Merkez Bankası 23 Mayıs’ta yaptığı faiz artırımının ardından bir faiz artırımına daha gitti. Piyasa iki hafta öncesinde yüzde 13.5 faizle fonlanırken faizler yüzde 17.75 seviyesine çıktı. Gecelik borçlanma faizi yüzde 16.25, borç verme faizi yüzde 19.25, GLP borç verme faizi ise yüzde 20.75 oldu.

7hazirandolargraf

 

ŞİMŞEK: ENFLASYON VE CARİ AÇIK YILIN İKİNCİ YARISINDA DÜŞÜŞ TRENDİNE GİRECEK

Merkez Bankası'nın fazi arttırımı sonrası Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek Twitter hesabından bir tweet paylaştı. Şimşek paylaştığı mesajında politika setini güçlendireceklerini ve cari açığın yılın ikinci yarısında düşüş trendine gireceğini belirtti. İşte Şimşek'in attığı o tweet;



FAİZ ARTIŞI İYİ BİR ŞEY Mİ?

Merkez’in bu hamlesiyle dolar/TL 4.56 seviyesinden 4.46 seviyesine kadar indi. Faizin yüksek olması bir ülke için iyi mi? Değil.

Merkez Bankası’nın uyguladığı yüksek faizle bankalara borç veriyor. Bankalar da yüksek faizin masrafını kredi çekecek vatandaşa yansıtıyorlar. Yani yatırım yapmak isteyen, veya bir mülk satın almak isteyen vatandaşın faiz masrafı yükseliyor.

O halde Merkez neden faiz yükseltiyor? Sebebi basit enflasyon! Merkez Bankası’nın ana görevi ülkedeki fiyat istikrarını korumak. Mayıs ayı enflasyonunun son 15 yılın zirvesinde çıktığı bir dönemde (yüzde 12.5) piyasa Merkez Bankası’nın faizi artırmasına kesin gözle bakıyordu. Merkez Bankası son faiz artışıyla birlikte bağımsızlığı anlamında piyasalara ciddi bir mesaj verdi.

mayis-enflasyon

'50+75 BEKLİYORDUM'


A1 Capital Direktörü Belgin Maviş Merkez Bankası'nın faiz artırımı kararını sozcu.com.tr'ye değerlendirdi.

Maviş" Merkez Bankası'nın 125 puanlık artırımını beklediğim bir adımdı. Ancak 75+50 şeklinde bekliyordum. Merkez Bankası tek hamlede 125 puan artırarak politika faizini gerçekleştirdi. Bu karar sonrası ise Dolar/TL 4,35 TL, 4,40 TL seviyelerine kadar gerileyebilir. Tabi FED kararı ve seçim sürecinde ufak ufak oynaklıklarda söz konusu olabilir. " ifadelerini kullandı.

'MERKEZ SIKI DURUŞUNU KANITLADI'


Karar sonrası Merkez Bankası'nın sıkı duruşunu kanıtladığını belirten Belgin Maviş " Merkez Bankası attığı adım sonrası sıkı duruşunu herkese kanıtlamış oldu" dedi.

"MERKEZ BANKASI'NIN BU HAMLESİ ÇOK ÖNEMLİ"


GCM Forex Menkul Kıymetler Araştırma Uzmanı Enver Erkan ise, Haziran’dan itibaren sadeleşme kapsamında yeni politika mekanizmasını çalıştıran TCMB'nin, PPK toplantısında piyasa beklentilerinin ötesine geçtiğini ve Londra toplantılarından sonra öngörülen faiz artırım hamlesini gerçekleştirdiğini belirtti. "Bozulan enflasyon dinamikleri ve ileriye dönük beklentileri dikkate alan Merkez Bankası, yüksek gelen Mayıs ayı enflasyonundan sonra proaktif bir hamleyle politika faizinde 125 baz puanlık artışa giderek %16,5’tan %17,75’e çıkarmış oldu." diyen Enver Erkan, "GCM Menkul Kıymetler Araştırma Departmanı olarak Merkez Bankası’nın 100 baz puan faiz artışı yapacağını öngörmekteydik. Merkez Bankası’nın bu hamlesi hem güçlü sıkılaşmanın devam etmesi, hem de kredibilitenin inşa edilmesi açısından çok önemlidir. Enflasyonda belirgin iyileşme sağlanana kadar sıkı para politikasının korunacağına ve gerekirse ilave sıkılaştırma yapılabileceğine yönelik ileriye dönük yönlendirme politika açıklamasında yer almaya devam ediyor. Tabii, bu sıkı duruşun belirgin bir süre devam ettirilmesi gerekebilir, çünkü %12,15 olarak açıklanan Mayıs enflasyonunda çekirdek ve üretici enflasyonu tarafındaki belirgin bozulma enflasyon beklentileri tarafında yansıma bulacaktır. Kurlarda ve enflasyonda artış, bütçe açığı ve cari açığın yükselmesi, faiz oranlarının uzun süre artırılmaması gibi etmenler hem yerel parada oynaklığı artırmış, hem de ekonomik göstergelere yönelik beklentilerde de algının negatifleşmesine neden olmuştu. Ülkemize daha çok döviz girmesini sağlamamız gereken bir ortamdayız. Bu nedenle, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını beklentilerin üzerinde artırması önemli bir adım. Merkez Bankası reel faizi korumak adına ilave sıkılaştırma yapmış oldu. Bu durum, kısa vadede TRY ve Türk varlıkları açısından destekleyici olarak değerlendirilebilir." açıklamasında bulundu. Enver Erkan'ın açıklamalarının devamı şu şekilde:

