Kötüye giden ekonomik tabloda döviz kurlarının anormal bir şekilde artması, buna bağlı olarak enflasyondaki yükseliş ve temel tüketim ürünlerine artarda gelen zamlarla bağlantılı olarak, kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarını ödeyemeyen vatandaşların yaşadığı mağduriyete dikkat çeken Gürer, borçlarını ödeyemediği için 2017 yılında ve 2018 yılının ilk 8 ayında kara listeye alınan vatandaşlarla ilgili istatistiki bilgilerin açıklanmasını istedi.
322 BİN KİŞİ YARARLANMIŞTI
2016 yılında bankalara borçlarından dolayı kara listeye alınanlar için 2016 yılında sicil affı getirilmiş, ancak 14 milyon kişi ve şirketin kara listede olduğu dönemde, sicil affından yararlananların sayısı sadece 322 binde kalmıştı. Gürer, 2017 yılının başında vatandaşların kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarının 426 milyar lira olduğunun açıklandığını anımsatarak, “2017 yılının başından itibaren artan enflasyon ve döviz kurları bu miktarın daha da yükseldiğine işaret ediyor. AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılında 6.6 milyar lira olan vatandaşların bankalara olan borcu, 2017 yılının başına kadar 64 kat artmış ve 426 milyar dolara çıkmıştır. Ancak o tarihten bu yana ülkemizde ekonomi daha da kötüye gitti. Özellikte 24 Haziran seçimlerinin ardından döviz kurlarında çok ciddi artışlar oldu. Öyle anlaşılıyor ki vatandaşların bankalara olan borçları da bu dönemde çok katlandı. Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiğimiz soru önergesine verilecek yanıt, ekonomik krizle ilgili tabloyu da ortaya koymuş olacak” dedi.
