Başkan Hulusi Belgü, söz konusu çalışmaya göre bankadan TL ile borçlanacak perakendecilerin beş yıllık kirasını o günkü döviz kuru üzerinden TL cinsinden peşin olarak ödeyeceğini, bu sayede hem kur riskinden kurtulup hem de peşin ödeme nedeniyle belli bir kira indirimi elde edeceğini belirtti. Belgü, KGF benzeri bu uygulamada devlet garantisine de yer vererek, hem maliyetleri hem de bankaların iştahını artırmak istediklerini söyledi.

AYD'nin yılık değerlendirme toplantısında konuşan Belgü, döviz cinsi kiralamalar ve buna bağlı oluşan kur riskinin çözümüne yönelik bir çalışmaları bulunduğunu belirterek, Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) ve diğer perakende derneklerinin de çalışmaya destek verdiğini söyledi.

Belgü, "Kira garanti fonu iki defa uygulandı... Bizim de AYD olarak bir çalışmamız var. TAMPF ve perakende şirketleri ile de konuştuk. 10 senelik süreç içerisinde AVM kiralarını TL'ye nasıl çevirebiliriz diye bir çalışma yapıyoruz. Bu üç kademeli bir çalışma" dedi ve ekledi:

"İstiyoruz ki 10 senenin sonunda kiralar tamamen TL'ye dönüşsün. İkinci beş senede kısmi olarak TL'ye dönsün, kısmi olarak hedge edilsin. Bu hedge'in maliyetlerinin bir kısmına AVM'ci, bir kısmına perakendeci katılsın. Ama en önemlisi de, nasıl ki KGF kredi veriyor, burada da ilk beş senede perakendeciye kiralarını ödemek için TL bazında kredi verilsin. Onlar da kiralarını peşin olarak yatırdığında AVM'ler yüzdesel olarak ciddi oranlarda indirim verecek. Böylece perakendecinin kira borcu döviz yerine TL'ye dönüşmüş olacak."

Çalışmanın daha başında olduklarını ifade eden Belgü, "Bunu perakendecilerle konuştuk, kabul gördü. Ticaret Bakanlığı ile konuştuk, onlar da mantıklı buldu. Birkaç tane özel banka ile görüştük, onlar da şimdi bu konuyla ilgili bir çalışma yürütüyorlar" dedi ve şöyle devam etti:

"Bankalarla çalışıyoruz, hükümet ile de çalışıyoruz. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile de görüşme halindeyiz. Kredi Garanti Fonu genel müdürlüğü ile de görüşeceğiz. Ticaret Bakanlığı bunda öncü olup bizi biraraya getirecek."

AVM yatırımları yapılırken finansmanın dolar ve euro cinsinden sağlanması nedeniyle AVM yatırımcıları mağaza kiralamalarını da döviz cinsinden yapıyor. Perakende firmaları ise kurun yükseldiği dönemlerde kira maliyetlerinin sert şekilde yükselmesinden şikayet ediyor.

Belgü'nün verdiği bilgiye göre, AVM yatırımcılarının bankalardan kullandığı 10 milyar dolar civarında kredi borcu bulunuyor.

Belgü, "Biz (AVM yatırımcıları) bankaya gidip, kiracım bunu TL ödemek istiyor, sana olan borcumuzu TL'ye çevirsene' diyoruz. 'Benim elimde imkan yok, o kadar fonlama imkan dahilinde değil' diyor. Bu yaptığımız çalışma parça parça olacağı için bankaların da daha rahat hareket edebileceğini düşünüyoruz... Devlet garantisi olduğunda, hükümet garanti verdiği zaman maliyetler ve bankanın iştahı daha da artacaktır. Kredi garanti fonundaki durum da bu" diye konuştu.

Belgü, çalışmanın ne zaman hayata geçirilebileceği ile ilgili soru üzerine ise, "Bu senenin sonuna kadar birşeyler yapmamız lazım diye düşünüyorum" dedi.

Belgü'nün verdiği bilgiye göre, 2017 yılında AVM'lerin 2017'de 110 milyar TL olan ciro büyüklüğünün 2018'de 125 milyar TL'ye yükselmesi bekleniyor. Geçen yıl 397 olan AVM sayısının da bu yıl 410'a çıkması öngörülüyor.

AVM'LERE YABANCI YATIRIMI YAVAŞLADI

AVM'lere yabancı yatırımında bir yavaşlama yaşandığına işaret eden Belgü, bunda 2016'da yaşanan olayların yanı sıra uygulamaya giren ve girmesi beklenen bazı yanlış hukuki düzenlemelerin etkili olduğunu söyledi.

Belgü, "2020'de yürürlüğe girecek olan Borçlar Kanunu ne yazık ki AVM yatırımı yapacak olan yabancı yatırımcıyı hatta Türk yatırımcıyı da olumsuz etkileyecek. Kiracı istediği zaman dükkanı boşaltıp gidebilecek, istediği zaman dükkanı alt kiracı alabilecek. 2020 yılında gelen bir tehlike var. Bunun da en büyük nedeni ticari gayrimenkul kiralama ile konut gayrimenkul kiralamayı aynı kanun içerisinde değerlendiriyoruz. Bunun değiştirilmesi lazım. Bu çok yanlış bir uygulama. Bu değişirse yabancı yatırımcı daha iştahlı olacak" dedi ve ekledi:

"İkinci sebep de 2016'nın sonunda Ticaret Bakanlığı bir yönetmelik çıkardı. Ortak giderlerin eşit paylaşımı ile ilgili dünyanın hiçbir yerinde olmayan yanlış bir uygulamaya gidildi. Öbür taraftan, 2016 yılında yaşanan olaylar da yabancı yatırımcıyı biraz yavaşlattı. Bunu da göz ardı etmemek lazım."

Belgü'nün verdiği bilgiye göre, önceden AVM yatırımlarında yüzde 35 payı olan yabancıların son dönemde gerçekleştirilen AVM yatırımlarındaki payı yüzde 5'lere düşmüş durumda.

Mevcut durumda Türkiye'deki AVM'lerin 315'i yerli, 82'si yabancı yatırımı konumunda bulunuyor.

REUTERS