; korkmayın, 16 Nisan’da kimseye bir şey olmayacak. Biz sizler gibi İzmir’den denize dökmeyeceğiz. Ama biz güzel bir siyaset müzesi hazırlayacağız. O müzeye, evet sizleri obje olarak koyacağız. Bu halk oylamasında ‘evet’ çıkınca sadece ülkemizin yönetim sistemi değişecek, emin olun bu durumda da her şey eskisinden daha iyi olacak. Türkiye koalisyon tartışmaları olmadan, istikrar ve güven ortamı tehdit edilmeden yönetileceği bir döneme girecek. Buna karşı çıkacağım derken dünyanızı da, ahiretinizi de tehlikeye atmayın. Tabii biz CHP’lilerin bu sufleleri nereden aldıklarını çok iyi biliyoruz. Bunlar sufleyi Pensilvanya’daki şarlatandan alıyorlar. Çünkü onun 15 Temmuz darbe girişimini gerçekleştiren militanları da dünyalarını ve ahiretlerini yakmaktan yıkmaktan söz ediyorlar. CHP’lilere diyorum ki; bu şarlatanın yolu yol değil.”

"EY KATİL ESET" DİYE SESLENDİ

Konuşmasında İdib’te yaşanan saldırıya da değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:

“Suriye’de yaşanan olayları duydunuz değil mi? Bakın 100’e yakın, 100’ü aşkın insan oralarda kimyasal silahlarla şehit edildi ve 50’yi aşkın yavru. Ufacık yavrular orada şehit edildi. Onların ekranlarda görüntülerini izlediniz değil mi? Ey katil Eset, sen bunların ahından nasıl kurtulacaksın? Ey buna sessiz kalan dünya, buna sessiz kalan Birleşmiş Milletler, bunun hesabını nasıl vereceksiniz? Biz tabi oradan alabildiklerimizi alıyoruz. Ülkemizde hemen tedaviye elimizden geleni yapıyoruz. Ama bu bile benim için yeterli değil. Üzüntülüyüm. Onlar bizim yavrularımız kardeşlerimiz. Bir baba olarak üzülüyorum. O yavruların durumu ciğerleri dağlıyor. Elimizden geleni yapacağız. Hele hele bu 16 Nisan var ya, bunun için de adeta bir kader çizgisinin çizilmesidir. Bana göre bu kırılma noktasıdır. Çok çalışacağız. Çok gayret edeceğiz. Sandıkları patlatacağız."

"ARAŞTIRMALAR GAYET GÜZEL"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitingin ardından Bursa Valiliği’ni ziyaret etti. Burada gazetecilerle fotoğraf çektiren Erdoğan, mitingi değerlendirerek, "Coşku, heyecan her şey var Bursa'da. Kalan 11-12 gün inanıyorum ki bu çok daha yükselecek. Şu andaki tablo ve gelen araştırmalar gayet güzel. Daha da iyi olacağına inanıyorum. Sayısal veriler bizde var ama bizde kalsın o. Siz de yaptırıyorsunuz zaten" dedi.