2 Ekim’de nişanlısı Hatice Cengiz ile evlenebilmek için gerekli evrakları almak üzere Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'na giren ancak bir daha kendisinden haber alınamayan Cemal Kaşıkçı olayı ABD ve Arap medyası başta olmak üzere dünyanın yakın takibi altında.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


15 gündür hem Suudi Arabistan Konsolosluğu’nun, hem de Suudi Arabistan Konsolosu’nun evinde nöbet tutan basın mensupları İstanbul Levent'in her iki sokağını adeta kamp alanı haline getirdi.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


Buralarda nöbet tutan gazeteciler zor şartlar altında görevlerini yapmaya çalışıyorlar.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


Yabancı gazeteciler Suudi Arabistan Konsolosluğu’nun hemen karşısında bulunan bahçeye çadır kurarak konaklarken, Türk gazeteciler ise genellikle araçlarında konaklıyor.

'Kaşıkçı Kampı'ndan 15 gündür ayrılmayan gazeteci bile var.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


Krizin ilk günlerinde yeme-içme ihtiyaçlarını konsolosluğun hemen yanındaki marketten 'ekmek ve kahvaltılık malzeme alarak' ve Tenis Kulübü'nün restoran bölümünü kullanarak gideren gazeteciler, ilerleyen günlerde ise çareyi "Telefonla sipariş"te buldular.

O kadarki pizza ve hamburger taşıyan motorlu kuryeler kampın bir parçası haline gelmiş durumda.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ

KEBAPÇININ TAVRI YÜZÜNDEN EN BÜYÜK SIKINTI TUVALET!


Gazetecilerin tuvalet ihtiyaçlarını gidermek için tek adresleri ise restoran bölümünü kullandıkları Tenis Kulubü. Konsolosluk konutunun hemen yanı başında bulunan kebapçının "Olumsuz tavrı" yüzünden ise Tenis Kulubü'nün lavabolarında yoğunluk yaşanıyor.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


Sıkıntı öyle bir hal almış durumdaki tuvalet yoğunluğu yüzünden 'dilediği kadar su içemeyen' gazeteciler bile var.

FOTO:SÖZCÜ FOTO:SÖZCÜ


50'den fazla yerli ve yabancı medya kuruluşunun takip ettiği krizin ne zaman sonuçlanacağı bilinmediği için de kamptaki bekleyiş sürüyor.