Merkez Bankası’nın ağırlıklı ortalama fonlama faizi 25 Nisan’dan önce %12,75 seviyesindeydi. Bugün politika faizine denk olan Merkez Bankası faizi %17,75, yani Nisan sonundan beri 500 baz puanlık bir faiz artışından bahsetmek mümkün. Elbette ekonominin, kısa vadede fiyat istikrarını ve döviz girişini sağlamak adına sırtlanması gereken ek bir faiz yükü var artık. Reel sektörün her 100 baz puanda sırtlanması gereken 10,5 milyar TL’lik ek finansman maliyeti toplamda 52,5 milyar TL oldu. Yüksek faizin büyüme üzerinde yapacağı törpülenme etkisi, ekonomik aktivite, yatırım ve istihdam tarafına negatif etkisini göz ardı etmemek gerekiyor.

Londra toplantılarından çıkan sinyaller ve Mayıs enflasyonunun yanı sıra, faiz artırım beklentimize dayanak oluşturan faktörlerden biri de son dönem döviz depo ihalelerine olan talebin azalmasıydı. Döviz depo ihalelerine düşük teklif gelmesi TL maliyetlerinin artacağı beklentisini yansıtabilir. Bankalar TCMB'ye döviz depoda USD karşılığında TL verdiği için, faiz artışı gerçekleştirildikten sonra yani TL faizi artırıldıktan sonra vermeyi tercih edeceklerdir. Faiz artışından sonra Londra TRY swap faizleri ile olan fark azalacağı için döviz depolara olan talep de artar. 1 yıllık Londra TRY swap faizleri şu anda %18,50 seviyesine yakın seyrediyor.

Londra toplantılarından beri kurda 4,80’lerden 4,50’lerde normalleşme dönemine kadar faiz artırım beklentilerinin önden yüklemeli olarak fiyatlanmış olduğunu söyleyebiliriz. Kabataslak 4,45 – 4,8 bölgesi kur için kritik. Bu bölge altında kalıcılık sağlanırsa 4,40’ların altına hareket de mümkün olabilir, bir miktar tepki ise sürpriz olmaz. Daha fazla düşüş olacak mı, yoksa bir miktar tepki mi gelecek sorusunun cevabı için bu aralığa dikkat edilmelidir. Uzuz vadeli tahvil faizlerinin bir miktar rahatlamasını ve gevşemesini bekleyebiliriz.


45 GÜNDE 500 BAZ PUAN

Merkez Bankası 45 günde 500 baz puan faiz artışı yaparak yapması gerekeni yaptığını belirten Gedik Yatırım Algoritmik İşlemler Müdür Yardımcısı Gizmen Nalbantlı, "Merkez Bankası kurdaki yükselişi durdurdu. Kaybolan kredibilitesini geri kazandı. Bu artış sonrası artık yüksek faiz sonrası ekonominin durma noktasına gelip gelmeyeceğini konuşmaya başlayacağız. Kurdaki yükselişin özel sektöre olan maliyetinden sonra faiz artışının reel sektöre maliyeti de olacak. Bu rakam yaklaşık 35 milyar TL civarında." dedi.

4.37'YE İNEBİLİR

Dolar /TL'nin 4.37 seviyelerine inebileceğini belirten Nalbantlı, "Genel olarak baktığımızda atılan adım sonrası kurdaki düşüş 4.37 seviyesine doğru devam edebilir. 4.45 ise önemli destek. Ancak politika faizinin hala %18.32 olan piyasa faizinin altında olduğunu belirteyim." ifadelerini kullandı.

'BEKLENTİLERİN ÖTESİNDE BİR ARTIŞ'


Reuters'a konuşan Şekerbank Başekonomisti Gülay Girgin, "Beklentilerin ötesinde bir faiz artışı oldu ki bu kuru 4.58'den 4.45'e kadar çekti. Son bir ayda 425 baz puan faiz artışı yapmış oldu TCMB. Bu anlamda bankaya yönelik kredibilitenin artık sorgulanmayacağını düşünüyorum" dedi.

Karar öncesi yüzde 15.22 seviyesinde işlem gören gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik getirisi karar sonrası 30 baz puana yakın düşüşle yüzde 14.94'e geriledi. Gösterge 2 yıllık tahvil getirisi ise karar öncesine göre anlamlı bir değişim göstermeyerek yüzde 18.30 civarında işlem görmeye devam etti.